Anlaşılamayan Sosyal Bütünleşme

101

Türk Dünyasının önderlerinden, değerli devlet adamı ve kıymetli büyüğümüz KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş‘ın rahatsızlığı dünyanın neresinde olursa olsun, kendisini Türk olarak hisseden herkesi üzmüştür. Sağlığındaki iyiye doğru gidiş ise Türk Dünyasına gönül vermiş herkesi sevindirmiştir.

Siyasi tartışmaların temelinde bilgi eksikliği ve kavramları yeterince yerine oturtamamak söz konusu olunca iş rayından çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde kavramlara yeterince açıklık veremeyenlerin fikri kargaşanın merkezi haline geldikleri görülmüştür.

Meselâ, “entegrasyon” Türkçesi bütünleşme ve “asimilasyon” Türkçesi eritme bu kavramların başında yer almaktadır.

Geçen hafta bir makalenin kapsamına girecek şekilde sosyal bütünleşme ve eritme (asimilasyon) kavramları üzerinde biraz durmuştuk.

Önce sosyal bütünleşme dar anlamda hissedilen etnik, mezhep, bölge, şehir, boy, kabile ve yöre mensubiyet ve şuurunun aşılarak toplum ve milli seviyede biz duygusuna ulaşılabilmesidir.

Bu duygu ve şuura ulaşamadığınız takdirde, etnik taassubun aşırı hemşericiliğin ve mezhepçiliğin, cemaatçiliğin, boy ve kabileciliğin sınırlarını aşarak topluma açılıp onunla bütünleşemezsiniz.

 Bu eğilimler, topluma kapanmayı ve etnosantrizmi (etnik merkezlilik) ön plana çıkarır.

Sosyologların ilkel etniklik dediği topluma kapalılık ve ırkçılık seviyesine varan etnik taassup buradan kaynaklanır.

Sosyal bütünleşme durgun, zora dayalı ve değişmesiz bir denge hali değildir. Farklılaşma kadar bütünleşebilme de önem taşır. Sosyal bütünleşme, bir başka tanımla fertlerin ve sosyal grupların dünya görüşleri arasındaki farkların,  toplumdaki milli kültürden en az seviyede sapma gösterebilmesidir.

Demek ki toplumda herkesin her şeyin aynı şekilde sapma göstermeden düşünebilmesi, davranabilmesi gerekmemektedir. Demokrasilerde farklı baskı grupları olabilir. Farklılıklar bütünlüğü zedelemediği ölçüde demokrasi yürür.

Bütünleşmenin olmadığı yerde demokrasi çok teorik kalır. Hiç de desteklemeyi düşünmediğiniz bir siyasi partinin varlığı sizin iktidar yapmak istediğiniz siyasi partinin de bir varlık gerekçesi olabilir.

Demokrasi faziletli bir rejimdir. Yeter ki onu değişik şekillerde istismar etme yanlışından kurtulalım. Ben merkezli ve hep bana, hep bana anlayışından uzaklaşalım.

Bu yönlerden demokrasimizin önemli eksikleri vardır. Birbirini batırmak için her şey mübah görülmektedir. Bu zaman zaman ters tepki de yapmaktadır.

Bir devletin temel ilkeleri ve kuruluş felsefesi dışlanarak dar anlamdaki milli irade öne çıkarılarak bütünleşmeye varılabileceğini zannetme de son derece yanlıştır.

Anayasamızın 10. Maddesindeki eşitlik ve birbirine üstünlük sağlamamayı ifade eden maddesi ayrıca 66. Maddede herkesin milli, kimlik olan Türklük ile kucaklanması ayrıştırma değil; bütünleşme için gereklidir.

Kültürel anlamda kimlik bunu gerektirir. Ferdi hak ve hürriyetler yerine son yıllarda olduğu üzere ülkemizde etnik taassubun ve fitnenin gereği olarak bazılarına imtiyazlar ve kolektif haklar tanımak, etnik manada pozitif ayrımcılık yapmak bütünleşme diye takdim edilemez. Bu yol ırkçılığı tahrik eder.

Sözde bütünleştirme adına yapılacak yanlış anayasa değişiklikleri, Devletin ve Türk Milletinin aleyhine olacaktır. Türkiye’nin sorunu, bazılarında zayıflayan Türk Milletine mensubiyet şuurunu geliştirebilmektir.

 Bu da “sen ayrısın, sen farklısın, sen benden değilsin” şeklinde bütünü reddeden yanlışlar ile olamaz.

 Ülkenin sorunlarını örtebilmek için etnik merkezli yaklaşımlardan medet umulmamalıdır.

Asıl sorunlar konuşulmalıdır.

Vatandaşın eğilimlerine rağmen politika uygulayanlar, aslında vatandaşı töhmet altında bırakmaktadırlar. 

Önceki İçerikÇocuk Suçluluğu IV
Sonraki İçerikEvlenmek ve Boşanmak
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)