Dünyanın bütün “uygar” ülkelerinde o ülkenin kahramanlarının heykelleri, büstleri ve fotoğrafları vardır. Ama o ülkelerde hiçbir “akıl ve izan sahibi” o anıtları puta benzetip, kahramanlarına saygı gösterenleri “putperest” olarak nitelemez!
Ne yazık ki, gerek basınımızda gerekse “sosyal medya” ortamında, Atatürk’e ve O’na saygı duyan insanlara yönelik insafsız bir saldırı vardır. Bu saldırganlar; Mustafa Kemal’i “dinsiz ve din düşmanı” olmakla itham ediyorlar! Yalan söylüyor, iftira atıyorlar… O’nun din aleyhine söylediği hiçbir sözü örnekleyemiyorlar!
Oysa, Mustafa Kemal’in İslam dini ve Peygamberimiz hakkında söylediği pek çok güzel sözü vardır. Ve O’nun en büyük hizmeti, “gerçek bir din alimi” olan Elmalılı Hamdi Yazır Hoca’dan istediği Kur’an ı Kerim tefsiridir.
Dinimiz, Arapçası ezberlenerek öğrenilmez! Ayetlerin anlaşılmasıyla öğrenilir. Ama, halkın bunu öğrenmesi, din üzerinden siyaset ve ticaret yapanların işine gelmez!
Öte yandan; İslam’da Şeriat Devleti olmaz! Dünyevi yönetim biçimi ne olursa olsun, İslam Dini, inananlardan, yönetim konusunda üç şey ister; Adil olmak ( Maide, 5/8), Ehil olmak ( Nisa, 4/58), Her işi danışarak yapmak ( Şura, 42/38)
Ülkenizi yönetenler adaletle mi yönetiyorlar? İşleri ehil insanlara mı yaptırıyorlar? Halkına ve işin uzmanlarına danışarak mı yapıyorlar? Önemli olan bunlardır.
Sözde şeriatla yönetilen hangi devlette bu üç temel koşul var?
Bu koşulları yerine getiren tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk‘tü. Ondan sonra bu ülkenin kimler tarafından ve nasıl yönetildiğini, aklı başında olan herkes biliyor. Yalnızca, kafayı yalan yanlış bilgilerle Mustafa Kemal’e takmış olanlar bilmiyor!
Mustafa Kemal Atatürk’ü, ölümünün 74. Yıldönümünde bir kez daha saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz…