Siyasi Şike

74

 

Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım’da birçok siyasetçi Cumhuriyete ve milli değerlere saygılı olmayı hatırladılar. Türkiye’de Türk Milleti gerçeğinin var olduğunu fark eder oldular. Milli kimliği, T.C.’yi dışlayanlar, “Ne Mutlu Türküm diyene” özdeyişini silmeyi marifet sayanlar,Devlet nişanından Atatürk’ün siluetini ve T.C.’yi kaldıranlar tam ters bir davranışla Atatürk’ü anar oldular.

Ancak ne yazık ki bu siyasi şike 24 saati geçmedi. Ne gariptir ki, Barzani’ye başkent Ankara’da değil; Diyarbakır’da randevu verildi. Böylece sözde jest yapılmış oldu. Diyarbakır’da Ne Mutlu Türküm diyene özdeyişinin bulunduğu takın törenle yıkılması, her halde bu jeste dâhildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Vatan caddesindeki binasının tepesinde yer alan aynı özdeyişe acaba ne oldu? Bunlar yapanlara sorarsanız barış ve demokratikleşme için gerçekleştirildi.

Diyarbakır’da Barzani’ye randevu verilmesinin savunulacak hiçbir gerekçesi olamaz. Anlaşılan ülkeyi Ankara’dan ne ölçüde yönetebiliyorsak; yabancı misafirleri de o ölçüde Ankara’da kabul edebiliyoruz. Diyarbakır’daki görüşmenin bir seçim yatırımı olmadığı söylenemez. Ancak siyasi amaçlar için devletin itibarı ve uygulaması gereken politika ayaklar altına alınamaz.

Yemek ve yedirtmemek… Bu kelimeler bir devlet adamının sözlüğünde bulunmaması gerekenlerdir. Uygun olmayan kelime ve kavramların kullanılması, sadece kullananları değil; o kişilerin temsil ettikleri makamları da yıpratır ve aklı başında olan herkesi üzer. Soyadına uygun olarak coştukça coşan Adana Valimiz, yarın inadına İç İşleri Bakanlığına getirilirse, kimse şaşırmasın ve tabii ki kusura bakmasın!

İçeride bu ve benzeri olaylar cereyan ederken dışarıda ortaya çıkan bazı gelişmeler bizi daha çok düşündürtmelidir. Sadece düşündürtmemeli; ama birlik ve beraberliğe neden ihtiyaç duyduğumuzu hissettirmelidir.

10 Kasım töreni dolayısıyla Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu Batı Trakya’ya ve Selanik’e trenle gittiler. Bu seyahat sırasında Yunanlıların törenleri baltalamak için treni birkaç yerde bekleterek yaptıkları saygısızlık gözden kaçırılmamalıdır. Bu sadece Bakana değil; Türkiye’ye karşı yapılmış bir saygısızlık ve diplomatik bir yanlıştır. Yunanlıların alışık olduğumuz bu türlü muameleleri karşısında herhangi bir tepki görmedik.

Diğer taraftan, Ermeni komandoları Türk ve Azerbaycan bayraklarını taşıyan kiremitleri kırıp geçtiler. Sözde komik Ermeni açılımı yapanlardan da bir tepki duymadık.

Yabancılara ve bilhassa Yunanlılara satılan bankalarımızda müşterilere çıkarılan zorluklar ve yapılan saygısızlıklar sık sık basında yer alıyor. Yunanistan’da bulunan bankalardan bazılarını biz alabildik mi bilemiyorum. Ancak Yunanlılara geçen bazı bankalardan şikâyetler artmaktadır. Bu bankalar neredeyse Yunan bayrağı asacaklar ve bankayı tel örgü ile çevirip Yunan toprağı ilan edecekler. İçeride kolay kahramanlık örnekleri verenler; yabancılar söz konusu olduğu zaman seslerini bile çıkartamıyorlar.

 

 

Önceki İçerikMerhaba
Sonraki İçerikOrtadoğu Eş Başkanlığı El mi Değiştiriyor?
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)