Asya’nın Kaderi

104

Asya Birliği” teziyle, NATO – AB gibi batı bloğu birliklerine karşı tek alternatif olacağı düşüncesini savunanlar son yıllarda şu söylemi geliştirdiler.

– Asya üretiyor, öyleyse Asya büyüyor ve dünyaya hakim olacak! –

Bu tezleri savunanlar; bu konuyu tartışmaya açarak, aslında Türkiye’nin batı ülkeleri ile olan NATO üyeliğini de sorguluyorlar.

Hem batı kurumlarına üye olup hem de “Asya Devletleri” ile ilişkiler geliştirelim denmiyor.

NATO’dan çıkalım, alternatif olarak Asya ülkeleriyle birlik olalım deniyor.

Bu görüşte olan gerçek “Türk Milliyetçisi” olduğunu beyan eden iki aydın var:

Nihat Genç ve Kemal Üçüncü

Bu arkadaşlar biraz gergin yazılar yazsalar da; bilsinler ki ben onlara artniyetli bir savunma yazısı yazmıyorum.

Ayrıca farklı görüşte olduklarından dolayı kimseyi; “hain, ajan, yalancı milliyetçi” gibi ifadelerle “Köpeklerin Tarihi” böyle olur diye de iddia etmiyorum!

Küfür ve hakaret ederek değil, bu tarz kimseye yakışmıyor.

Nihat Genç, Ulusal Kanal’da çıktığı “Veryansın” programında asıl amacım bu konuyu tartışmaya açalım dediği için, ben de bu konuda fikrimi beyan ediyorum, mesele sadece bu.

Ekonomi konusundaki tezlerini dünyanın kabul ettiği, ekonomik alanda akademik başvuru kaynağı olarak görülen, ekonomi dalında Nobel Ödülüne aday gösterilmesi beklenen Prof. Daron Acemoğlu’nun “Ulusların Düşüşü” kitabında; Asya ülkelerinin çok eski tarihten beri üretmesine rağmen, “iç siyasal sömürücü” yapısı nedeniyle halkının refah düzeyini arttıramadığını tarihsel analizlerle ve rakamlarla birleştirerek, akademik yordamalarla açıklıyor.

 

“Asya, yeni üretmiyor ki!”

 

Daron Acemoğlu kitabında Asya’nın yüzyıllardır ürettiğini, baharat ve ipek yolları üzerinden Avrupa’ya ticaret yapıldığını, fakat 14. Yüzyılda “Veba Hastalığı”(Kara Humma) sonrası, Avrupa’nın üçte birinin ölümüyle neticelenince, bu mikrobun Asya’dan geldiği korkusuyla üretimin en yakın coğrafya olan Doğu Avrupa’ya kaydığını yazıyor.

Bu tarihsel olay, Batı Avrupa’nın yaratıcı mantığını açıklıyor zaten…

Coğrafya farketmiyor, yani hangi coğrafyada üretmiş olmaktan da öte bir durum var.

“Fikir bul, bu fikrin patentini al, nerede üretirsen üret orada ucuza üret ve yüksek kârla dünyaya pazarla…”

Örnekleyelim; iPhone Nerede, Kaça Üretiliyor ve Kaça Satılıyor Buradan Yola Çıkalım.

iPhone’nun yaratıcısı ABD.

Üretim Çin.

Satıldığı yer tüm Dünya…

Sizce İphone Çin’de üretiliyor da, her üretilen iPhone’dan Çin ne kadar pay alıyor?

Brüt satış rakamının sadece %2’si, evet yanlış duymadınız, yalnızca “Yüzde İKİ”…

Yani 1,000 USD olan iPhone telefonun Çin’e katkısı sadece 20 USD?

Pekiyi ABD’ye katkısı ne kadar?

Maliyet hesabı yapılırsa, 1.000 USD satılan iPhone’un maliyeti 412 USD.

588 USD brüt kâr var.

20 USD Çin’in kârını çıkarsak, 568 USD ABD tarafından brüt kâr pay ediliyor…

İşte “Patent Hakları”nın zaferi!

Üretilen akıllı telefonu dünya ülkelerine pazarlamak, üretiminden kolay.

ABD’nin geniş pazarlama ağları var.

Diyelim ülke fakir, kaynakları az, sorun yok!

Paran yoksa, borç da veriyorlar.

Ucuz kredi!

Kağıt basım maliyeti “1 CENT bozuk para” değerinde bile olmayan ABD dolarını “1 USD”ye satıyorlar!

Buna da “Finansal Zekâ” diyelim…

Pekiyi ABD fikir üretiyor da, Asya üretebiliyor mu?

Dünyanın en büyük üniversiteleri ABD’de ve yaratıcılık(İnovasyon) üzerine en yüklü kaynaklar ABD tarafından ayrılıyor.

Finansal koşullar ve en önemlisi hür teşebbüse dayalı ortam ve de bireylerin haklarını ileri derecede koruyan patent hakları olunca, dünyanın en zeki, en buluşçu insanları ABD’ye kapağı atıyor ve kendine geniş olanaklar bulabiliyor.

İnsanların kökenlerine bakmayın, Asyalı Afrikalı olabilir, ama fikirsel zekâya önem veren ABD’de bu amaçlar için geniş olanaklar bulunduğundan, dünyayı değiştirebilecek hayallerini gerçekleştirmek isteyen “DEHA”lar soluğu ABD’de alıyor.

Örneğin; Elon Musk gibi “Yenilenebilir Enerji” üzerine çalışmaları olan son yüzyılın en önemli buluşçusu aslen Güney Afrika kökenli!

iPhone’un yaratıcısı Steve Jobs Suriye kökenli.

Konu insanın kökeninde gizli değil, hür teşebbüse, bireysel telif ve patent haklarına olanak sağlayan batı mantığı.

ÇİN gibi ülkeler istediği kadar üretsin, Çin yönetiminin aklı bunlara değil, ancak vatandaşlarını köleleştirmeye çalışıyor!

Şimdi; bu tarz mantalitesi olan ülke tipleriyle “Asya Birliği”ni nasıl ve hangi mantıkla kurmayı düşünüyorsunuz?