Bahara edelim dedik, içten gelen bir na’t
Ne söylesek, hissiyata yetmiyor kelimat
Öyle gösteriyor ki, kendisini Bahar’da hayat
İfade edecek sözcük bulamıyor insan, heyhat
Her tarafta bir canlılık, her yanda bir seri hareket
Toprak saçıyor âleme, bereket üstüne bereket
Sanki doğdurulur güneş, görülsün diye renk renk çiçekler
Getirilir gece, seyredilsin diye yıldız denen benekler
Evet, Bahar’da birçok bitki; çiçek açar meyve verir
Gülümseyen, manalı bir çehreye bürünür bir bir
Tefekkürî / düşünceli bir hâl alır, konuşur etrafıyla
Ve bilhassa insan olan insanın, akıllısı ve safıyla
Sessizce, konumlarıyla uzatarak daldan ellerini
Sıkarlar nazikçe insan elini, bilerek değerini
Kötü niyetle yaklaşana, gösterir dikenli yüzünü birden
Dedirir insana, sağlam olur iyi niyet, hattâ demirden
Bahar, daima konuşan bir feylesof gibi, anlatır durur
İnsan kalbini, nice lâtif İlâhî duygularla doldurur
Bahar, İlâhın yerde konuşan, bin bir dilidir
Bunca dilden anlamayan, olsa olsa delidir.
Yeryüzüne serpiştirilmiş, bin bir Rabbanî bağlar
Baharda sayısız çiçeklerle, diyecekleri var
Şuur sahibi, insan olmanın şartını, bu çiçekler
Yaratanı ilan ettiklerini, bilmesinden bekler
Bahçelere geldi oh, yine o eskimeyen Bahar
Düşünmeyen insanda, olmalı değil mi biraz ar?
Çıktı yapraklar, sanki bir anda muntazaman
Açtı çiçekler, şekli ölçülü, geldi zaman
Evet, bahçelere geldi yine Bahar
Rüzgârın sesine kulak verir dallar
Gör, nasıl bir kerem eliyle, yeşillendi yapraklar
Zümrüt rengi, sayısız halıya benzedi, topraklar
Gülümsedi çiçekler, dallarına konan kuşlara
Ses verdiler, müzisyen eli değmiş gibi, tuşlara
Dediler hep bir ağızdan, bakmayın siz söyleyene
Kulak verin asıl, bize değil, bizi söyletene
Bahar geldi, çayırlar el açtı, uzanarak semaya
Rüzgâr esti, dalgalandırdı çayırları, oldu berhava
Aheste aheste, bir bu yana bir o yana, giderek
Dalgalanışlardan mest oldu Pîr, ağır ağır diyerek:
Kimin olursa olsun mülkiyeti, yeter ki olsun seyri benim
Bırakın ruhumu bir tarafa, hoşlanır bundan bedenim
Şimdi bak çeşmelere, çaylara, ırmaklara; çünkü geldi Bahar
Dağlardan akmaları değil rast gele, baksana katar katar
Ve kaynamaları; Allah’ın emriyle, akışları heyecanla
Dağların bağrında toplanmaları, ihtiyaç nisbetinde, anla
Çiçekler, meyveler bak nasıl da gülümsüyor, bize özel
Tatları, güzellikleri, nakış ve kokuları ne de güzel
Her biri bu hâlleriyle, çıkarılmış birer davetiye
Büyük çağrı var dostlar, hazırlanın diye âtiye