“Gezi Parkı” Derken Gözden Kaçanlar!

101

Malumunuz yaklaşık bir aydır hepimizin gündemini Gezi Parkı protestosu ve akabinde yaşananlar oluşturuyor. İktidarın uyguladığı politikalara karşı halkın gösterdiği tepki neticesinde kanaatimce ülkemizde siyaset yeniden şekil alacak ve siyaset aktörleri değişecektir.

Gündemdeki Gezi Parkı ve ardında yaşananlar hepimizi meşgul ederken ülkemizin Doğu ve Güneydoğu’sunda ayrılıkçı Kürdistan projesi tüm hızıyla devam etmektedir.

Daha önceki yazımda I. Ortadoğu Kadın Konferansı’nın, kurulmak istenen  Kürdistan’a Ortadoğu’da  kamuoyu oluşturulmak amacıyla yapıldığını belirtmiştim.

Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da düzenlenen  “Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı”nda BDP milletvekilleri ve terörist başı, sürdürdükleri varlık-yokluk mücadelesinde varlıklarını kabul ettirdiklerini, yeni dönemin bu varlığın korunup geliştirilmesi olduğunu söylemişlerdir.

Yaşanan gelişmelere bakıldığında varılan noktanın varlık kabul ettirmekten ziyade Türk topraklarında gövde gösterisine kadar gittiği gözlenmektedir. Geçen sene öldürülen  “Cesur Ozan” lakaplı Zeki Erdem adlı teröristin cenazesini alan ailesi, BDP’liler ve PKK’lılar tören düzenlemişler akabinde PKK militanları dakikalarca havaya ateş açarak gövde gösterisinde bulunmuşlardır ki bahsettiğimiz duruma dair önemli bir örnektir. 

Topraklarımızda kurulmak istenen Kürdistan devletinin Avrupa ayağında da çalışmalar devam etmektedir. Bu minvalde Belçika’nın başkenti Brüksel’de 29-30 Haziran tarihleri arasında “Avrupa’daki Kürdistan ve Türkiyeli Halkların Barış Ve Demokrasi Konferansı” adı altında bir konferans düzenlenecektir.

Yaklaşık 300 kişinin katılımcı olarak bulunacağı konferansta tartışılacak konular, Avrupa’da yaşayan göçmenlerin Türk devletinden kaynaklı sorunları, barış sürecinde yapılacaklar, barış sürecine dair Avrupa’da kurulacak  lobi faaliyetleri gibi başlıklardan oluşmaktadır.

Katılımcı olarak çağrılanlar ise Türkiye’de kendilerini etnik grup olarak nitelendiren Kürt, Alevi, Dersim Ermenileri, Ezidi, Süryani, Pontus Rum, Roman, Çerkez, Arap, Yahudi, Hıristiyan ve İslamî grupların Avrupa temsilcileridir.

Yapılan hazırlıklara bakıldığında anlaşılan o ki ülkemiz yakın gelecekte bir çok etnik kimliğin ayrılıkçı hak talep ettiği bir döneme girecektir. Bu haklar verildikçe de topraklarımızın parçalanması tabiî bir sonuç olacaktır.

Değerli okuyucular; dikkat edilirse ülkemizde gündemler peş peşe geliyor ve insanımız birine odaklanırken bir bakıyorsunuz diğer tarafta gelecekte daha vahim neticeler doğuracak olaylar dikkatimizi çekmeden gerçekleşiveriyor.

Nitekim bugün herkes Gezi Parkı olaylarına odaklıyken kendi topraklarımızda ayrı bir devlet kurma projesi sistemli bir şekilde işlemektedir.

Umarım Gezi Parkı sırasında gösterilen millî irade milletimiz ve topraklarımız parçalanma sürecine girmeden bu konuda da gösterilir.

Saygılarımla…