Bayramlık Kefen

145

Irak; üç beş damla kan, gözyaşı; üç beş damla su..


Öyle bir vahşete çattık ki dayanmak zor doğrusu.


Geldi neo barbarlık, söndü milyonla ocak!


Siz; zulüm yardakçıları, sizi kim kurtaracak?


Üstad’ şair böyle diyor. Ya dertli şair Akif ümmetin halini görünce ne demiş: ‘Yattım ağladım, kalktım ağladım.’ Ben de çevrimiçinde işlenen işkence ve vahşet resimlerini görünce; baktım ağladım, yumruklarımı sıktım ağladım. “Zalimler için yaşasın Cehennem!


Kendime kızdım. Sadece buğz, o da Irak iklimine girdikçe.. Sendika, eğitim, çoluk – çocuk; sorunlar bitmiyor. Irak’a ne kadar ırağım. Oysa Bosna’ya, Filistin’e, Çeçenistan’a, ta Doğu Türkistan’a kadar ulaşmıştı ruhum. Bu zâfiyet neremden kaynaklanıyor?


Zulüm mazeret kabul etmiyor ama. Zulme rıza zulümdür, diyor. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır, diyor. Zalime karşı koymak ibadettir, diyor. Müslümanlar bir bedenin uzuvları gibidir. Bir organ zarar görürse bütün vücut hasta olur, diyor.


Ramazan’da yedik içtik, Allah kabul etsin. Şimdi 10 günlük bayram ve bunlar aklımıza yine gelmeyecek. Oysa tarihin şahit olduğu en büyük katliamlardan biri yanı başımızda biz de vebal altına soka soka sürüyor.


Yarın, ahrette bizi bununla muaheze eder misin Allah’ım?İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi de helak eder misin Allah’ım?


Yok, yok; sahabeler görse ‘bunlar Müslüman değil’ derler doğrudan bize. Bizim Müslümanlığımız sandık Müslümanlığı. Seçimden seçime vicdan yapıştırıcısı. Gayrı hissiz, tepkisiz ve cesaretsiz. Sünepe mi sünepe, korkak mı korkak, cahil mi cühela..


İsmet Özel, ‘Müslümanın kafirle cihad edenine Türk denir’ derdi. Gelsin görsün Türk Milleti nasıl 3 maymundan ödül alıyor. Allah cem-i cümlemizi ıslah etsin.


Rabbim bayramları ümmet için necat kılsın. Amerikan askerlerine kendi postallarını mezar kılsın. Rabbim zulmü bütün müştemilatıyla kahretsin. Bizim ülkemizi eşdeğer belalardan korusun.      


Onlar ölüyorken,


Siz orada yoktunuz!


Ben gözlerini gördüm


Ölmüş bir çocuğun.


Yıpranmış bir gazetede


Annesini yanına yatırmışlardı


Annesini ölü sanmıştım!


Sonra annesi kalktı


Ağlamıyordu!


Çünkü suyu çekilmişti kuyusunun


 


Bir gözü yoktu.


Annesi çocuğunu kucaklamak için eğildi


Bütün anneler eğildi!


Sonra bir ses duydum.


Korkunç bir ses duydum


Dişliler dönüyordu


Kadın bütün seslerden kesilmişti!


Çocuk ölüydü zaten


Siz orada yoktunuz!


Ama ben gördüm


Bir tankın geldiğini.


 


Çocuğun esmer alnında kırmızı, küçük bir delik vard


Annesi karasinekleri uzaklaştırmaya çalışıyordu


Bütün anneler çalışıyordu


Sonra tank hızlandı


Askerlerin kahkahalarını duydum


 


Annesi bomboş size bakıyordu


Tank gittikçe hızlandı


Anne kaç diye bağırdım


Hiçbir şey duymuyordu


Askerler kahkahalar atıyordu


 


Annesi kucağında ölü çocuğu


Coni’lerin tankına döndü


Sonra anlamsızca gülümsed


Tank çığlık attı


Altına bu masumları alırken


Oysa annesi hiç bağırmadı


 


Tankın geçip gittiğini gördüm


Şimdi öbür gözü de yoktu


O gülümseyişinden başka


Çocuğun annesi öldü


Bütün anneler öldü!


Siz orada yoktunuz


Bütün bunlar olurken


Felluce’de bir sabah..




Mustafa Burak SEZER’in şiiri