Yanlışlar Resmi Geçidi

89

Niğde Üniversitesi‘nde bazı öğretim görevlilerinin ve öğrencilerin vatandaşın aklını çelmek için gönderilen “Akil Adamlar“a gösterdikleri haklı ve yasal tepki basında yer almaya devam ediyor. Açılım ve saçılım tezgahlarıyla terör örgütünü ve siyasetteki uzantılarını meşru ve haklı göstermeye, halkı yumuşatmaya çalışan bu akillerin çoğunun soruna ne kadar yabancı oldukları toplantılarda ortaya çıkmıştı. Onlara çoğu yerde soru bile sordurulmadı. Yandaşlara hazır sorular verildi. Soranlara şiddet uygulandı. Herhalde ileri demokrasi bunu gerektiriyordu! Üniversite yönetimi soru soranlar için soruşturma açmış. Birçok üniversite yönetimi adeta iktidarın ilçe teşkilatı gibi olmuştur. Türkiye nasıl yönetiliyorsa, üniversiteler de öyle yönetiliyor. Yarım porsiyon özerklik bile elden gitti. Boğaziçi Üniversitesi Fener Patriği’ne fahri doktora veriyor; hem de ekümenik sıfatlı davetiye ile… Sırada Barzani mi, yoksa Talabani mi var bilemeyiz.

Türkiye bir ihanet sürecinde ilerliyor. Temenni etmeyiz ama 5-6 sene sonra Irak’ın durumuna düşebiliriz. Kuzeyde Bağdat Yönetimi ile çatışan Kürt Yönetimi, ortada Bağdat Yönetimi ve güneyde Şii Bölgesi… Herhalde Bağdat yönetimi benzeri bir Ankara Yönetimine de Orta Anadolu’da müsaade ederler. Toprak bütünlüğü konusunda sözde hassas olduğumuz ve kırmızıçizgilerimizin buharlaştığı Irak’ta ve bugünlerde de Suriye’de bindiğimiz dalları kese kese, kendi elimizle Barzani’yi güçlendirdik. Örgütü şımarttık ve palazlandırdık. Terör örgütü ile muhabbeti Habur’da ve Oslo’da arttırdık. Örgüt silahları bırakmadı, susturdu. Biz mücadele yerine müzakereye geçtik. Örgüt yurtdışına çıkacak diye kendimizi kandırdık. Mücadele edenleri engelledik, suçladık, hatta yargıladık. Yargısız infazlar yaptık.

Ülkede basın hiç de görevini yapmadı veya yapamadı. Basının büyük çoğunluğu demokrasinin değil de dünün demirperde ülkelerinin basınına özendi. Kolayca korktular ve korkutuldular.

Açılım sürecinde anlaşılan Ermenistan sırada… Azerbaycan’dan utanmasak Karabağ‘da bir iki terk edilecek yer karşılığı sınırı açacağız ve sözde barış için başka tavizler vereceğiz. Dış İşleri Bakanının son Ermenistan seferi itibar kırıcı olmuştur. Adamlar haksız iddialarından bir adım sapmıyorlar. Kaldı ki böyle bir beklenti de yok.

Çelişkilerle dolu dış politika sürüyor. Yunanistan bize karşı Rusya’dan temin edilen S-300 füzelerini deniyor. Türkiye’yi hedef alan bu düşmanca tatbikatta iki Türk Subayının orada ne işi var? Batının şımarttığı bu ülke sahtekârlığının cezasını çekiyor. AB tarafından cezalandırılıyor. Ege’de milletlerarası hava sahasında uçaklarımız sürekli taciz ediliyor; donanma unsurlarımıza da aynı şeyler yapılıyor. Bazı Ege adaları işgale uğruyor. Lavrion terörist kampları hala faaldir. Doğu Karadeniz’de Pontus’u canlandırmak için Trabzon’da konsolosluk açmak istiyorlar. Öğrencileri bursla kandırmaya çalışıyorlar. Bütün bunlara rağmen askeri tatbikatın yapıldığı tarihte Dış İşleri Bakanımız hiçbir şey olmamış gibi Atina’da…

Bir ara sayın Başbakan milliyetçiliği ayaklar altına almaktan bahsediyordu; geçenlerde kimsenin tekelinde de değil deyiverdi. Keşke bazı sağcılar da biraz milliyetçi olabilselerdi. Milliyetçiliğin yükseldiği bu dönemde ülke birçok sorununu rahatlıkla aşabilir, kararsızlık ve olumsuzluklar ortadan kalkabilirdi. 

 

Önceki İçerikKumbaradan Kutuya!..
Sonraki İçerikKirli Oyunmuş
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)