(İkinci Bölüm)
Eser için ikinci takdim yazısı Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Yabancı Diller Okulu Müdürü Prof. Dr. Tuncer Çağlayan imzâsını taşıyor.
Eğitimci Şâir ve Yazar M. Hâlistin Kukul; eser için kaleme aldığı 3 numaralı uzun yazısı, bu makalenin hacmini büyütmemek için özetlenerek okuyucuya sunulmaktadır:
Geçmişin tecrübeleri ve kazanımları olmadan yeni düşüncelerin filizlenmesi mümkün değildir. Mâzi, peşimizde ‘kör bir kandil’ gibi değil, hızımızı arttıracak bir meş’ale gibi durmalıdır. Bunu durduracak olan da elbetteki bıiziz. Biz ise, biz olmadan olmaz, değil mi? Birbirimize destek olmadan, ne önümüzü görebiliriz ne de yürüyebiliriz…
Başarıya alkış gerek!..
En küçük yerleşim yeri olan köyden, kasaba, şehir veya ülkeye kadar, bütün ileri cemiyetlerde, halkın yaşayış seviyesini, her türlü an’ane ve bilgi mertebesini ‘umûmî hâfıza’ olarak kayda alan san’at dalı edebiyattır.
Millî kültürün, asırlarca süzülerek ve yeni ilâvelerle geldiği son hâlini, ancak edebiyatta bulabiliriz. Bu bakımdan; şâirler, edîbler ve ilim adamlarına büyük mes’uliyetler yüklenmiştir. Bunlar, yaşadıkları cemiyetlerin birer aynasıdırlar. Bu hususta; ‘sosyoloji’ ve ‘târih’ bile edebiyâtın yaptığını yapamaz, onun önüne geçemez. Zîrâ; onlarda, his ve bediî cephe mevcut değildir. Târih boyunca, insan emeği ve mahâretiyle meydana getirilen üstün vasıflı eserler, kayda değerlilikleriyle geleceğe intikal ederler. Bunların her biri, ‘millî kültürü’ meydana getirir. İşte, buradaki ‘kayıt’ çok mühimdir. Şâir, edîb ve âlimlerin, hangi usûl, gayret ve hünerlerle, ortaya eser çıkardıklarını bilmek gerekir.
Bu sebepledir ki, eldeki vesikaların târihe ışık tutabilmeleri için eskiden beri ‘tezkîre’ler yazılmıştır.
İşte, Ali Kayıkçı’nm hazırladığı ‘Dünden Bugüne Samsunlu Şâirler ve Yazarlar Ansiklopedisi’ bu tarz bir eserdir. Böyle bir hedefi gâye edinmiştir.
Yeri gelmişken, tezkire hakkında biraz malûmat vererek, Kayıkçı’nın yaptığı bu çalışmanın önünü biraz daha açalım istiyorum.
Tezkire; umûmî lügat mânâsıyla, zamanının meşhurlarının hayatlarını ve eserlerinin mâhiyetini anlatan eserlerdir. Tezkireler, târihî şahsiyetlere şâhitlik ederler. Bu kelime, Arapça ‘zikr’den gelir. Bugün, Fransızca’dan gelen ‘biyografi’; Arapça-Farsça bir terkip olan ‘tercüme-i hâl’ ile Türkçe ‘öz-geçmiş’ ve ‘hayat hikâyesi’ aynı mânâlarda kullanılmaktadır. Bunlar; ‘Tezkiretü’ş-şuarâ’ veya ‘tezkire-i şuarâ (şâirler tezkiresi), ‘tezkiretü’l-evliyâ (velîler tezkiresi), tezkiretü’l hattâtin (hattatlar tezkiresi) ve tezkire-i ilmiye (âlimler tezkiresi) olarak adlandırılırlar. Bizde ilk tezkire yazan, 1441-1501 târihleri arasında yaşayan büyük Çağatay şâiri, âlimi ve devlet adamı Ali Şîr Nevâî’dir ki, 1491’de yazdığı ‘Mecâlisü’n-Nefâis’ adlı eserinde dört yüzden fazla şâir hakkında bilgi vermektedir.
Yazar Ali Kayıkçı; ‘Dünden Bugüne Samsunlu Şâirler ve Yazarlar Ansiklopedisi’nin daha önce yaptığı baskılarında 175 isme ulaşmış ve bu şâir ve yazarlara ait bin 200 eserden örnekler sunmuştur. Bu sayı bile, Samsun için ulaşılması gereken bir başarı sayılmalı iken; Kayıkçı, geçen zaman içinde durmamış, yeni araştırmalarla bu sayıyı 275 isim ile bu yazarlara ait bin dört yüz 55 esere ulaştırmıştır.
Samsun; bu eserle, Türkiye’de çok az şehre nasip olan bir değere sâhip olmaktadır. Geleceğine dâir şâir ve yazarlar, imkânlar dâhilinde, eserleriyle birlikte kayda geçmiştir. Sanıldığı gibi, böyle bir eserin hazırlanması kolay bir iş değildir. Bu kişilere ulaşmak ve eserlerini ‘objektif’ bir şekilde değerlendirmek gerekir. Kayıkçı; bu hususta kim bir nebze faaliyette bulunmuşsa, ona yer vermeye, onu gün yüzüne çıkararak Samsun’a katkı sağlamaya çalışmıştır.
İnanıyorum ki, gelecekte, Samsunlu şâir ve yazarlarla ilgili kaynak arayacak olanlar, eserin yazıldığı dönemde, bu şâir ve yazarların hayatlarına ve san’at anlayışlarına dâir delillerle karşılaşacaklardır. Bir içtimâi vâkıa olarak, bugünün Samsun’unu bundan daha iyi anlatabilecek ve bu şahsiyetlerin fizikî, ruhî ve ictimâî hüviyetlerini îzâh edebilecek ne olabilir ki?
Günümüzde, ‘yazarlar sözlüğü, isimler sözlüğü, eserler sözlüğü veya şâirler ve yazarlar ansiklopedisi’ … gibi isimlerle yayınlanan birçok eserde, sâdece şâir ve yazarların kısa hayat hikâyelerine yer verildiğine şâhit olmaktayız. Bunlar, daha ziyâde basından takip edilerek, nakille yazılan kitaplar olup, şâir veya yazarlar hakkında kısa bilgilerle geçiştirilen ticârî maksatlı eserlerdir. Bu kitaplarda, bu şâir ve yazarların hayatları ve eserleri hakkında, maalesef, kâfi bilgi ve örnekler sunulmamaktadır.
Hâlbuki bir eserin araştırmaya dayanması, ilme hizmet arzu ve istikametini gösterir ki, Yazar Ali Kayıkçı’nm bu eserinde harcanan emekte de bunu müşâhede ediyoruz. Zîrâ Kayıkçı; kitabına aldığı şâir ve yazarların hemen hemen ekserisiyle birebir -yüz yüze- görüşüp, her birinin resimlerini ve kitaplarının kapak fotokopilerini mümkün olduğu ölçüde kayda geçirmiştir. Yaşadığımız şehir Samsun adına, edebiyât târihimize şâhitlik edeceğine inandığım bu eseri için yazar Ali Kayıkçı’yı tebrik ediyorum.
Bu vesileyle de kendisine bir kere daha teşekkür ediyor ve O’nun deyimiyle ‘gayretlerinin âhiret sermayesi olması’nı da Cenâb-ı Allah’tan diliyorum…
M. HALİSTİN KUKUL
Samsunlu Şâirler ve Yazarlar Ansiklopedisi’nin 104-109. Sayfaları Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil’e tahsis edilmiştir. Bu sayfalarda Ali Fuat Başgil’in hayatı, eserleri ve özellikle 27 Mayıs 1960 Askerî darbesinden sonra cumhurbaşkanlığına aday oluşu ve baskı yapılarak, tehdit edilerek adaylıktan çekilmesi olayları bütün detayları ile anlatılıyor.
Ali Fuat Başgil’in yayınlanan kitapları: Gençlerle Başbaşa, İlmin Işığında Günün Meseleleri, Din ve Lâiklik, Hâtıralar, Türkçe Meselesi, 27 Mayıs Darbesi ve Sebepleri, Demokrasi Yolunda, Yakın Mâziden Hâtralar, Başgil’den Mektuplar, Konferanslar.
Samsun’un yetiştirdiği önemli değerlerden kıymetli sîmalardan biri de Dr. Fethi Tevetoğlu’dur. 1916 yılında İstanbul’da doğdu. Askerî Baştabip olarak Samsunlulara hizmet etti. 3 Mayıs 1944 Irkçılık-Türkçülük olarak adlandırılan milliyetçi hareketin içerisinde bulundu. Samsunda Demokrat Parti il başkanlığı yaptı. Adalet Partisi’nden senatör seçildi. 1989 yılında vefat etti. 23 adet kitabı yayınlandı.
Samsun’da, kültür alanında olduğu gibi, sanat sâhasında da Türkiye çapında önemli isimler yetiştirmiştir. Bunlardan biri de Tiyatro Sanatkârı ve yazar Ferhan Şensoy’dur. 21 adet kitabı yayınlandı. 1951 yılında Çarşamba’da doğdu. 2021 yılında vefat etti.
Orhan Gencebay, 1944 yılında Samsun’da doğdu. Ses ve saz sanatkârı, şâir ve bestekâr, sinema oyuncusu ve bağlama üstadıdır.
Samsun’lu Hanımefendiler arasında şâir, yazar, ressam, tiyatro ve sanatkârı pek çok isim vardır. Keman sanatkâri ve şâire Güler Turan banlardan biridir. Şiirleri yine Samsun’lu bestekârlar tarafından bestelenmiş ve TRT repertavarına girmiştir. Ali Kayıkçı’nın eserinde diğer bayan sanatkârlara da yer verilmiştir. Müzikolog Gülseren Varol, Gülseren Akdaş, Gülten Subaşı Kaya, Güner Ener, Hanife Uzun, Hanife Zengin, Hatice Çiçeksever, Hatice Şâhin… gibi isimler bunlardan birkaçıdır.
Eserin müellifi Ali Kayıkçı; Prof. Dr. Başhekim, Türk Ocakları Samsun Şube Reisi Araştırmacı Yazar Kenan Erzurumlu hakkında kaleme aldığı hayli uzun yazısından birkaç paragraf:
Amasya’nın Suluova ilçesinde, 1952 yılında dünyâya geldi. İlk ve orta öğrenimini Merzifon’da tamamladı. 1968’de girdiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1974’de mezûn oldu.
Aynı sene Merzifon Belediyesinde Doktor olarak çalışmaya başladı. Bu görevi sırasında vatanî hizmetini Yedek Subay olarak Hatay-Kırıkhan’da yapmak üzere askere gitti. 1976’da terhis oldu. Akabinde de Amasya’ya bağlı Suluova’da Serbest hekim olarak kısa bir süre çalıştıktan sonra mezûn olduğu fakültede Genel Cerrahî ihtisasını tamamladı.
Eylül 1982’ye kadar burada ‘Başasistan’ olarak görev yaptı. Tokat-Turhal’daki Devlet Hastanesi’nde 9 yıl doktorlukta bulundu; başhekimlik yaptı.
1993 yılında ise Samsun’da On Dokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesinde Öğretim Üyesi olarak hizmet vermeye başladı. Samsun’da ilk böbrek naklini ve laparoskopik ameliyatı gerçekleştiren kişi olarak tıp târihine geçti. 1991’de Doçent, 1996’da ise Profesör oldu. 1996-1997’de Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastahânesi Başhekimi’ olarak hizmetler verdi.
Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koordinasyon Derneği’nin Kurucu Üyesidir.
Yurtiçi ve yurt dışında yayınlanmış 150’nin üzarinde çalışması bulunmaktadır. Kitap hâlinde yayınlanmış eserleri: Akademik Bakış 1 ve 2, Pontus’çuluk, Misyonerlik, Türklüğe Bakış, Sevdâmızın Adı Aamasya, Sağlıkta Sistemin Adı Var. Yüksek Öğrenimde Problem Yok. Gerçeğe Hû Diyelim, El Neştere Değince, Mistisizm ve Tasavvuf, 21. Yüzyılda Türk Cihan Hâkimiyeti, Devlet, Târihî ve Sosyolojik Manâda Türklerde Devlet, Alevîlik ve Bektâşîliğe Farklı Bir Bakış,
Gençlik çağından îtibâren Türkçü hareketin içinde bulunduğunu ifâde eden Prof. Dr. Kenan Erzurumlu, sosyal muhtevalı yazılarını da günlük gazetelerde, Türk Yurdu ve Orkun gibi dergilerde neşretmektedir.
Samsun Türk Ocağı eski reisi olan Prof. Dr. Erzurumlu’nun iki çocuğu ve bir de torunu vardır.
***
Ali Kayıkçı, eserin 32. sayfasında Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a gelişleri hakkındaki bilgilerden sonra O’nun Samsun Günlerinı anlatıyor:
O’nun Samsun Günleri:
19 Mayıs 1919 Pazartesi 38 yaşındaki genç Türk Paşası Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919 Pazartesi sabahı, saat 08.00 sularında Samsun’a geldi. Ordu komutanlığı forsu çekilmiş olarak, Samsun limanı açıklarında bekleyen gemiye motorla yaklaşıp ilk çıkan kişi, 15’inci Piyade Tümeni subaylarından Kur. Bnb. Mahmut Ekrem Bey olmuştur. O târihlerde liman ve iskele olmadığından, vapur açıklarda demir attı.
Mustafa Kemal Paşa karaya çıkmak için bindiği motor kıyıya yaklaşırken motorcu Mustafa’ya, karşı dağları göstererek ‘Bu dağlarda Pontus’çular var mı?’ diye sordu ve ilk bilgileri almaya başladı:
-Paşam, Havza ya kadar 750 kadar efradı olan Pontus çeteleri var. Birkaç misli de dağlarda, dağların arkasında… Halk bu yüzden sizi karşılamaya çıkamadı, Paşam. Haftalardaı beri korku içinde yaşıyoruz. İnanın ki, İskele Polisi Gürünlü Rıza Efendiyle şu tekneyi hazırlamak için neler çektik.
Mustafa Kemal Paşa’nın çıktığı iskele Fransızlara âit reji (tütün) iskelesidir.
Birinci Dünyâ Savaşı’nda Ruslar tarafından bütün iskeleler bombalanmış, sâdece Fransızlara âit olan bu Reji İskelesi ayakta kalmıştı.
M. Kemâl Paşa İle Samsun’a Çıkanlar: .
-Üçüncü Kolordu Kumandanı Miralay Refet (Bele) Bey,
-Müfettişlik Kurmay Başkanı Miralay Kâzım (Dirik) Bey,
-Kaymakam Mehmet Ârif Bey (Ayıcı), Kurmay Başkanı Yardımcısı,
-Binbaşı Hüsrev (Gerede) Bey,
-Karargâh Harekâtı Şubesi Müdürü Kemal )Doğan),
-Müfettişlik Topçu Komutanı,
-Miralay Doktor İbrâhim (Tâli Öngören)Bey
-Müfettişlik Sağlık Bakanı,
-Binbaşı Doktor Refik (Saydam) Bey
-Sağlık Başkan Yardımcısı,
-Müfettişlik Başyaveri (Abbas Gürer) Bey,
-Yüzbaşı Mümtaz (Tunay) Bey, Kurmay Yardımcısı,
-Kurmay Yardımcısı Yüzbaşı İsmail Hakkı (Ede) Bey
-Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (Öndersev )Bey,
-Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfı (Susoy)Bey,
-Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kalem âmiri Üsteğmen Hayati Bey, (Soyadı Kanunu çıkmadan vefat etmiştir.)
-İâşe Subayı Üsteğmen Abdullah Bey, (Soyadı Kanunu çıkmadan vefat etmiştir)
-Kurmay Yardımcısı Üsteğmen Ârif Hikmet (Gerçekci) Bey
-Teğmen Muzaffer Bey (16), Müfettişlik İkinci Yaveri, -Şifre Kâtibi Fâik Aybars Bey,
-Şifre Kâtibi Yardımcısı Memduh (Atasev) Bey,
Eserin müellifi Ali Kayıkça, 847. Sayfadaki ‘Son söz’ başlıklı yazısını; Melid-i Şerif yazarı rahmetli Süleyman Çelebi’nin şu güzel duâsı ile bitiriyor:
Okuyanı, dinleyeni, yazanı; Rahmetinle yarlığagıl yâ Gâni’ diyoruz ve de ‘Samsun dün ne idi, bugün ne oldu; ileride her bakımdan iyi bir konuma kavuştuğu gibi inşâ’Allah ‘Kültür-Sanat bakımdan da çok daha iyi yerlerde olacak…’ temennisi ile Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı bir kere daha selâmlıyor, selâmlıyoruz…
Hayat felsefemiz: Yüce dînimiz İslâmiyet’i iyice öğrenebilmek için Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye gibi bir kitâbı en az 3-5 defa olmak üzere dikkatle okumalı, sonra da ‘Ehl-i Sünnet âlimleri’ tarafından kaleme alınmış klâsik eserlerle tanışmak, günlük bir-iki gazeteye, ayda iki-üç dergiye aksatmadan abone olmalı, sosyal medyaya, televizyona ve internete fazla takılmadan mutlaka ve mutlaka önce okumalı, okumalı ve ancak ondan sonra yazmalıdır!
Kalbî sevgi ve saygılarımızla. Derebahçe / Samsun, 23 Nisan 2023
ÂŞIK DEREBAHÇELİ
‘Samsunlu Şâirler ve Yazarlar Ansiklopedisi’nden bir şiir:
YUNUS İÇÎN YUNUS GİBİ
BURHAN GARİP ŞAVLI*
Düşünür de hep sorarım Bu evrenin kim sâhibi Bağlar çözüp benliğimden Bir kurtulsam Yunus gibi.
Bâzen yokum, bâzen varım Bulamadım, hep ararım Dost yolunda yüce Tanrım Bin kez ölsem Yunus gibi.
Nem var ise ele versem Aşk bağından gonca dersem Bir şafaktan sırra ersem Tel tel olsam Yunus gibi.
Ak ellerim gök dorukta Karar kıldım doğrulukta Gönül sazım son solukta Çalabilsem Yunus gibi.
Hep artıyor garipliğim Elvermiyor Lokman Hekim Şu derdimin dermanı kim Bilebilsem Yunus gibi.
Aramayın zevki tende Güç sevgidir ne var kinde Duâların gergefinde Huzur bulsam Yunus gibi
*Burhan Garip Şavlı: (Muş, 1927-Ankara 2019) Uzun yıllar boyunca Samsun’un Terme ilçesinde ikamet etti. Eğitimci, Şâir ve Yazar, Milletvekili. (DEVAM EDECEK)