Ayrışma, İhanet, Hoşgörü!

83

 

Hoşgörü derken, elbetteki ihanete hoşgörülü davranamayız.

Neyin hoşgörüsü?

Neyin demokratikleşmesi bu beyler?

Bu açılacak paketin içi Türk’e vuranların ihaneti kokuyor.

Türk kelimesi, dağlardan ve tabelalardan sökülürken, Müslüman halkın oy verdiği AKP ne yapıyor?

Anlamak ta zorlanıyoruz!

Eşkiya örgütü Bağımsız Kürdistan diyor. bdp’liler otonom ve özerklik istiyor. Yani adamlar Tek Devlet,Tek Millet ve Tek Bayrak’tan çoktan vazgeçmişler. Başbakanımızın kullandığı bu cümlelerde, samimi olmadığını düşünüyoruz. Anayasa’dan Türk kelimesinin çıkarılmasını ve Kürtçe eğitime onay verilmesini talep ediyorlar.
İş bu noktada iken eşkıya ile yapılan gizli mutabakatlar, pazarlıklar ipin ucunu kaçırmış ve maalesef T.B.M.M Türk Devletine posta koyan hainlerle dolup taşmaktadır. Çocuk katili, hükümet erkanı tarafından muteber adam sıfatını alarak, önemini koruyor. Bu durumu geri zekalılar dahi görüyor. Bu ihaneti AKP ye oy veren halkımız ne zaman görecek diye merak ediyoruz.

Bu Millet silkinip kendisine gelmediği takdirde, bu hainlere taviz verenler, o meclisten bu millet tarafından gönderilmediği sürece, dağlarımızda gezen eli kanlı teröristleri, sokaklarımızı kırıp döken anarşistleri, Meclis bahçesinde vekillerle çay içerken göreceğinizden zerre kadar şüpheniz olmasın!

Herkes aynı şeyleri düşünmez, düşünemez. Önemli olan bu farklılıklar içerisinde birbirimizi sevmek ve birbirimize saygılı olmaktır. İnsanlar değişik görüşlü herkese değer vermiş olsalar toplumdaki kavgalar ve ayrışmalar olmaz.

YARADILANI HOŞ GÖR , YARADAN’DAN ÖTÜRÜ ”Bu felsefe inanan herkesin iliklerine kadar özümsediği, yaşama biçimi olmalıdır. Bugünkü hayata endekslersek, DEMOKRASİNİN temeli de bu fikirden kaynağını bulmaktadır… Ancak benim demokrasi anlayışımda;benim fikrimden diye, yapılan haksızlığın üstünü kapatmamak lazımdır. Karşıt görüşlü ama işinin ehli ise ben de eğer yetkili isem, o işi karşıt görüşlü olana vermem gerekir. Bunun adına kabaca deyimle ‘Adalet’ derler. Türkiye neden durulmuyor? Çünkü yandaşlık hep vardı, hele son yıllarda hat safhaya tırmandırıldı. Toplumdaki patlamalar giderek artıyor. Kurumların isimlerine bakmayın,adı adalet olabilir ama adaletsizlik ve ihanet dizboyu da olabiliyor…

Türkiye’de, görüş farklılıklarından dolayı, fikir ayrılıklarından dolayı çok olaylar oldu, ülke çok şeyler kaybetti. Bir çok insan hayatını, işini, akrabalarını, okullarını kaybetti. Kaybeden hep Türkiye ve bu ülkede yaşayan insanlarımız oldu. Ülkemiz öyle bir yerde ki,tüm Emperyalistlerin çömelmek için fırsat kolladığı topraklar üzerinde. Onun için bu ülkede yaşayan herkes,Türkmeniyle, Kürdüyle, Alevisi ve Sünnisiyle ve diğer renkleriyle herkes çok dikkatli olmalı… Herkes ağzından çıkanı kulağıyla duymalı. Yukarıda söyledim ya herkesi seviyorum, yanlış anlaşılmasın, sevmediklerim de var. Tek kelimeyle söyleyeyim, bu ülkeye hainlik eden, Türk Milletinin bölünmez bütünlüğüne ihanet eden kimler varsa, bu akrabamda olsa içimden gelmiyor, sevemiyorum. 
Asıl yazmak istediğim ise Ülkemizdeki yanlış yorumlamalardır. Kulaktan dolma, batıl inanışlar insanımızı hep mağdur etmiştir. Adama bakarsınız dindar görünümlüdür veya aydın görünümü vardır; ama öyle tavırlar sergiler ki mensubiyet duyduğu felsefenin tam zıddıdır. Bu meyanda meslek hayatımız boyunca öğrencilerimden, alevi inanca sahip olan öğrencilerim oldu. Bu öğrencilerimden birtanesi hariç diğerleri çalışkan, terbiyeli, söz tutan, düzenli, Türk töresini, Anadolu’nun o misafirperverliğini, büyüğe saygılarını eksiksiz yaşayan çocuklardı, aileleride öyle idi. Marksist, Leninist olanları kasdetmiyorum, onların tavrı asıl camiadan farklı elbette… Ancak hala birileri bu nüans farklılıklarını kaşıyarak toplumda kaos çıkarmak istiyor. Ne diğer canlar ne de bu canlar oyuna gelmeyecektir inşallah.

Toplumumuzdaki yanlış inanç yönlendirmeleri yüzünden bu millet çok acılar yaşamıştır, cehalet ne kadar kötü, ne kadar insanlığa zarar verici birşey! Elbetteki o insanlar içinde de yanlış yapanları vardır, ancak toptan karalamalar çok haksız ve yersizdir. En son bir öğrencim doktorluğa başlayıp ta beni aradığı gün, o gece sevinçten uyuyamamıştım. Bu hazzı tatmak çok güzel bir duygu. Başta da dedim ya ”YARADILANI HOŞ GÖR, YARADANDAN ÖTÜRÜ.” Bu ülkeye ihanet etmeyen tüm insanları Türkmeniyle, Kürdüyle, Alevisi ve Sünnisiyle seviyoruz, onlar bu ülkenin farklı renkleri, hainlik yapmadıkları sürece, bırakınız inandığı gibi yaşasınlar. Bu ülke bizim, hepimize yeter.