Bayramlar, bayramlarımız, dini ve milli bayramlarımız… Coşku, huzur ve mutluğun sembolü bayramlar. Milli ve manevi kültürümüzün temel taşı bayramlar. Coşku ve sevinci doya doya yaşadığımız bayramlar.
Bayram deyince çocukluk yıllarımız gözlerimizin önüne gelmekte. Çocukluk yıllarında yaşadığımız ilk bayramlar, silik bir resim gibi hatırladığımız mutlu çocukluk günlerimiz.
Heyecandan uyuyamadığımız bayram geceleri. Sabah erkenden büyüklerimizle birlikte bayram namazına gittiğimiz o günler.. Artık hepsi mazi oldu. Çok gerilerde kaldı.
ŞEHR-İ RAMAZANA VEDA EDİYORUZ
Ramazan bayramını coşku ile karşılamaya hazırlanıyoruz, Şehr-i Ramazana veda etmenin hüznünü bir arada yaşıyoruz. 11 ayın sultanı Ramazanın en anlamlı gecesi Kadir gecesi ile veda etme vakti geldi çattı.
Ramazan kültünü doya doya yaşamaya çalıştık. Gündüz oruçlar tutuldu. Geceleri sahura kalkıldı akşamları teravihler kılındı. İftar davetlerinde dost ve arkadaşlarımızla görüşüp hasret giderdik.
Ramazan’ın en güzel tarafı imkanlarımız ölçüsünde fakirlere yardım edip, muhtaçları hatırladık. Ramazanda özetle maddi ve manevi huzur ve mutluluğu bir arada yaşadık.
Somali gerçeği bize bir kez daha açlık ve fakirliğin ne olduğunu gösterdi. Somalililer bir dilim ekmek, bir bardak suyla oruç tuttular. Türkiye Somali için seferber oldu ve yardım kampanyaları düzenledi. Bir kez daha Türkiye büyük ve lider devlet olduğunu gösterdi.
RAMAZAN KÜLTÜRÜNÜ YURT DIŞINDA YAŞAMAK
Fırsat buldukça Ramazan ayında birkaç günlüğüne de olsa yurt dışına gidip ramazan kültürünü yurt dışında ki Müslüman kardeşlerimizle birlikte yaşamanın mutluluğunu yaşamaya çalışıyorum.
Geçtiğimiz yıl 4 bin Müslüman Türk’ün yaşadığı Rodos’ta ramazanın ilk haftasını doya doya Rodoslu Müslümanlarla yaşayıp İbrahim Paşa camiinde iftarımızı açıp namaz kılıp sahur yapmanın heyecanı halen hafızalarımda.
Geçtiğimiz 2012 yılı Ramazan ayında da Çeçenistan’a gitme imkanım oldu. Çeçen kardeşlerimle üç gün boyunca oruç tutma, iftar açma, teravih kılma ve sahura kalkma mutluluk ve heyecanını doya doya yaşadım. Çeçenistan’da yaşadığım Ramazan kültürünü hiçbir zaman unutmayacağım.
2013 yılının Ramazan ayında da Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesine gitme imkanım oldu. İftarı İstanbul, Sahuru Edirne’de, Sabah namazını Selimiye’de kıldıktan sonra Pazarkule sınır kapısından çıktıktan sonra 5 yıl başkentlik yapan Dimetoka’yı gezip, Batı Trakya’nın merkezi Gümülcine’den Türklerle buluştuk. Batı Trakya Türklerinin lideri Sadık Ahmet’i mezarı başında andık. Gümülcine Eski Camii’nde namazlarımızı kıldıktan sonra 2 bin Batı Trakya Türkiyle iftar sofrasında yer aldık. İskeçe ve Gümülcine seçilmiş müftüleri ile söyleşiler yaptık. Bu Ramazan’da da yurt dışı geleneğimizi sürdürerek Ramazan kültürünü doya doya Batı Trakya Türkleri ile doya doya yaşadık.
TATİLİ HAK ETTİK Mİ ?
Yurt içi ve yurt dışına tatile çıkanların yanında memleketlerine gidip sıla-İ rahim yapma kültürünü yaşayan insanlarımızda çoğunlukta. . Öncelikle tüm okurlarımızın ve İslam aleminin Ramazan bayramını tebrik ediyor bayramların hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Dini ve Milli Bayramlar başlı başına bir kültürdür. Bayram akraba ve dostların ziyaret edilip hatırlandığı günlerdir. Sıla-i Rahim kültürünün yani baba ve dede memleketlerinin ziyaretlere gidildiği günlerdir.
Her nedense bayram kültürü tatil olarak algılanmakta. Bayram günlerinin hafta sonları ile birleşmesi ile uzun tatillerde yurtiçi ve yurt dışına gitmek için fırsat bilinip akraba ve dostlardan kaçma olarak algılanmakta.
Yaz tatilinin yeni sona erdiği bir dönemde, gelin kendimize bir iyilik yapalım. Özeleştiri yaparak tatili hak edip etmediğimizi sorgulamalıyız.
BAYRAM KÜLTÜRÜNÜ DOYA DOYA YAŞAYALIM
Geçmiş bayramlarda yaşanan üzücü olayları inşallah bu Ramazan bayramında yaşamayız. Umut ediyoruz kimse yollarda kalmaz kaza geçirmez. Bayramları tatil yaparak değil, aile büyüklerimizi ziyaret ederek geçirmeliyiz. Atalarımızın mezarlarını ziyaret edip fatihalar okumalıyız. Ve en önemlisi güzel bir Ramazan bayramı geçirmek için elimizden geleni yapmalıyız.
Bayramı tatil olarak değil, milli ve manevi kültürümüzün temel taşı olarak kabul edip, Ramazan Bayramını doya doya yaşayalım. Ben bu Ramazan Bayramı’nda çocukluk yıllarımı geçirdiğim Giresun Espiye Soğukpınar Beldesi’nde geçiriyorum. Keşke tüm okurlarımda çocukluk yıllarını geçirdiği yerlerde bayram çoşkusunu yaşasa. Bayram sevinci ve çoşkusu ile Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor. Bayramın insanlık ve İslam alemine barış ve huzur getirmesini temenni ediyorum.