Cengiz Han
(1162-1227) Aral Gölünü, Hazer Denizi’nin ve Karadeniz’in Kuzey kıyılarını
içine alan toprakları en büyük oğlu Cuci’ye (1185-1227) vermişti. Cuci, devlet
kurma işlemini tamamlayamadan, babasından birkaç ay önce vefat eti. Yerine
geçen oğlu Batu Han (1207-1255) 1235 yılında Saray şehri merkez olmak üzere
Altın Orda Hakanlığı’nı kurdu. 1255 yılında ölümünden sonra birer yıl ara ile
Sertak ve Ulakçı hakan oldu. 1257 yılında Batu Han’ın küçük kardeşi Berke Han
(?-1266) tahta oturdu. Gerçekleştirdiği fetihlerle Altın Orda Hakanlığı’nı
imparatorluk hâline getirdi ve Müslüman olduğunu ilân etti. İmparatorluğun
bütün halkı İslâmiyet’le şereflendi. Moğol kökenli hanlıklar-hakanlıklar
içerisinde İslâmiyet’i kabul edip Türkleşen ilk devlettir. Zaman içerisinde
Çağataylar, Timurlular ve İlhanlılar gibi Moğol kökenli diğer devletler de
Müslüman olup Türk kültürünü benimsediler.
Berke Han’dan
sonra Mengü Temir tahta oturdu ise de yönetimdeki bütün yetkiler ordu komutanı
Emir Nogay’da idi. Emir Nogay, Cengiz Han soyundan olmadığı için han-hakan
unvânını kullanamadı. O’nun ölümünden sonra Cengiz Han soyundan Tula Buka tahta
oturdu. 1291-1312 yılları arasında Emir Timur’un desteği ile yönetime Toktamış
Han geldi. Timur ile arası açılınca tahtı küçük kardeşine bırakmak
mecburiyetinde kaldı. Vefatından sonra da Altın Orda Devleti’nde şehzâdeler
kavgası sebebiyle istikrar sağlanamadı. Hakanlar, 1 yıl ve daha az sürelerle
tahtta oturabildiler. Uluğ Muhammed Han, 1419-1445 yılları arasında 3 defa
tahtın sâhibi oldu ise de sonunda ülkesini terk edip, günümüzde Tataristan
Muhtar Cumhuriyeti olarak varlığını devam ettiren Kazan Hanlığını diğer bir
şehzâde Hacı Giray, 1449 yılında Kırım Hanlığı’nı kurdu.
1502 yılında
Altın Orda hükümdârı olan Şeyh Ahmed Han’ın ölümünden sonra, bir zamanlar Rus
Kinezlerini tâyin eden, Ruslara hükmeden şanlı Altın Orda Hanlığı
topraklarında; Kasım (1445-1534), Kazan (1445-1552), Kırım (1449-1783), Sibir
(1464-1598), Astrahan (1466-1557) hanlıkları
kuruldu. Zamanla bunların hepsi Rus hâkimiyeti altına girdi ve Ruslar yıllar,
asırlar boyunca sâdece Türklerin değil, bütün insanlığın kanını emmek, kökünü
kurutmak için vahşiyane plânlar hazırlayıp uyguladılar.
***
Altın Orda’nın Târihî Coğrfyası (13.-14. Asırlar)
isimli kitabın yazarı Dr. Târihçi Vadim
Leonidoviç Ergorov; Altınorda Devleti’nin coğrafyası ve sınırları,
şehirleri ve iktisâdî coğrafyası, idârî ve siyâsî teşkilâtı, askerî ve politik
coğrafyası hakkında, kolayca erişilebilecek kitap ve ansiklopedilerde bulunmayan
bilgiler sunuyor. Alan çalışması yapan târih öğrencileri ve profesyonel
târihçiler için değerli bir kaynaktır. 13,5 X 21 santim ölçülerinde 359
sayfalık eser, târih araştırmacısı Alihan Büyükçolak tarafından Türkçe’ye
çevrilmiştir.
Kitabın son sayfalarında;
Coğrafî Adlar Dizini (s: 345-355) ve haritalar (s: 356-359) yer alıyor.
***
Eserin arka
kapak yazısı:
Altın Orda
çalışmaları, Rus ve Sovyet târih ilminin klasik başlıklarından biridir. Altın
Orda târihine olan ilgi yalnızca göçebe bir toplumun gelişim süreciyle değil,
aynı zamanda çevresindeki yerleşik halklarla olan etkileşimine dâir bir dizi
problemin çözümüyle ilişkilidir. Uzun bir süre boyunca Altın Orda, çok çeşitli
ve kalabalık nüfuslu geniş bir târihî coğrafyanın politik, sosyal ve kültürle
alâkalı gelişiminde özel ve aşırı tepkici bir rol oynamıştır.
Altın Orda ile
ilgili bu konuların aydınlatılması maksadını taşıyan kitap, temel olarak
siyâsî-târihî coğrafya meselelerini ele almaktadır. Altın Orda’nm ekonomik
coğrafyası hakkında yetkin bir açıklama için, 13-14. yüzyılların pek çok
sayıdaki yerleşim yerinde daha derinlemesine arkeolojik çalışmalar yapmak
gerekir. Bu yüzden de Altın Orda târihinin bu konusuna, çalışmada asgari
seviyede değinilmiştir.
Kronolojik
olarak eser; Altın Orda’nın sâdece siyâsî târihi açısından değil, aynı zamanda
devletin coğrafi olarak değerlendirilmesi için de büyük bir öneme sâhip olan ve
net olarak belirlenmiş iki târih arasındaki süreci kapsamaktadır. Bu iki
târihin ilki, Tuna ve İrtiş arasındaki bozkırlarda iktidarın Cuci Ulusu’na ait
olduğu, yeni Moğol devletinin oluşmaya başladığı 1243 yılı iken; İkincisi ise
çağdaş araştırmacıların, Cengizoğulları’mn askerî ve siyâsî doktrininin
geçerliliğini kaybettiği ve bir dünya imparatorluğu yaratma fikirlerinin de
artık çöktüğüne kani oldukları bir dönüm noktasını karşılayan 1395 yılıdır.
Bilhassa bu aralık, devletin iç politika, ekonomi ve sosyal yapı hususlarında
ciddî dönüşümlerinin izlerini taşır.
Dr. Vadim
Leonidoviç Egorov’uıı bu çalışması; kendisinin öğrencilik yıllarından itibâren
katıldığı arkeoloji seferlerine dayanmakla birlikte, gerek birinci dereceden
kaynakların gerekse de bunları tahlil eden başkaca çalışmaların metot, zihniyet
ve yaklaşımlarına dâir kritikler içeren özgün bir araştırmayı temsil etmektedir.
ÖTÜKEN
NEŞRİYAT A. Ş.
İstiklal Caddesi, Ankara Han Nu: 63/3 Beyoğlu
34433 İstanbul Telefon: 0.212- 251 03 50
Belgegeçer: 0.212-251 00 12 e-Posta: otuken@otuken.com.tr www.otuken.com.tr
Vadim Leonidoviç Egorov: 24 Haziran 1938’de
Moskova’da doğan Rus târihçi ve arkeolog, 1962’de Moskova Devlet Üniversitesi
Târih Fakültesi’nde tamamladığı lisans eğitimi yıllarından itibâren Sibirya,
Kırım, İtil Boyu ve Orta Asya başta olmak üzere Cuci Ulusu’nun siyâsî sınırları
içerisine giren pek çok coğrafi bölgede arkeoloji seferlerine katılmıştır.
Târih alanındaki lisans eğitiminin hemen ardından, SSCB Kültür Bakanlığı’nda
târih ve kültür eserleri uzmanı olarak meslek hayatına başlamıştır. 1970 yılı
itibâriyle, bugün Rusya İlimler Akademisi Rusya Târihi Enstitüsü adını almış
bulunan SSCB Târih Enstitüsü’nde meslekî çalışmalarına devam ederken 1987’de
German Alekseyeviç Fedorov-Davıdov’un danışmanlığında ‘13. ve 14. asırlarda Altın Orda’nın Târihî Coğrafyası’ başlıklı
teziyle doktor unvanını kazanmıştır. 1961-1991 yılları arasında İtil Boyu
Arkeoloji Seferlerini idâre etmiş, Altın Orda’nın ilk başkentlerinin de
aralarında bulunduğu çok sayıda şehrin kazılarında yer almıştır. 1992 yılından
emekliliğine kadar Devlet Târih Müzesi’nin (Moskova) İlmî İşlerden Sorumlu
Müdür Vekilliği görevini üstlenen Egorov, meslek hayatı boyunca Rusya-Altın
Orda ilişkileri, Altın Orda târihi ve arkeolojisi üzerine 150’den fazla ilmî
çalışmaya imza atmıştır.
Alihan Büyükçolak: 29 Şubat 1996’da İstanbul’da doğdu. 2015
yılında İstanbul Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal İlimler Lisesi’nden mezun
olduktan sonra, aynı yıl, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Târih
Bölümü’ne girdi. 2017 yılında Rossotrudniçestvo Federal Ajansı’nın bursuyla bir
sene Moskova’da Millî Araştırma Üniversitesi (NIU) Ekonomi Yüksekokulu’nda
(VŞE) Rusça dil eğitimi aldı ve St. Petersburg Devlet Üniversitesi’nde 2018
yılı itibâriyle lisans eğitimine başladı. Eğitimine devam ederken St.
Petersburg ZELO Eski Rus Kültürü Araştırmaları Merkezi kurucusu Nikolay
Valeryeviç Butskih’in Kilise Slavcası derslerini tâkip etti. Politogenez
özelinde Slav halklarının Orta Çağ târihleriyle ilgilenmekte olup siyâsî,
kültür ve kilise târihlerine dâir araştırmalar yapmaktadır. Akademik
çalışmalarında Türkçe ve Rusça dillerini kullanmaktadır. Halen St. Petersburg
Devlet Üniversitesi Târih Enstitüsü talebesidir.