Koalisyon İktidarı mı?

70

 

Sürekli milli irade öne çıkarılıyor. Acaba ona ne ölçüde saygılı olunuyor? Milletten alınan irade ve yetki eğer cemaat ve PKK-KCK ile doğrudan veya dolaylı paylaşılmış ve adeta bir koalisyon iktidarı kurulmuş ise; milli iradeye saygı bunun neresinde?

Anayasanın 6.Maddesi “egemenlik kayıtsız şartsız Türk milletinindir, hiçbir suretle egemenliğin kullanılması, hiçbir kişi, zümre veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz” diyor. Oysa bugün birbiri ile uğraşan iktidar ve cemaat devlet yetkisini birlikte kullanmışlardır. Bazı bakanlıklar ve kamu kuruluşlarının cemaate terk edildiği anlaşılmaktadır. Bizzat Başbakan “ne istediler de vermedik” diyebilmektedir.

KCK-PKK iktidar ortağı veya paralel devleti ise; mahalli seçimlerden güçlü çıkmaya çalışarak bölgesel özerkliği ve daha sonra da devletleşme sürecini işletecektir. Malûm parti, Türk partilerine rey vermeyin deme küstahlığını gösteriyorsa, bunu bu noktaya getiren iktidardır. Yeni büyükşehir belediye yasası özerkliğe ve ayrımcılığa hizmet etmektedir. Ülkeyi yönetenler bu unsurlara çeşitli tavizler vererek barışı, istikrarı ve iktidarlarını koruyacaklarını zannetmişlerdir.

Terör örgütü sınır dışına çıkmamış; şehirlere inmiştir. Güneydoğu’da köy koruyucuları ve devletten yana olanlar iktidarca zor durumda bırakılmış, göçe zorlanmış ve çeşitli saldırılarda şehit düşmüşlerdir. Yanlış sadece yargıyı ele geçirme ikinci ve üçüncü dalgalarda onu işletmeme ve yolsuzlukları örtmeye çalışmakla bitmemektedir. Devlet otoritesi sarsılmış, bir dönem görülen ideolojik kurtarılmış bölgelerin yerini; bölücü ve ırkçıların egemen olduğu özerk bölgeler almıştır.

Gözden kaçan ve İzmir’de süren yüzlerce subayın casuslukla ve fuhuşla suçlanması ve TSK’nin hedef alınması davası devam ediyor. Bu kadar çok sayıda casus olabilir mi? İddia edilen suçlamalar, savaş sırasında veya savaş kararı alındıktan ve savaş başladıktan sonra olmuş gibi kabul edilerek cezanın ağırlaştırılmaya çalışıldığı ve yargılamanın yanlış sürdürüldüğü basında yer alıyor. Dava dolayısıyla açığa çıkan gizli planlar Yunanistan’ın yeniden askeri düzenlemeler ve planlar yapmasını doğurmuştur.

Yandaş basına bazı belgelerin gerek bu davada, gerek diğer önemli davalarda servis edilmesi, yargısız infazlara gidilerek masumiyet prensibinin çiğnenmesi ve kozmik odalara girilmesi pahalıya mal olacaktır. Büyük çaplı yolsuzluk iddiaları karşısında bugün masumiyet prensibini hesaba katanlar dün bunun tersini yapmışlardır. Demek tarafsız ve bağımsız yargı ve hukuk herkes için gerekliymiş ve herkese birgün lâzım olurmuş…

Yazılı ve görüntülü basın genelde iktidarla menfaat hesapları içinde olduklarından birçok hayali haber manşetlerde yer almış, basın ahlak yasası çiğnenmiştir. Hazine arar gibi toprak altında silah, mühimmat ve benzeri maddeleri arama hedefinden saparak yargıyı ve iktidarı yıpratmıştır. Dün DP Hükümetinin 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra gençlerin öldürüldüğü ve kıyma makinelerinde kıyıldığı şeklindeki iddiaların yerini; bugün darbe hazırlığı için Fatih Camii’nin bombalanacağı iddiaları almıştır. Bunlara inanmak çok zordur. Olup bitenler ve ortaya çıkanlar, Türkiye’nin bağırsaklarını temizlediğini kanıtlamıyor. Tam tersine vücudun tümörlerle kaplı olduğu gerçeğini ortaya çıkarıyor.

Krizleri önlemekle görevli olanlar, milli iradece yetkili kılınanlar, krizleri pompalayıp onlardan şikayet eder hale gelmemelidirler. İktidarların görevi,şikayet etmek ve mağduru oynamak değil; krizleri çözebilmek, Türk Milletini karamsarlığa sürüklememek ve kesinlikle hukuk devletini işletebilmektir.

 

 

Önceki İçerikGüllerin Efendisine
Sonraki İçerikYeryüzünde esir Türklerin yaşamakta olduğu tek ülke olan Doğu Türkistan
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)