ABD ve İsrail’in Ortak Oyunu

21

            ABD ve İsrail’in Ortadoğu’daki oyunları bir türlü bitmiyor. Zaman zaman iç darbeler yapılıyor, toprak işgalleri sürüyor; Ortadoğu’da milli ve üniter devletlerin kalmaması için elden gelen yapılıyor ve ülkeler etnik mozaik haline dönüştürülerek parçalar bağımsızlığa sürükleniyor. Ufalanan ülkeler böylece kolay yutuluyor. Demokratikleşme adı altında dış güdümlü parçalar şekillendiriliyor.

            Filistin üzerine oynanan oyunlar bir türlü bitmedi. En nihayet Filistinlilere siz öldürüle öldürüle bitmiyorsunuz. Vatanınızı terk edip başka topraklara gideceksiniz emri verilmişti. Filistin ve Gazze’de bombalarla öldürülen insanların sayısı yıkılan ve bombalanan binalarla birlikte yüz binleri aşıyor. İnsani yardımı bile İsrail kabul etmiyor. İnsanların aç kalıp öldürülmesi yok edilmenin bir parçası olarak görülüyor. İnsani yardımı mazlum Filistin halkına çok görüp engelleyenler, bilhassa çoluk çocuk ve kadınları tehlike görüp öldürenler, onlara hayat hakkı tanımayan terör devleti ve cinayet şebekesi olan bu ülke patronu ABD’nin talimatıyla Madleen isimli yardım gemisini dronlarıyla vurmuş, kimyasal maddelerle saldırmış ve utanmadan gemiye de el koymuştur.  Milletlerarası sularda gerçekleşen bu son olay ile İsrail yönetimi Dünya ile alay etmektedir. Dünya ise gözleri kapalı ve sırıtarak olup biteni, insan hakları ihlallerini seyretmektedir. Batı alışık olduğu gibi üç maymunu oynamaktadır. Türkiye ise şimdiye kadar elinden geleni fazlasıyla yapmış ve yapmaktadır. Cinayetleri destekleyen Trump yönetimi BM’de savaşın sona erdirilmesini reddetmiş ve veto etmiştir. Katil ve soykırımcı İsrail yine ABD desteği ile ortaya çıkmıştır. Katil ve soykırımcı İsrail yönetimi beynine inecek bombalardan, drondan anlar. Bunların maalesef bu açlıklarının giderilmesi şimdilik uzamaktadır. İnsan haklarına saygı ortadan kalkmıştır ve patron ülkelerce boş yere tartıştırılmaktadır. Bir bakıma Ortadoğu’da sınırların değiştirilmesine yol açmamak için İsrail’e karşılık verilmemesi ileri sürülse de ancak bu karşılığı verecek müslümanlar da maalesef kalmamış; ümmet nerede tartışmaları gündeme gelmiştir. 

            Bütün bunlar olurken malum çevrelerin Lozan Antlaşmasını ortadan kaldırma çabaları var. Bir başka ifadeyle Lozan yerine Sevr Antlaşması hâkim kılınmak isteniyor. Bayramdan ve tatilden yeni çıkmış olmamıza rağmen, milli hassasiyete sahip aydınlarımızın ve bilhassa hukukçularımızın konu üzerinde durmalarında büyük fayda var. Nedense basının da bu konu üzerinde pek durmadığı dikkati çekiyor. Diyarbakır Barosu’ndan da avukat diye geçinen iki kişinin bu yolda çabaları var. Herhalde bunlara ödül verecek değiliz.  

Önceki İçerikÇıkar ve Bilim
Sonraki İçerik“Seyahat Edin, Sıhhat Bulun”      
Mustafa E. Erkal
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)