Tereddütlü alınla secdeye varılmaz
Nefis suyuyla abdest alınmaz
Zahmetsiz işte hayır görüp şer bulan
kör
Gel de şerrin içinde gizlenen hayrı
gör
Hakikat sürüde değil çobanda
İşlek değil tenha, sarp yollarda
Her dem konuşanda değil susanda
Gel de sessizliğe marifet olanları
gör
Gülün habercisi değil miydi diken
Ey dikensiz gül kokusu bekleyen
Balığa can veren suydu seni boğan
Arayan değil aradığını bilendir bulan
Korku sarınca gönül kalesini
Geriye ne sur kalır ne de kapı
Can içinde gizli bir can iken
Gel de can kırığı olanları gör
Ağaç meyve için çiçeklenmeyi bekler
Söz şifa için demlenmeyi bekler
Mecnun Mevla için Leyla’yı bekler
Vuslatın yolu beklemekten geçer
Yürek yatağında pişmeyen söz
Gönül aşına tuz olur mu
Sevdanın eşiğinden geçmeyen göz
Hilalin gölgesine vurulur mu
Bir muma şule olan makamı ne yapsın
Doğruysa söylediğin söz varsın dil
yansın
Ülkün ruhuna hicret edince anlarsın
Bedenin soğusa da fikrin yeşertir
toprağı