İslam’da Kardeşlik Hukuku ve Ahlakı – 4

76

Yüce dinimiz İslam, mü’minler arasında tesis ettiği kardeşliğin zayıflamaması ve zarar görmeden devamını sağlamak için bir takım tedbirler almış, kurallar koymuştur. Bunları ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerle biraz açıklayalım:

 

Alay Etmek

Allahu Teâlâ, küçük düşürücü ve güldürücü hareketlerle insanların kusurlarını ortaya dökmeyi, onları alaya almayı yasaklamıştır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler.” (Hucurât, 49/11-12)

Ayıplamak

Müslümanların birbirlerini ayıplamaları da Kur’an-ı Kerim’de yasaklanmıştır: “Birbirinizi ayıplamayın (karalamayın).” (Hucurât, 49/11) Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de başkasını ayıplayan kimsenin, ayıpladığı hususun bir gün kendi başına geleceğini haber vermiştir: “Kim kardeşini bir günahı, suçu sebebiyle ayıplarsa, kendisi de onu işleyinceye kadar ölmez.” (Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyâme, 53)

Lakap Takmak

Kur’an-ı Kerim’de, “Birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın” (Hucurât, 49/11) buyrularak insanları aşağılamak ve kötülemek için söylenen lakaplar yasaklanmıştır.

Sû-i Zanda Bulunmak

Allahu Teâlâ, bir Müslümanın din kardeşleri hakkında kötü zanda (sû-i zan) bulunmasını haram kılmıştır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de; “Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır” (Hucurât, 49/12) buyrulmuştur. Güzel sanma, herkes hakkında iyi niyetli olma, iyi kanaate sahip olma demek olan hüsn-i zan ise teşvik edilmiştir.

Başkalarının Gizli Hallerini ve Kusurlarını Araştırmak

Başkalarının gizli hallerini ve kusurlarını araştırmak son derce yanlış bir davranıştır. Bu yüzden Kur’an-ı Kerim’de; “Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın” (Hucurât, 49/12) buyrularak bu kötü davranış yasaklanmıştır. Hâlbuki dinimizde başkalarının kusurlarını örtmek esastır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da onun dünya ve ahiretteki ayıplarını örter.” (Müslim, Zikr, 37-38)

Arkasından Çekiştirmek

Bir insanı arkasından çekiştirmek, “gıybet” kelimesiyle ifade edilmektedir. Gıybet; bir kimsenin arkasından konuşmak, duyduğunda hoşuna gitmeyeceği şeyleri söylemektir. Kur’an-ı Kerim’de bu çirkin davranış haram kılınmış ve ölü kardeşin etini yemeye benzetilmiştir: “Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.” (Hucurât, 49/12)

Küskünlük ve Dargınlık

İslam, Müslümanların huzur içinde bir arada yaşamaları için küskünlük ve dargınlığı yasaklamıştır. Hz. Peygamber (s.a.s.), kardeşler arasında meydana gelen kırgınlıkların fazla uzatılmaması gerektiğini belirtmiştir: “Bir Müslümanın, din kardeşine üç günden fazla küsmesi helal değildir.” (Buhari, Edep, 62) Birbirlerine kırılmış, küs ve dargın olan Müslümanların aralarının düzeltilmesi mü’minlerin en önemli kardeşlik görevlerindendir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de; “…Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin…” (Hucurât, 49/10) buyrulmuştur.

Yüce Rabbimizin emirleri, Peygamber (s.a.s) Efendimizin tavsiyeleri doğrultusunda daima din kardeşlerimizin iyiliğini ve hayrını istemeliyiz. Aramızda sevgi, hoşgörü ve merhameti yaymaya; birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma temeline dayalı din kardeşliğimizi korumaya azamî gayret göstermeliyiz.