Son günlerde meydana gelen “ağaç ve çevre duyarlığı” biçiminde başlayıp sonra yurt çapında toplumsal bir eyleme dönüşen olaylara önce katılanlara, daha sonra destekleyenlere ve hatta sempati duyanlara bile “Çapulcu” dedi ve “Bu kelimenin hangi anlama geldiğini Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük’üne bakın” diye ekledi.
Dediğini yaptık ve Türk Dil Kurumu 2013 Türkçe Sözlük’üne digital ortamda baktık. “Çapulcu” kelimesinin anlamı olarak“Düzene aykırı davranışlarda bulunan, düzeni bozan” yazıyordu.
Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük 1966 baskısında ise “çapul” ve “çapulcu” kelimeleri için şu anlamların verildiğini görüyoruz: “Çapul: Başı boş birliklerin, girdikleri yerde yaptıkları yağma.”, “Çapulcu: Çapul yolu ile başkasının malını alan.”
Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük 1992baskısında ise “çapul” ve “çapulcu” kelimeleri için şuanlamların verildiğini görüyoruz: “Çapul: Yağma, talan.”, “Çapulcu: Çapul yolu ile başkasının malını alan, talancı, yağmacı.”
Şimdi bir de bazı edebiyatçılarımızın eserlerinden aldığımız örnek cümlelerde Çapulculuk kelimesinin nasıl kullanıldığına göz atalım.
“Çapulcuların teklifine boyun eğilmesini asla kabul etmem.” – N. F. Kısakürek
“Birçok geçit yerlerinde eşkıyalık, yol yağmacılığı, çapulculuk türedi.” – Aka Gündüz
“Bütün çapulcu alayı başka kasabalara gittiler.” – Sait Faik
“Tanınmamak için yüzlerini kiralayarak gece çapuluna çıkmış iki haydut.” – H. R. Gürpınar
Şimdi kendi kendime soruyorum:
1. Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük’ünün 1966 ve 1992 baskılarında“Yağmacı, talancı” anlamına gelen “Çapulcu” kelimesine, nasıl 2013’te digital ortamda birdenbire “Düzene aykırı davranışlarda bulunan, düzeni bozan” anlamı verildi?
2. Yirmi gün süreyle bütün yurtta devam eden ve zaman zaman ölümlü, kanlı, tutuklamalı, gazlı ve gazlı sulu bir kaosun yaşandığı olaylarda bütün katılanlara, destekleyenlere ve sempati duyanlara bile “Çapulcu” denilmesi doğru mu? Bu olaylara katılanlar içinde orayı burayı yakıp yıkarak fırsatı değerlendirmek isteyen, “Çapulcu” sıfatını hak eden, kötü niyetli anarşist gruplar yok mu? Kesinlikle vardı, hep birlikte gördük. Ama bunlar üç-beş yüz, bilemediniz üç-beş bin kişi. Türkiye çapında gösterilen çok kapsamlı bir toplumsal tepkide yer alan yüz binlerin tamamına “Çapulcu” diyerek küçültmek, aşağılamak mümkün mü?
Bu olaylardan rahatsız olanlara bir çift sözüm var: “Olayları çapulcular yaptı” deyip, toplumun büyük kesiminin verdiği büyük mesajı anlayamayıp, bildiğini okuyan ve taraftarı olan kitleleri bu eylemlerde yer alanlar üzerine kışkırtan sorumlular, bir daha tamir edilmeyecek derin yaralara yol açacaktır. Unutmayalım ki, birlik ve beraberlik kaybolursa, özgürlük ve bağımsızlığımızı da kaybederiz. Bunu korumak da öncelikle iktidar sahiplerine düşer. Şairin dediği gibi “Girmeden bir millete tefrika, düşman giremez / Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez”. Aklımızı başımıza toplayalım.Son pişmanlık fayda etmez.