Aydınlar Ocakları, bir sivil toplum kuruluşu hüviyeti içinde, tüzüğüne uygun , Dernekler Kanunu ve Dernekler Yönetmeliğine aykırı olmayan, yeni gelişmeler karşısında birtakım girişimler ve birçok etkili faaliyetler yapmalıdırlar. Bu faaliyetler ve girişimler aşağıdaki şekilde sıralanabilir :
Aydınlar Ocakları, her şeyden önce, bulundukları ilin ve ilçenin protokolüne mutlaka girmeli ve bunun için de ocak yöneticilerinin gerekli gayret ve hassasiyeti göstermeleri gerekmektedir.
Senede iki defa yapılan ve son gelişmelerin de değerlendirildiği Aydınlar Ocakları Şuraları, bütün ocakların ortak faaliyeti olduğundan; önemi kavranarak, her ocağın kalabalık delege gruplarıyla katılması çok önemlidir. Bu durum aynı zamanda ; ocaklar arasında bir dayanışma ve işbirliği ortamını da canlı tutacaktır.
Bu vatanın birliği, dirliği ve bölünmez bütünlüğü için canlarını çekinmeden vererek şehit düşen kahramanlar; asla unutulmamalı, şehit kuruluşları ve şehit aileleriyle iyi ilişkiler içinde bulunulmalı , onların her türlü sorununa ortak olunmalı , şehitlikler mutlaka ziyaret edilmeli ; şehit çocuklarının eğitim ve öğretim yapabilmeleri için gerekli yardım ve desteğin en iyi şekilde yerine getirilmesi, Ocakların en büyük görevi olmalıdır. Ocak yöneticilerinin, bulundukları yerlerdeki belediye yetkilileriyle iyi ilişkiler kurmaları, şehit isimlerinin yaşatılması için cadde ve sokaklara , semtlere şehit isimlerinin verilmesi ve Şehitler Abidesi yapılması için gerekli projeler hazırlayarak ilgililere teslim edilmesi ve daha sonra da bu işlerin takibi, en önemli faaliyetleri olmalıdır.
Son yıllarda; Avrupa Birliği ve Soros Vakfı fonlarından destekli birtakım yeni vakıf ve dernekler kurularak veya kurdurtularak, Türkiye’nin sosyal, siyasal ve ahlaki yapısına şekil verdirilmeye çalışılmaktadır. Bu dışarıdan kumandalı kuruluşlara çok dikkat edilmeli ve yaptıkları faaliyetler yakından takip edilerek, milletimizin menfaatlerine ters düşen çalışmalar karşısında, ocakların basın toplantıları yaparak veya basın bildirileri hazırlayarak kamuoyuna açıklama yapmaları, biraz olsun vicdanları rahatlatacaktır. Ocakların yöneticileri ve üyelerin bu hususları göz önüne alarak, kendi kuruluşlarına en iyi şekilde sahip çıkmaları boyunlarının borcu olmalıdır. Bu böyle olmakla beraber; çok faydalı, etkili ve olumlu faaliyetlerde bulunan ocakların da haklarını teslim etmek gerekir. Temennimiz, bu şekilde faaliyet gösteren ocakların sayılarının artmasıdır. Ayrıca, ocakların mali yönden de kuvvetlenmesi en büyük dileğimizdir. Bu açıdan da gerekli adımların atılması yerinde olur.
Yine son günlerde, Aydınlar Ocağı üzerinde yapılan birtakım yanlış spekülasyon ve yorumlarla kamuoyu yanıltılmaya çalışılmakta. İşte bu hususlarda da ocakların yöneticileri çok titiz davranarak acil önlemler almak durumundadırlar.
Ocakların, her türlü tertip, oyun, tezgah ve tehlikeye karşı iç bünyelerini kuvvetlendirmeleri ve mevcut üye sayılarını temsil gücü yüksek, inisiyatif sahibi ve üyeliğe mani bir hali olmayan akademisyen, sanayici ve işadamı, serbest meslek sahibi ve onurlu kişilerle takviye etmeleri durumu önem kazanmıştır. Alınacak bu yeni üyeler, ocakların gücüne güç katacaktır. Ocakların, Türk Vatanı üzerinde oynanan oyunları fark ederek, faaliyetlerinin bir bölümünü de bu yönde yoğunlaştırmaları gerekmektedir. İllerde Türk Milli Kültürü’ne üstün hizmetlerde bulunmuş kişiler tespit edilerek, bu kişilere gerekli ödüllerin verilmesi, Türkiye üzerinde hevesi olanları telaşlandıracaktır. Ve dolayısıyla, Türk Milleti için gözünü budaktan esirgemeyen kişi, kurum ve kuruluşların var olduğunu bileceklerdir. Bütün bu olasılıklar göz önüne alındığında; Aydınlar Ocakları, yapmış olduğu ve yapacağı yeni çalışmalarla milletimizin bağımsızlığı ve geleceğinin teminatı olmalıdır. Aydınlar Ocakları aynı zamanda bir okuldur. Gerçekten yapmış olduğu girişim ve faaliyetleriyle bir okul görevi görmektedir. Ocakların bu özelliklerinin devam edebilmesi için büyük bir çaba ve gayret içinde çalışma yapmaları ve bu çalışmaları yaparken de araştırma ve geliştirme ( AR – GE ) sistemine önem vermeleri gerekir. Ocakların yapacakları açık oturum, konferans ve buna benzer faaliyetlerinde aktüel ve canlı konuların ve konuşmacı olarak da o konunun uzmanları seçilmelidir. Ocakların nasıl bir kuruluş olduğu, gayesi, yaptıkları, yapacakları kamuoyuna en iyi şekilde anlatılabilirse, büyük bir yol kat edilmiş olacaktır.
Ocakların iç bünyelerinde doğabilecek hizipleşmelere kesinlikle müsaade edilmemeli ve o ortamı oluşturan üyeler için tüzük ve ilgili kanun ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde gerekli işlemlerin yapılması ; ocakların geleceği açısından ve uzun yıllar yaşaması için çok önemlidir. Hizipleşme hadisesi öyle bir olgudur ki; yapılacak olan iyi niyetli her şeyin önünde bir engel oluşturur, kırgınlıklar ve küskünlükler meydana getirir. Kısaca, iç bünyede bölünmelere sebep olur.