Türkiye’de içinde bulunduğumuz sıkıntıları ve AKP iktidarının zaafiyetini gören Yunanistan, Türklere ve Türkiye’ye karşı azmış durumda.
“Megali İdea”sından zerrece taviz vermeyen Yunan, yaşadığı ekonomik sıkıntılara rağmen, baş düşman olarak gördüğü Türklere ve Türkiye’ye karşı elinde geleni esirgemiyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Türk Adaları’nın, nihayet Yunanistan tarafından işgal edildiğini kabul etti. Ancak Davutoğlu’nun konuya ilişkin açıklaması, Türkiye’deki iktidarın zaafiyetlerini ve aczini ortaya koyması bakımından çok ibretliktir.
Daha geçen hafta Rodos’un İbrahim Paşa Camii’nde 5 yıldır imamlık yapan Batı Trakya Türkü ve Yunanistan vatandaşı İlter Meço uyduruk nedenlerle tutuklandı ve bir iki gün süren yargılamadan sonra 21 ay ceza aldı. Kendisini Rodos’ta hiç bir avukat savunmadı. Yargılama o kadar süratli yapıldı ki; Batı Trakya’dan hiç bir Türk avukat, Rodos’a yetişemedi.
Bunlar yetmedi Gümülcine Türk Gençler Birliği’nin, gelene gidene çay kahve ikramının yapıldığı, sıcak havalarda insanların limonata ile serinletildiği büfesi, Yunan makamlarınca kapatıldı.
Biliyorsunuz Yunan tarafı ilk önce Türk Gençler Birliği’nin adına kafayı takmış; “Türk” kelimesinden dolayı tabelayı indirmişti. Türklerin tarihi buluşma mekanı olan, Gümülcine Türk Gençler Birliği, uzun zamandır Yunanistan yönetimi tarafından yıkılmaya çalışılıyor. Hatta bir ara bahçesindeki iki – üç ağacı, gölgesinde oturuyorlar diye kesmeye kalkmışlardı. Ana amaç; Türklerin Batı Trakya’daki birliğini bozmak, asimile etmek ve sonucunda da Yunanistan’dan kaçırtmak. Gümülcine Türk Gençler Birliği’nin Başkanı Koray Hasan’da, son olaydan sonra bu konulardan bahisle feryat ediyor.
Bu Yunanistan, 90 yıldır Batı Trakya Türklerine neler yapmadı neler…
Rodoplardaki Türk köylerini onlarca yıl tecrit ettiler. Kimseyi bölgeye sokmadılar, bölgeden de çıkartmadılar. Altmış binin üzerinde Batı Trakya Türk’ünü sebebsiz ve hukuksuz Yunan vatandaşlığından attılar. Uyduruk kamulaştırma nedenleri ile topraklara ve vakıf mallarına el koydular. Batı Trakya ve adalardaki Türkleri açlığa, yoksulluğa, ölüme mahkum ettiler. Son kitlesel oyunu da Kıbrıs’ta yapacaklardı ama Allah’ın lütfu ve dönemin idarecileri sayesinde Kıbrıs Türkleri kurtuldu. Bütün bunları 32 yıldır AB Üyesi olan Yunanistan yapıyor…
Şimdi hem etniksever AKP hükümetine hem onun başındaki insanlara, hem de Bartholomeos’a, kilisenin avukatı Kezban Hatemi’ye, soykırım tasdikçisi Hasan Cemal’e, Mazlum – Der’e, İnsan Hakları Derneği’ne, bölücü severlere, demokrat ve liberallere, Avrupa Birlikçileri’ne, köşe yazarlarına ve de bunlara benzeyen bil cümle herkese soruyorum: Türk Adaları’nı işgal ettiği Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’ncada kabul edilen, İmam İlter Meço’yu haksız ve hukuksuz mahkum eden ve insanların çay, kahvevede soğuk bir şeyler içme hakkına (!) kötüniyetle mani olan Yunanistan’a karşı ne diyeceksiniz?
Ben bir şey diyemeyeceğinizi biliyorum ama bunu Türk Milleti’de bir kez daha görsün, duysun diye bu soruyu size soruyorum. Çünkü siz yıllardır zulme uğrayan Batı Trakya ve Adalardaki Türkler için hiç bir ses çıkarmadınız. Zaten çıkarmanızda beklenemez.
Ama ne yazık ki Türk Milleti halen sizi adam zannediyor. Belki bu vesile ile sizin ne mal olduğunuzu anlar.
Biz Türkiye Türklerinin, uç beyi vazifesi gören Batı Trakya ve Adalardaki Türklerin sesi olmak gibi bir zorunluluğumuz ve görevimiz var. Bunu yerine getirmekten de bir gün bile olsa geri durmayacağız. Bu bizim arkasında namaza durduğumuz İlter Meço’ya ve Türk Gençler Birliği’nin bahçesinde birlikte çay içtiğimiz Gümülcine’li kardeşlerimize, karşılığı hiç bir zaman ödenemeyecek olan borcumuzdur.