Başbakan’ın bugün AKP Gurup Toplantısı’nda yaptığı konuşmayı başından sonuna izledim.
Mevzide çökmüş Başbakan’ın yüzündeki “çaresizlik”, yerini muhalefete yüklenen “Şahin” bir ifadeye bırakmıştı.
Başbakan’ın vuku bulan son olaylardan elem duymadığını söylemek yanlış olur.
Yüreği yanan babaların feryadı, O’nu etkilemez demek de gayri insani olur.
O da bir baba ve O da evlatlarını gözü gibi esirgiyor her baba gibi.
Her gün yurdun ayrı bir yerinden gelen kahpe saldırı haberlerinden en az bizim kadar onun da morali yerle yeksan oluyordur.
Hatta inanıyorum ki Başbakan’ın duçar olduğu durum, bizimkinden çok daha kötüdür.
Zira O, hem bir baba olmanın verdiği hassasiyetle üzülürken, hem de olayların bu noktaya gelmesinde sorumluluğu olan bir yönetici olma sıfatıyla, aldığı vebalin sıkıntısı içerisindedir.
Başbakan’ı kandırdılar, “sosyalist soslu liberal aydınlar”.
Devlet Bahçeli’nin kendilerine verdiği ad ile 12 Kötü Adam, bu milleti yönetmek için siyasete soyunan Kasımpaşalı bir genci, fena işlettiler.
Attığı her adımı, tezahüratlarla “Sen en büyüksün” şeklinde köşelerine, ekranlarına taşıyan bu 12 Kötü Adam, geçmişten bugüne şecerelerini, ihanetlerini çabuk unutturdular Başbakan’a.
Onların verdiği yol haritası ile yol alırsa, zannetti ki Başbakan, her şey güllük gülistan olacak.
O, bütün dünyanın kendisine hayran olduğu Demokrat bir lider, Türkiye de, tüm komşuları ile sorunlarını halletmiş, 2023 hedefinde, bölgesinde Lider Ülke olacak.
Oysa ne kendisi söylenildiği gibi bir Lider olabildi, ne de Türkiye, sorunlarını aşmış bir ülke.
Aksine düne kadar kapıların ardında kendisine Cesaret Madalyası verenler, Brother diyenler, kendisini miadı dolmuş akıtan bir pil gibi, ayrıcalıklı bir çöplüğe göndermek için tezgâh peşindeler.
Başbakan’ın fark edemediği en önemli mesele, bu 12 Kötü Adam’ın iplerinin, bu ülke üzerinde hesap yapan servislerin elinde olduğuydu.
Onların gerçek sahipleri bunlara ne derse, bunlar öyle konuştular, öyle yazdılar, öyle ikna ettiler.
Demokrat Lider havasından vazgeçmemek adına, OHAL’in ne menem kötü bir şey olduğunu Devlet Bahçeli’ye hakaretamiz ifadeler yordamıyla anlatmaya çalışıyor Başbakan.
O Devlet Bahçeli ki; koalisyon ortağı olduğu 57. Hükümet zamanında OHAL’in kaldırılması konusunda imzası olan bir Siyaset Adamı.
Evet OHAL’i bu ülkede kaldıran, bugün kendisinin ifade ettiği gibi Başbakan Erdoğan değil, 57. Hükümettir.
Yani Bahçeli’nin Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptığı Koalisyon Hükümeti’dir.
2002 Seçimleri’nin hemen öncesinde hazırlanan Bakanlar Kurulu kararı ile, sadece iki ilde, Tunceli ve Şırnak’ta kalmış olan OHAL’i, son kez, bir daha uzatılmamak kararı ile 30. Kasım.2002 ye kadar uzatan Hükümet Tezkeresi’nin altında, Başbakan Yardımcısı olarak Devlet Bahçeli’nin imzası var.
Yani OHAL’İ biz kaldırdık diyen Başbakan, bu konuda da doğruyu söylemiyor.
OHAL’i kaldıran Başbakan Erdoğan değil ama ülkeyi, bölgede tekrar OHAL’e ihtiyaç duyulacak duruma getiren, bizzat Başbakan Erdoğan ve AKP Hükümeti’dir.