Türk Milleti’ni yönetmeye kalkanlar ve de bunu başaranlar; tarih bilgisi eksikliği sebebi ile devlet ve millet şuuru oluşmadığından, genellikle yanlış değerlendirmeler ve icraatlar yapmışlardır.
Bundan dolayı devlet ve millet hakkında, bilgi ve fikir sahibi olmayanlar, devletin, milletin ve dolayısıyla vatanın tapusunu üzerilerine geçirebileceklerini zannetmişlerdir.
Bu sebeple, pervasızca, fütursuzca ve cahil cesareti denilebilecek davranışlar sergilemişlerdir. Yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, ihalelere fesat karıştırma gibi ceza kanunlarına göre suç teşkil eden eylemlerde bunların içindedir.
Halbuki Türk tarihini ve bu tarih içerisindeki devlet işleyişini bilseler ve de Türk Milletini yakinen tanısalar, hiç bir şekilde böyle işlere tevelsül etmezlerdi. Demek ki; bilgisizliğin getirdiği bir cehalet ve idraksizlik söz konusu…
Türk Milleti’nin dilinde “bu dünya Sultan Süleyman’a kalmadı” sözü ile aslında saltanatın; ne kadar uzun süreli ve güçlü olursa olsun, bir sonunun olduğu ve gelip geçeceği anlatılmak istenir. Eğer bunu unutursan, kaçınılmaz sonun gerçekten vahim olacağı, tarihteki bir çok olaydan anlaşılabilir!
Türkiye’yi, Türk Milleti’ni ve Türk Devleti’ni yönetmeye talip olanlar, mutlaka Türk tarihini ve bu tarih içinde devlet işleyişini çok iyi bilmelidir. Bilmezseniz yoldan çıkar duvara toslarsınız…
Nice padişahın, şehzadenin, sadrazamın, nazırın, başbakanın, bakanların, milletvekillerinin başına neler gelmiş, açıp bakıp öğrenin. Onun için saltanat benzeri iktidar günleri geçicidir. Hesap günü geldiğinde, sırtını Türk’e dayamış olan devlet, mutlaka yapılan yanlış işlerin hesabını sorar. Hem de makamına mevkiine bakmaksızın!
Türk Milletini ve Türk Devletini sahipsiz sanmak en büyük aptallıktır. “Ben bunlar üzerinde istediğimi yaparım” hatta adını bile siler geçerim demek, akıl yokluğuna delalet eder.
Siz çok oy almış, yıllarca iktidarda kalmış; büyük güçlere ve paralara hükmediyor olabilirsiniz ancak bunlar Türk Milleti’ne ve Türk Devleti’ne dişinizi geçirebileceğiniz anlamına hiç bir zaman gelmez.
Çandarlı’da çok azametliydi. Genç Osman’ın başına neler geldiğini herkes biliyor. Ya Sultan Abdülaziz? Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan daha çok yeni! Şaka yapmaya, devleti çatırdatmaya hiç gelmez. Sonra iş bumerang gibi gelir sizi bulur…
Tarih dersine iyi çalışmamış olanlar ne yaptıklarını bilmiyor olabilir. Ancak tarihi bilenler bilmeyenleri uyarmalıdır!
Bugün ülkeyi yönetenlerin, tarih bildiklerini, devlet ve millet şuuruna sahip olduklarını düşünmüyorum. Eğer aksi olsaydı bugüne kadar yaptıklarının bir çoğunu yapmazlardı.
İktidarın başı, göreve geldiğinden bu yana, Türk Devleti’ne ve Türk Milleti’ne karşı savaş açmıştır. Bu savaş; hukukun ve adaletin katli ile sürmüş; şimdi de yolsuzlukların örtülmesi ve şüphelilerin ve de suçluların kayırılması aşamasına geçilmiştir. Bunlar hayra alamet şeyler değildir…
Ülkeyi yönetenler bir an önce kendilerine çeki düzen vermelidir. Hukukun üstünlüğü ve adaletin tecellisi, her vatandaş için eşit ve objektif olarak sağlanmalıdır. Ortaya çıkan tabloyu provakasyon olarak niteleyip, kovuşturmaların üstünün örtülmeye çalışılması, bu nedenle görevden almalar, yer değiştirmeler ve benzer icraatlar, toplumu daha büyük tedirginliğe itmektedir.
Herşeyden ötesi, bu devletin hangi ölçüler içinde yönetileceği iktidar tarafından iyi bilinmelidir. Aksi halde Türk Devleti’nin ve Türk Milleti’nin iktidarla hesaplaşması kaçınılmazdır. İktidarın ve başının büyük tedirginliği, bu hesap gününün çok yaklaştığını hissetmiş olmasıdır. Ancak birileri onlara acilen tarih dersi vermelidir. Yoksa hep birlikte çok üzülürüz…