Türkiye öyle bir yerde ki, tarihin hiç bir döneminde bu bölgede yaşayan insanlar rahat yüzü görmedi. Yeni gelenler bir öncekilerle çatıştı, katliamlar yapıldı, işkenceler, vurgunlar, soygunlar, haksızlıklar devam edegeldi.
Üç tarafı denizlerle çevrili bu ülkede, bir günde değişik mevsimleri yaşayabilirsin. Erzurum’da kayak kayıp aynı gün Antalya’da denize girebilirsin. Kışın dahi, taze sebze ve meyve üretebilirsin, bolca bulabilirsin. Her çeşit yer altı ve yer üstü zenginliğe sahip, geçmişteki birçok kültürü ve kalıntılarını barındıran, tarihi zenginliğe sahip bir ülke.
Her dinden ve inançtan insanların bir arada yaşadığı bir ülke. Sanayileşmiş Avrupa ülkeleri ile Petrol ve doğalgaz zengini Ortadoğu Ülkeleri’nin kesiştiği noktada bir ülke. Herkesin gözü üzerinde olan bir ülke TÜRKİYE’M!!!
Herkesin paylaşmak istediği Türkiye, çevresi ve içinde savaşlar devam ediyor. Bölünmek isteniyor Türkiye. BOP projesi ile artık nefes aldırılmayacak, geleceği karmaşa ile dolu bir Türkiye. Devamlı savaşın içine çekiliyoruz, bunun da farkındayız. Ancak her nedense, nasıl ilişkiler varsa bu ilişkilerden kaçınılamıyor. Öyle ya BOP eş başkanlığı Türkiye’de, Dinler arası diyalog devam ediyor, üstadımız ABD den gerekli olan tüm ültimatomları veriyor.
Komşularımızla sıfır sorun sloganını kullanan hükümetimiz, bu son gelişmelerle anlamalı ki sıfır sorun değil de, komşularımızla her şey sorunu yaşıyoruz. Daha çok sorunlar yaşayacağımız da iyice ortada. Çünkü Emperyalist devletler özellikle ABD ve İsrail planlama yapıyor, buna ekleşik olarak İngiltere, kendi açlığı ve sefaleti ile henüz uğraşan Yunanistan, İran, Ermenistan, Irak, Kuzey Irak, Suriye üçgeninde Türkiye’nin başını derde sokma planları sinsice uygulanıyor. Türkiye geçmişteki gibi savaşın içine çekilmek isteniyor.
Yıllar önce Şam Müftüsü şöyle diyor: ”Planın adı Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Yani bölgeyi bölme projesi. Bu kıymetli topraklar Türk, Kürt, Arap, Türkmen olarak bölünmeye çalışılıyor. Amaç bölge ülkelerini zayıflatmak, içten çökertmektir. Buna karşı, güçlü ulus devletler lazımdır.
BOP akımı “batıyı birleştirmekte ama bölgemizi paramparça etmektedir.” Evet; tespit doğrudur ve bu proje yazıldığı gibi şimdilerde uygulanıyor. Irak, BOP projesi ve ABD uygulamaları ile şii, sünni, kuzeyde Kürt Bölgesi diye bölünmedi mi? Lübnan mezheplere göre beşe bölünmedi mi? Yani her mahalle bir bölge konumunda olmadı mı?
Şimdi ise Suriye inim inim inliyor. Sünniler kalabalık olmasına rağmen iktidar Alevi azınlığın elindedir. Şu an orada insanlık katlediliyor. İnsanlar çevre ülkelere kaçıyor. Bizim ülkemize de kalabalık göçler olmakta, gün geçtikçe daha da çoğalmaktalar. Zaten birçoğunun Türkiye tarafında akrabaları var.
Dolayısı ile Suriye de proje gereği dörde ayrılması planlanmıştı, öyle de oluyor. Suriye ne yapıp edildi ve DİN savaşına sürüklendi. Sünnileri Arabistan, Mısır, Ürdün Şii’leri ise İran destekliyor. Suriye’yi dağıtmak için ABD, İsrail BOP projeleri ile çalışmalar yapıyor.
Türkiye’yi de tarihi bağlar, akrabalık ilişkileri dolayısı ile bu halkanın içine istese de istemese de çekmiş oldular. Şu an Türkiye resmen bu savaşın içindedir. Kendi anarşimizle uğraşırken, analar her gün onlarca şehide gözyaşı dökerken, şimdi de ülkemize sığınan binlerce insanla karşı karşıya kaldık!!! Oysa Mustafa Kemal Atatürk, Suriye ile bir konfederasyon düşlemişti. Ancak bu birlikteliğe ömrü yetmedi.
Asıl hedef ise Türkiye’dir. ABD senatosunda konuşan Suriyeli Kürt Muhalifler, Trabzon, Ankara ve Antalya’yı ”Kürdistan” sınırları içinde gösteren haritalar bile dağıtmışlar. Kürsüye de tarihteki tek Kürt Devleti olan Mahabad Cumhuriyeti’nin bayrağını asmışlardır. Bölücü Kürtler ABD’li babalarına borçlarını ödemek için İran ve Türkiye’deki PKK’lılarla birleşerek, Küresel odaklara (ABD, İsrail vs.) Türkiye, İran, Suriye, Irak topraklarından koparacakları, koparmakla hayal ettikleri parçaları hediye edecekler.
Suriye; İran, Çin ve Rusya ile inadına ittifaklar yapmıştır. Şu an yaptığı bu ittifakların sonuçlarını yaşıyor. Emperyalistler tarafından Suriye’nin ipi kesilmiştir. Uluslararası Emperyalist camia, Ortadoğu’da petrol coğrafyasında bir serbest bölge elde etmenin peşindedir. Bu Serbest Bölge ise Kürdistan denilen yerdir. Kürdistan’ın kurulabilmesi için de çevre ülkelerin parçalanması lazım. Bu camia, İran’ı PEJAK’la, Türkiye’yi de aynı şeyler olan PKK ile hırpalamak, bozmak, parçalamak isteğindedir. Herkes bunları biliyor, görüyor, yapılan mücadele ile gün be gün yaşıyoruz.
Bu hassas dönemden geçerken Türkiye’de her gün şehitlerin çoğalması, bazı büyük yerleşim yerlerinin birliklerin basılması, Yoldan geçen panzerimizin önüne pkk bayrağı asılması ve uzun süre orda kalması, Türk Bayrağı’nın kışkırtma nedeni olarak yetkililerce balkondan indirilmesi, pkk’lıların istediği her yerde eylem yapması, Zamanında dağlarda pkk ile mücadele eden komutanların hala içerde tutulması bizlere anormal geliyor.
Bu noktada suçlu olanlar var ise suçları verilmeli ve suçlarının cezasını çekmeliler, düşüncesini taşıyoruz. Ancak içlerinde suçsuz olduğuna inandığımız insanlar var, boş yere çile çekmektedirler, hainler ise alay edercesine dışarda gezmektedirler.
Yaşanılanların tahlilini yaptığımızda bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne zarar vermeyen herkesi biz Türkler olarak seviyoruz. Ancak emperyalist oyunlar o kadar derinleşti ki ve görünen O ki bu sevgi tek taraflı geliyor bize!!! Oysa aynı topraklar üzerinde, aynı inançları yaşayan, akrabalık ilişkileri olan bu insanları birbirinden ayırmak niye ki? Sebep emperyalizmin şeytanlarının rahat durmaması, Petrol fırtınası, Türkiye’yi bölmek, parçalamak. Kullanabilecekleri kukla devlet sayesinde Ortadoğu’yu sömürmek, Haçlı ruhunu tekrar hortlatmaktır.
Yüce Türk Milleti, bu hainlere hadlerini bildirecek, Türk askeri şehitlerimizin intikamını bu emperyalist uşaklarından mutlaka alacaktır, Allah’ın izniyle. Bu milleti bölmek hiç kimsenin haddine değildir. Yeter ki bu vatanı karşılıksız sevenler, ufak meselelerden dolayı parçalanmasınlar, birbirlerine karşı kırgınlık yaşamasınlar.
Bir olunsun, iri olunsun, diri olunsun dileğiyle…