Coştun yine
gönülden, Ey Şair!
Yazıp duruyorsun,
her şeye dair.
Biliyorsun ki
zaman, ne de olsa sayılı;
Kalemin olmuşken, yazmaya
kaadir.
Bu durumda,
haklısın tabii.
Aman unutulmasın,
İki Cihan Habibi!
Er geç olacak
medet, ancak O’ndan.
Çünkü O’dur yegâne
Merhamet Sahibi.
Gelir geçer
günler, hiç durmadan.
Gittikçe dostlar
çekilir, bir bir aradan!
İçindeyken
zamanın, bırakma kalemi.
Gözü yolda
bekliyor Sevgili Yaradan.
Yalan dünyadan
kimler geldi, kimler geçti!
Herkese Ulu Tanrı,
belli bir gün seçti.
Hemen kavuşmak
için, Ulu Dergâha;
Kuluna yeteri
kadar ömür biçti.
Yetsin artık, bu
içten sözler;
Gece gündüz gönül,
Dost’u gözler.
Bitsin artık, bu
zorlu ayrılık;
Zira canlar,
Canânı ne de çok özler.
Aslında her yere,
her yerden varış;
Her yerde O’nu,
ille de bulmak için.
Aslında her zaman,
O’nu özlemle anış;
Her an O’nu,
hakkıyla bilmek için.
Aslında, her dem
kalem oynatış;
Her şeyiyle O’nu,
kalben sevmek için.
Velhasıl a canım,
kulak vererek candan;
“Elveda!” diyerek,
ayrılık ânı geldi Han’dan.
Allah, Kâinat ve
İnsan “Üçlü”sü;
İlâhî anlamın, en
güçlüsü.