Sevr Modası ve Demokraside Yabancılaşma

92

Regaip Kandilinizi tebrik eder, ülkemiz üzerindeki kara bulutların dağılmasına vesile olmasını dilerim.

Halkı ikna turlarında görev yapan, bir kısmı “Barış ve Kardeşlik” sloganlarının etkisiyle olup bitenden haberdar bile olmayan akil insanlar topluluğuna karşı ortaya konan tepkiler genelde zorla bastırılıyor ve hasıraltı ediliyor. Barış ve kardeşlik ifadelerinin hangi önemli tavizlerin üstündeki bir örtü olduğu pek araştırılıp düşünülmüyor. Akiller grubunda yer alan isimlerin önemli bir bölümünün fikri çizgisi bilinmez değildir. Bunlar dün Marksist, bugün liberal, anti-Türk, anti-devlet ve Cumhuriyet karşıtı eylem ve imza kampanyalarında hep yer almışlardır.

Bu bakımdan onların sorunu bazı hassas vatandaşlarımız gibi toplantı salonlarına bayrak asılıp asılmaması ve İstiklal Marşı’nın okunup okunmaması olamaz. Bunların arasında Osmanlı’nın idam fermanı ve tasfiyesi olan Sevr Anlaşması‘nı methedenlere de rastlanmaktadır. Aralarında Sevr’in idam fermanı olduğuna inanan Mehmet Akif’i bile suçlayacak ölçüde şaşkın olanları da vardır. Bugünlerde Sevr şartlarına sıkı sıkı sarılarak onu tekrar gündeme getirmek için az çaba sarf edilmiyor. Ermeni’ler değil; Taşnakçı militan Ermeniler, Kürtler değil; ama bölücü,ırkçı Kürtçüler ve etnikçi taassup içinde olanlar burada başı çekiyor. Bunlara Türk kültürünü yaşayan, İran Şia’sı ile ilgisi olmayan Alevi vatandaşlarımızı da katmaya çalışıyorlar. Dünün ideolojik çatışmalarının yerine, sürekli Sünni-Alevi ayrımcılığı ve çatışması tahrik ediliyor. Etnik ölçekli değerlendirme ve zorlamalar öne çıkıyor. Cumhuriyet yönetimlerinin son derece doğru olan mezhepler üstü duruşunun son yıllarda değişir olması, ihanet odaklarına fırsat veriyor.

Barış, kardeşlik, özgürlük ve şimdilik demokrasi aşığı role bürünmüş olan malum çevrelerin, Türk Dünyasında Türklere karşı işlenen insan hakları ihlalleri ve 2000’li yıllara has kültürel ve fiziki soykırımlarla ilgileri yoktur. Almanya’da yabancı düşmanı katil ırkçıların duruşmaları gibi örnekler onları pek ilgilendirmez. Bulgaristan’da yapılan son Genel Seçimde Türklerin iki partiye bölünmesi, Türkçeye getirilen seçim yasakları da onların gündeminde yoktur. Onlar sadece başkaları adına Türkiye ile sorunlu ve kavgalıdırlar.

Böyle marjinal grupların ve bu zihniyette olanların ülkemizde bulunmaması gerektiğini savunuyor değiliz. Demokrasi bu gibi farklılıkları, aykırılıkları da bünyesinde taşıyabilir, hoşgörebilir ve kaldırabilir. Yanlış olan marjinal görüş ve taleplerin Türk Milletinin istek ve görüşleriymiş gibi ele alınması ve buna göre yönetenlerin politika oluşturmasıdır.  Terör örgütü ile müzakere sürecinde ve yeni anayasa çalışmalarında bu yanlışları görüyoruz. Ülkemizde yarım yamalak işleyen demokrasinin asıl sorunu budur. Demokrasinin ve millet iradesinin karşılaştığı yabancılaşma marjinal görüşlere dayanma yanlışıdır. İş bununla da kalmamakta, millet iknaya da çalışılmaktadır. Devletin kuruluş felsefesinin ve amacının ortadan kalktığı, milli kimliğin dışlandığı, etnik grup seviyesine indirildiği, T.C.’nin bir ara resmi dairelerden silindiği bir yerde tartışılması gereken konu demokrasi olamaz. Demokrasi milli devletsiz ve milletsiz, mutabakatsız bir ütopya değildir.

Türkiye’nin son yıllarda Irak’ın ve Suriye’nin Kuzeyini sınırları içine alacak şekilde tertip ve olaylarla karşılaşması, sözde büyüyerek ufalanma tuzağı ve son Reyhanlı olayının ibretle izlenmesi gerekir. Osmanlı ağabeyliği rolünü üstlenmeye zorlanmamız, bunun için “milli devlet ve üniter yapıdan federal yapıya geç” söylemi ve yerel yönetimlerin kullanılma çabası 2000’li yıllarda da devam eden Sevr modasıdır.

Önceki İçerikTürkiyem Cennetim
Sonraki İçerikHâmilelikten anneliğe geçiş dönemi için tavsiyeler
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)