Bütün Renkler Aynı Hızla Kirleniyormuş Birinciliği Muhafazakarlara Vermişler

88

 

Özdemir Asaf zamanında birincilik “beyaz“ındı. Galata – Nişantaşı hattında yaşayan Beyaz Türklersüper dejenereler olarak medyanın ağzından girip burnundan çıkarak arz-ı endam ederlerdi.

Ve bizler; yanı çifte kavrulmuş Anadolu çocukları milliyetçi, muhafazakâr, solcu, Atatürkçü olarak yozlaşmaya muhalefet ederdik. O “mutlu azınlık” arabeski yoz müzik, namaz niyazı da yobazlık görür; geviş getirirdi.

Ve sonra Müslümanların ensesinde boza pişiriliyor numarasının (28 Şubat) ardından mütedeyyinlerin, muhafazakârların, eşi başörtülü olanların iktidarı başladı.

‘Müslim zengin olmalı’ydı, ‘Müslüman her şeyin en iyisine layık’tı, ‘Sıra Müslümanlarda’ydı, ‘Onlar gününü görür’dü.

Nitekim herkes gördü ki beyaz Türklerle yarışan; Ariel beyazı Müslümanlık anlayışı oluşturan; hem her türlü haltı yiyen hem de hâlâ Kur’andan – sahabeden diyen; kilise Müslümanlığı gibi günah irtikâp edip edip de senede bir umreyle günah çıkartan, camideki ritüellerde kılı kırk yaran ama sokakta ve işyerinde kalabalığa karışan; üstelik münafıklık tokadıyla silkelenmesi gerektiği halde bağrıyanık uyarılara aldırış etmeyen; arsız mı arsız, pervasız mı pervasız bir koca kitle oluşmuş.

Artık TV dizilerine gerek yok, halkımız film üstüne film çeviriyor zaten. Yok, falan dinî grupta cariye modası başlamış; yok, filan dinî teşekkülde boşanma modası başlamış. Yok, falan ehl-i tarik şahsiyet eşini aldatıyormuş, yok filan meşhur mütedeyyin Mekke‘de 5 yıldızlı otelde şarap yudumluyormuş. Nerdeyse kavm-i Lût‘a döndük. Hani 2 melek gelse, uyarsa; hem sulanacaklar, hem üstüne çullanacaklar.

“Hani bizim sevgimiz?  /  Hani bizim aşkımız?  /  Böyle mi olacaktı! “ diyen Gencebay haklı değil miymiş? Hani yaşadığımız gibi inanmayı elimizin tersiyle itip inandığımızı yaşamaya azmedecektik? Hani düşlediğimiz cemiyeti nizamının numune-i imtisal tipleri olacaktık? Hani “Hılf’u-l Füdûlün her asırdaki erdemlileri olma keyfiyetimiz?

Ey Âraf’ta kalmış Müslümancıklar, A’raf Sûresi sizinle Tövbe ikliminde konuşmak istiyor; bakın:

  • Kazandığınız mallar, kesata uğramasından korktuğunuz ticaret ve dayayıp döşediğiniz evler eğer size Allah’tan, peygamberinden ve onun yolunda cihattan daha sevgili ise Allah’ın emrini bekleyin artık! (T-24)
  • Doğrusu vurdumduymaz bir halk Allah’ın neler yapabileceğinden gayet emin yaşayabilir. (A-99)
  • Doğrusu siz kokuşmuş bir halksınız. (A-81)
  • Hiç Allah bilinci yok mu siz? (A-65)
  • İşte bak, günah küpü haline gelenlerin sonu ne oldu! (A-85)
  • Çok azmıştık çok.. (A-5)
  • Boşu boşuna yaşamışların yüzünden helâk mı edeceksin bizi? (A-173)

 


Mahmut Çetin