Hep zahmetler çektin sen bizim için,
Onda var bizde yok, demedin niçin?
Neler çektin baba sebebi geçim,
O mahzun o garip benim babamdı..
Ayağında çarık, hayvan derisi,
Yemeği bir öğün, yok ki gerisi,
Önünde görürsen davar sürüsü,
İşte onu güden benim babamdı..
Çalışmaktan yarık yarık elleri,
Mevlaya niyazda daim dilleri,
Mekan olmuş ona okluk belleri,
Orada tırmanan benim babamdı..
Karda kışta, ayakları üşüyen,
Sırtında okluktan, buğday taşıyan,
Bir lokma, bir hırka ile yaşayan,
Var olanı veren benim babamdı..
Yeni bir elbise alıp giymedin,
Baba türlü türlü yemek yemedin,
Biz yiyelim diye, sen hiç doymadın,
Rızkını bölüşen benim babamdı..
Komşusu aç iken, o tok yatmayan,
Helal aşımıza haram katmayan,
Dürüstlük mirası bende bitmeyen,
Hep doğru ol diyen benim babamdı..
Bir ağaç altına sofrasını açan,
Haramdan günahtan her daim kaçan,
Eğilmiş pınardan soğuk su içen,
O yorgun çileli benim babamdı..
Ayağında şalvar sırtında aba,
Harman savururken elinde yaba,
Önünde kızarmış teneke soba,
Üşümüş ısınan benim babamdı..
Menfaat düşünmez komşunun işi,
Ana bacı gardaş, ortakdır aşı,
Yalnız Hak rızası her işin başı,
Diye hep düşünen benim babamdı..
Kimseyi kırmayıp hem de üzmedin,
Şu fani alem de rahat gezmedin,
Kader deyip şükür deyip bezmedin,
İyilik meleği, benim babamdı…
26.11.2009 Sevgili babamın ölüm yıl dönümüne İbrahim Yılmaz