Cumhuriyet Çeşitlemesi (3)

105

                         Türkiye kurtuluşu için, vardı gerçek bir reçete

                         Olamazdı; küçük gruplarla oluşturarak çete

 

                         Komutanlar dedi: Anadolu’dan başlatılırsa, milli hareket

                         İşgalcilere ancak bu şekilde denir: Kutsal Toprakları terk et

 

                         Vahideddin, bu maksatla istedi, komutan adlarını bir an evvel

                         Oldu Mustafa Kemal Paşa, Milli Mücadele’ye başı çeken temel

 

                         Millet; Eşraf, Müftü rehberliğinde, düşman karşısında kenetlendi

                         Bunlar önderliğinde oluşan birlikler, Subaylarca denetlendi

 

                         Hapishanelerde, hapis kalmak istemedi mahpuslar bile

                         Katılıp milis kuvvetlere, alındı göze ölüm el ele

 

                         Mustafa Kemal İstanbul’da: “Geldikleri gibi giderler.”

                         Bu azimden ötürü, girdi emrine herkes, oldu bir er

 

                         Yurdun stratejik özellikleri olan, her önemli yer

                         İşgal ediliyordu, başta İngilizlerce, birer birer

 

                         15 Mayıs 1919: İzmir edildi işgal

                          Tahammül edilecek gibi değildi dostlar, bu feci hal

 

                          Desteklemişti istilayı İngiliz, Fransız, Amerikan

                          Savaş gemileri; belli ki dökülecekti oluk gibi kan

 

                          Ama atı alan Üsküdar’ı geçti çoktan

                          Samsun’da Mustafa Kemal, izlendi uzaktan

 

                         Havza’da ilk tamim ve genelgesini yayınladı

                         Halk gerçekleri, bu şekilde daha iyi anladı

 

                         İstanbul’u protesto mitingleri, aldı yürüdü

                         Savunma silahla mümkün olur, zihinleri bürüdü

 

                         23 Temmuz Erzurum’da kongre; çekti dikkati üzerine

                         11 Eylül Sivas Kongresi’nde, seçildi Hey’et-i Temsiliye

 

                         Yapıldı Sivas Kongresi’nden  önce ve sonrası, daha bir çoğu

                         Hepsinde konuşulan, vatanın tamamiyeti oldu söz konusu

 

                         Milli Mücadele harcını teşkil etti: Meşveret ve istişare

                         Dünyaya parmak ısırttı, Meclis kaynaklı, göz kamaştıran şerare

 

2331

                         Can havlinde bir milletin, rejimde fazilet mücadelesi

                         Milletlere oldu örnek, bu hususta da Türk’ün iradesi

 

                         13 Ocak 1920, Sultan Ahmet Meydanı

                          Mazlum-mahzun insanla dolup taştı, tarihsel alanı

 

                          Yüz elli bin yurttaş, protesto etti, zalim düşmanları

                          Dile gelse de anlatsa Sultan Ahmet, o güzel anları

 

                          İşgalcilerin tepkisi, aydınları sürmek oldu Malta’ya

                          Akıllarınca mesaj vermek istediler, güya Ankara’ya

 

                          16 Mart sabah erkenden İtilaf Devletleri

                          Başladılar İstanbul’u işgale, sabahtan beri

 

                          Durmadı subay, meb’us ve bürokratların toplu tevkifi

                          18 Mart; fesholdu Osmanlı Meb’usan Meclisi keyfi

 

                          Atmaca’nın Serçe’ye tasallutu, nasıl artırırsa savunma melekesini

                          İşgalin baskıları, çekilmez hale getirdi, savaşın mütarekesini

 

                         Arka arkaya gelen olayların, hamile bıraktığı millet

                         Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni doğurdu, çok şükür nihayet

 

                         23 Nisan 1920’de açıldı Meclis; ala-yı vala ile

                         Yemin etti Millet, İstiklal ve Hürriyet gibi büyük asil bir dava ile

 

                         İstanbul’un, Yunanlılarca işgal edileceği tehdidi

                         İstanbul Hükümeti’ne, o Sevr-i menhusu imza ettirdi

 

                         Geldi çattı artık milletin başına, istenmeyen o korkunç an

                         10 Ağustos 1920 tarihinde, vermeyerek aman

 

                         İş başa düşmüş, savaş olmuştu kaçılmaz kader

                         Aç canavara muhabbet, getirir ancak keder

 

                         Tarihte İngiliz denen, bin bir yüzlü dessas

                         Kurardı tüm hesaplarını, hassas mı hassas

 

                         Asla atmaz kendini ateşe, yapardı korkuluk ve kapan

                         Bu sefer de, Yunanı sürmüştü ileri, olsun diye kalkan

 

 

 

 

 

2332 – 2333

Önceki İçerikFransa’da Hayvancılık
Sonraki İçerikGeçiş Çağı: Derinleşen Kriz, Yükselen Dalgalar
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.