Türkiye kurtuluşu için, vardı gerçek bir reçete
Olamazdı; küçük gruplarla oluşturarak çete
Komutanlar dedi: Anadolu’dan başlatılırsa, milli hareket
İşgalcilere ancak bu şekilde denir: Kutsal Toprakları terk et
Vahideddin, bu maksatla istedi, komutan adlarını bir an evvel
Oldu Mustafa Kemal Paşa, Milli Mücadele’ye başı çeken temel
Millet; Eşraf, Müftü rehberliğinde, düşman karşısında kenetlendi
Bunlar önderliğinde oluşan birlikler, Subaylarca denetlendi
Hapishanelerde, hapis kalmak istemedi mahpuslar bile
Katılıp milis kuvvetlere, alındı göze ölüm el ele
Mustafa Kemal İstanbul’da: “Geldikleri gibi giderler.”
Bu azimden ötürü, girdi emrine herkes, oldu bir er
Yurdun stratejik özellikleri olan, her önemli yer
İşgal ediliyordu, başta İngilizlerce, birer birer
15 Mayıs 1919: İzmir edildi işgal
Tahammül edilecek gibi değildi dostlar, bu feci hal
Desteklemişti istilayı İngiliz, Fransız, Amerikan
Savaş gemileri; belli ki dökülecekti oluk gibi kan
Ama atı alan Üsküdar’ı geçti çoktan
Samsun’da Mustafa Kemal, izlendi uzaktan
Havza’da ilk tamim ve genelgesini yayınladı
Halk gerçekleri, bu şekilde daha iyi anladı
İstanbul’u protesto mitingleri, aldı yürüdü
Savunma silahla mümkün olur, zihinleri bürüdü
23 Temmuz Erzurum’da kongre; çekti dikkati üzerine
11 Eylül Sivas Kongresi’nde, seçildi Hey’et-i Temsiliye
Yapıldı Sivas Kongresi’nden önce ve sonrası, daha bir çoğu
Hepsinde konuşulan, vatanın tamamiyeti oldu söz konusu
Milli Mücadele harcını teşkil etti: Meşveret ve istişare
Dünyaya parmak ısırttı, Meclis kaynaklı, göz kamaştıran şerare
2331
Can havlinde bir milletin, rejimde fazilet mücadelesi
Milletlere oldu örnek, bu hususta da Türk’ün iradesi
13 Ocak 1920, Sultan Ahmet Meydanı
Mazlum-mahzun insanla dolup taştı, tarihsel alanı
Yüz elli bin yurttaş, protesto etti, zalim düşmanları
Dile gelse de anlatsa Sultan Ahmet, o güzel anları
İşgalcilerin tepkisi, aydınları sürmek oldu Malta’ya
Akıllarınca mesaj vermek istediler, güya Ankara’ya
16 Mart sabah erkenden İtilaf Devletleri
Başladılar İstanbul’u işgale, sabahtan beri
Durmadı subay, meb’us ve bürokratların toplu tevkifi
18 Mart; fesholdu Osmanlı Meb’usan Meclisi keyfi
Atmaca’nın Serçe’ye tasallutu, nasıl artırırsa savunma melekesini
İşgalin baskıları, çekilmez hale getirdi, savaşın mütarekesini
Arka arkaya gelen olayların, hamile bıraktığı millet
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni doğurdu, çok şükür nihayet
23 Nisan 1920’de açıldı Meclis; ala-yı vala ile
Yemin etti Millet, İstiklal ve Hürriyet gibi büyük asil bir dava ile
İstanbul’un, Yunanlılarca işgal edileceği tehdidi
İstanbul Hükümeti’ne, o Sevr-i menhusu imza ettirdi
Geldi çattı artık milletin başına, istenmeyen o korkunç an
10 Ağustos 1920 tarihinde, vermeyerek aman
İş başa düşmüş, savaş olmuştu kaçılmaz kader
Aç canavara muhabbet, getirir ancak keder
Tarihte İngiliz denen, bin bir yüzlü dessas
Kurardı tüm hesaplarını, hassas mı hassas
Asla atmaz kendini ateşe, yapardı korkuluk ve kapan
Bu sefer de, Yunanı sürmüştü ileri, olsun diye kalkan
2332 – 2333