Kimden mi bahsediyorum?
Kocaeli’ye geldiğim 1986 yılından beri birçok değer verdiğim insanlarla tanıştım. Arkadaş oldum, dost oldum. Hepsi benim için ayrı ayrı önem verdiğim değer verdiğim kişiler. Onların arasında tanımaktan dolayı çok mutlu olduğum birisi vardı ki Yavuz Argıt Ağabey, 07.05.2009 yılında Hakka yürüdü.
Çok değerli dostum, ağabeyim Ahmet Nezih Galitekin’le 1981 yılında Petkim’de stajımı Polietilen Fabrikasında (Petkim içersinde 16 tane farklı fabrika vardı) yaparken tanıştım. Tanıştığımda Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Şerafettin Gölcük’ün doçentlik tezi olan “Kelam Açısından İnsan ve Fiilleri” tezini okuyordu. Şaşırmıştım. Bende kendimi 12 Eylül öncesi çok okuyan Rahmetli babamın kütüphanesi ile birlikte ciddi bir kütüphanesi olan, biri olarak görüyordum, tabi ki Ahmet ağabeyi tanıyıncaya kadar. Çay saatlerinde ve özel görüşmelerimde dostluğumuz ilerledi benim ona olan hayranlığım artmıştı.
Aradan seneler geçtikten sonra ben 1986 Yılında Tüpraş’ta işe başladım. 1991-1992 yıllarında tekrar Ahmet ağabey ile irtibat kurdum. Ahmet ağabey ile dostluğumuz devam ederken Yavuz Argıt ağabey ile tanışma bahtiyarlığına eriştim. Kafkas kökenli oluşu o tarihlerde benim ona olan hayranlığımı, ilgimi ikiye katladı diyebilirim. Kendisi Dünyada nesli tükenmekte olan bir halkın (Ubıh) mensubu idi “UBIH” Dünyada çok az kalmış nadirattan bir halktır. 88 yıl Ruslarla savaşmışlardır. Plevne savaşında 5000 Ubıh’ın şehit olduğunu tarihçiler bildirmiştir.
İzmit; aslında böyle naif, insancıl, çevreci, hayvansever, kitapsever, felsefe, tasavvuf, Vahdeti Vücut, Quantum fiziği gibi disiplinlere bu derece hakim, birçok insani duyguları üzerinde taşıyan nadirattan bir kişiyi yetiştirdiği için bence onur duymalı, gurur duymalı ve sahip çıkmalıdır…
Yavuz Argıt 1934 senesinde İzmit’te dünyaya geldi. Deniz astsubayı olarak eğitim aldı ve 1955-1957 yılları arasında donamada görev yaptı. Askeriyeden ayrıldıktan sonra Deniz Ticaret Filosu’nda B sınıfı çarkçıbaşılığına kadar yükseldi.
1969 yılında Petkim’de işe başladı ve 1980 yılında da emekli oldu. 1982 -1994 yılları arasında açık deniz gemilerinde çarkçıbaşı olarak görev yaptı. Seyahatleri sırasında dünyanın farklı bölgelerindeki bir çok ülkeyi gezme fırsatı buldu.
Denizcilik mesleği, Yavuz Argıt’ın on altı yaşında kendisine hediye edilen bir kitapla uyanan okuma merakını geliştirmesine fırsat tanıdı. Her sefere çıkışında yanına yüzlerce kitap alan Argıt, konu ve tür açısından kitaplar arasında bir ayırım yapmamış, tıptan, arkeolojiye kadar hemen her bilim dalı onun ilgi sahası içinde yer almıştır. (ISAM Bülteni Yıl 1 sayı 3 mart 2004)
1999 senesinde İSAM (İslam Araştırmaları Merkezi) kütüphanesine 30000 kitabını bağışladı. 1997-1999 yılları arasına da Sefa Sirmen’in ve Sabancı gurubu Yavuz Argıt’ın kütüphanesine talip olmuştu.
Yavuz Argıt kütüphanesi bana göre o yıllarda Kocaeli’ye yakışırdı diye düşünmüştüm….
Bir taraftan bakıldığında okunurluk ve kadir kıymet bilme açısından geri baktığımda İSAM Kütüphanesine kitaplarını bağışlamasının ne kadar isabetli olduğunu görmedim değil aslında.
Kocaeli’de belki nice bir çok değerler var. Bizler onların çoğunu bilemiyoruz., bildiklerimizin de kıymetlerini bilmiyoruz….