Bilgi Toplumuna Giden Yolda Bilim Parkları

119

İnsanımız şu evrensel gerçeğin farkında değildir: Bir toplum ancak yeni ürünler, yeni düşünceler geliştiren insanları varsa varlığını sürdürüp yüceltebilir, yoksa bir aşiretten farkı kalmaz.

Bugün dünyanın geldiği noktada, milletlere artık tek şey zenginlik sağlayabiliyor:  Sanayide, ticarette, bürokraside, politikada, hatta sanatta buluşçuluk ve düşünce üretimi.

Bilgi toplumlarının ne ürettiğine, onlara zenginliği neyin sağladığına dikkatle bakarsak, altında yine buluşçuluğu görürüz. Son 120 yılda buluşlara alınan patent sayısı yaklaşık 6 milyondur. Bugün ise A.B.D.’de her hafta 6000 ila 9000 arasında patent başvurusu yapılmakta, bunun hemen hemen yarısı tescil edilmektedir. Esas patlama, bilgi üretimindedir.  Artık ulusların övünebilecekleri tek şey, ne kadar icatçı olduklarıdır. Ne kadar patent başvurusu yapıldığı ve bilimsel bilginin hayatımızı ne kadar kuşattığıdır. Çünkü bunu yapamayanın yeri bellidir ve o yer beşinci sınıf işleri yapacak olanların arasıdır.

Şu soruları sormama izin verin: Acaba kaç anne-baba, çocuklarına aldıkları bir oyuncağı parçalayıp içindekileri görmek isteyen çocuğunu hoş görür, dahası, kırması için özendirir?

Acaba, kaç milletvekili veya belediye başkan adayından vaat olarak, bir “Bilim Merkezi = Bilim Parkı” kurması istenmiştir? Kaç milletvekili veya belediye başkanı böyle bir vaatte bulunmuş ve bu vaadiyle seçim kazanmıştır?

Acaba kaç kişi Van Gölü’nün niçin yükseldiğini merak etmektedir?

Acaba kaç öğrenci, Yeni Çağ’ın niçin İstanbul’un fethi ile başladığını merak etmiştir?

Acaba kaç vatandaşımız, niçin herkesin bize düşman olduğunu merak etmektedir?

Ve acaba kaç kişi niçin meraksız olduğumuzu merak etmektedir?  Buluşçuluğa giden yol bilimsel meraktan geçer. Popüler kültürün gençlerimize ve çocuklarımıza dayattığı dedikodu merakına kapılmamış birkaç genç ve çocuk bulabilirsek onlara bilimsel merakı aşılamamız gerekmektedir. Ayrıca eğer 2 üniversitesi, 3 teknoparkı ve serbest bölgesi olan teknoloji üssü Kocaeli’yi “bilim kenti=science city” yapma gibi bir düşüncemiz varsa mutlaka bu çalışmayı gerçekleştirmek durumundayız. Bunun için yapılacak en doğru işlerden birisi de bilim parkları veya discovery ( icad, buluş ) parkları kurmaktır. Yerel yönetimler yol kenarlarına 9 çiçek yerine 7 çiçek dikerlerse ve temalı parklar ( deprem parkları, bilim parkları, tarihe yolculuk parkları, aromatik tıbbi bitkiler parkları, gül parkı vs.) kurmak gibi bir anlayışı benimseyebilirlerse bilim merakına hizmet edecek böyle bir aktiviteyi gerçekleştirebilirler.

Bilim parkları aslında dünyada çok yaygın olan ve çocukların bilime olan ilgisini artırmak amacıyla kurulmuş müzelere verilen isimdir. Bu müzelerde bilimsel deneyleri çeşitli cihazlarla anlatan, ilginç bilimsel gerçekleri basit mekanizmalarla gösteren ve teknolojinin tarihsel gelişimi hakkında da bilgi veren değişik uygulamalar bulunuyor. Bu uygulamalar yediden yetmişe herkesin ilgisini çekecek şekilde, özellikle de çocukların anlayacağı şekilde basit ve renkli bir şekilde tasarlanıyor. Bu mekânları ziyaret eden çocuklar bilgi ile iç içe oluyor ve oynayarak öğrenme şansı yakalıyor. Bilimsel gerçekleri derinlemesine kavrayan çocuklar, öğrenme şevki ve heyecanı kazanıyor. Böylece bilime ilgili ve yeteneği olan çocuklar daha çabuk keşfediliyor ve çocuklar öğrenmeye ve keşfetmeye daha yatkın hale geliyorlar.

Bilim parkları Türkiye’de bilime ve teknolojiye yapılacak en iyi yatırımlardan birisidir. Çünkü çocukların içindeki bilim merakının ortaya çıkması için okullarda verilen eğitim yeterli olmuyor. Bu nedenle çocuklara farklı şekillerde bilimi sevdirmek ve teknolojiye olan meraklarını uyandırmak gerekiyor. Bunun yapılabileceği en iyi mekânlar ise bilim parklarıdır.

Bu düşünceden yola çıkarak Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza sunumlarımızı yaparak onun liderliğinde Kocaeli’de SEKA fabrika alanına bir bilim parkı, bilim merkezi kurmak amacıyla yola çıktık. Gayret bizden, tevfik Allah’tan.

Kentler böyle çalışmalarla dönüşebilirler. Bilimsel merak bu şekilde uyandırılabilir. Nitelikli işler nitelikli bir kentin oluşum şartıdır.

Nitelikli bir kent Kocaeli’de üretmeye ve çalışmaya devam dileğiyle…