Kim Bu Seçmen?

18

Peş peşe anketler geliyor. Tekrarlanan bir sonuç var: Ak Parti, tekrar birinci parti konumuna gelmiş. Gerçi bütün anketlerde değil ama son gelen üçünde öyle. Anket şirketleri şöyledir, böyledir; şöyle aldatırlar, böyle kıvırırlar… Böyle lafların bendeki yeri diğer komplo teorilerinin yanıdır. Çünkü anket şirketleri doğru sonuçları sayesinde para ve itibar kazanır. Hiçbirinin de kendi ayağına ateş edeceğini sanmıyorum. Ancak güvenilirlik yüzdeleri, hata sınırları, onların da ötesinde doğru anket tekniklerinin uygulanma derecesi var. Alıştığımız birkaç bin denekli anketlerde hata sınırı artı veya eksi 2,5 civarında. Bunu mesela yüzde 1 yapmak için denek sayısını bir on kat falan arttırmak gerekiyor.

“Kurucu Lider” puanları götürmüş

Üç anket şirketinin bulgularını nakledeceğim. Biri bildiğiniz Metropol. Ruşen Çakır’ın Medyaskop’unda Burak Bilgehan Özpek bu şirketin son anketini değerlendiriyordu. Sonuç, dediğim gibi. Birinci parti AKP, ikinci parti CHP. Yer değiştirmişler. Bu yer değişikliğinin en önemli sebebi de MHP’den AKP’ye kayan oylar. Özpek’in değerlendirmesine göre MHP oylarının beşte biri, “kurucu lider” biçimindeki söylemlerden duyduğu rahatsızlıkla göç etmiş. Programı şu bağlantıda bulabilirsiniz.

Benzer sonuca varan bir başka anketçi, Gezici. Can Ataklı, haberi veriyor O sebep söylemiyor ama AKP ile CHP’nin yer değiştirmesinin önemini belirtiyor.

Üçüncüsü, kurucularını ve yöneticilerini tanıdığım ve bilgilerine, dürüstlüklerine ve ciddiyetlerine tereddütsüz güvendiğim kâr gayesi gütmeyen bir kurum: Toplum Araştırmaları Enstitüsü. Onların anketleri halka açık. Özlem Gürses, Enstitü’nün Siyaset Programı Direktörü Hüseyin Raşit Yılmaz’la anketi değerlendirmiş.

Seçmenin dünya görüşü

Toplum Araştırmaları Enstitüsü, Türkiye Seçmen Eğilimleri Araştırması adlı anketinde diğerlerinde pek rastlanmayan bilgiler de veriyor. Bunlardan biri, deneklerin dünya görüşü. 11 ve 12 Haziran’da konuşulan 1532 kişiye dünya görüşleri sorulmuş. Alınan cevaplar arasında Atatürkçü: %36,0; Milliyetçi: %15,9. Bunlara bir de kendine “Ülkücü” diyenleri eklerseniz toplam %58’i buluyoruz. Bu üç kategorinin içeriği, takdir edersiniz ki birbirinden çok farklı değildir. Dolayısıyla Türkiye’de siyaset yapacaklar bu çoğunluğu hesaba katmak zorundadır.

Diğer tercihler, İslamcı (%10,9), Muhafazakâr (%7,1), Sosyalist (%2,1), Sosyal Demokrat (%4,5), Ülkücü (%6,1), Demokrat (%2,8 ) ve bu kategorilerin dışında cevaplar verenler %3,6. Toplayıp 100 etmediğini gören okuyucularıma, %10,5’un bu soruyu cevapsız bıraktığını söyleyeyim.

Toplum Araştırmaları Enstitüsü’den Yağmur Uzunırmak, İmamoğlu protestoları sırasında protestocuların arasına girerek benzer bir anket yapmıştı. “Kim bu gençler?” başlığıyla yayımladılar. Yukarıda adresini verdiğim sitelerinde bulabilirsiniz. O ankette, toplumumuzun daha genç ve daha muhalif bir kesitinin dünya görüşlerini yakalamayı başardılar. Ankara’da Kızılay’daki protestocuların yüzde yetmişi 18-24 yaş aralığındaydı.  Plastik mermiler, tazyikli su ve biber gazı eşliğinde yapılan ankette yine de 208 eylemciye erişilebilmişti. Hata sınırı muhakkak ki barış şartlarında yapılan anketlerinkinden daha geniştir. Ancak birkaç puan aşağı veya yukarı kaymakla değişmeyecek sonuçlar var. Bu ankette, Atatürkçü + milliyetçi + ülkücü oranı %74,9’a çıkıyor.

Atatürkçü-Milliyetçi-Ülkücü

Anketten aldığım şu yorum da kayda değer: “Protestocuları eylemlere katılmaya motive eden en önemli iki unsur sorulduğunda ‘gelecek kaygısı’ %60,6 ile en çok tercih edilen seçenek olmuştur. Bunu %52,9 ile ‘hükümetin anti-demokratik uygulamaları’ seçeneği takip etmiştir. %31,7 ile ‘mevcut siyasi sistemin taleplerime cevap vermemesi’ en çok tercih edilen üçüncü seçenek olmuştur. İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan protestolarda ‘Ekrem İmamoğlu’nun şahsında muhalefete yönelik tutum’ seçeneğini katılımcıların yalnızca %11,1’i işaretlemiştir.”

Öyle anlaşılıyor ki gençler şahıslardan çok ilkeler için harekete geçmiş.

Türkiye Seçmen Eğilimleri Araştırması’nı bitiremedim ama yerim bitti. Her anketin olmazsa olmazı, “Cumhurbaşkanlığı için kime oy verirsiniz?” ve benim en merak ettiğim, partiler içindeki dünya görüşü dağılımı. Daha sonra ele alacağım.

Muhalefet de iktidar da kendilerini Atatürkçü, milliyetçi ve ülkücü diye adlandıran seçmen bloğuna dikkat etmeli. Ezici çoğunluk onlarda; belki daha önemlisi, gençlik de onlarda.

______

Değerli diplomatımız Büyükelçi Kemal Gür Beyefendi’nin vefat haberi geldi. Onun Gümülcine Başkonsolosluğu hatıralarını 26 Temmuz 2024 tarihli köşemde, Muhammed Murat Arslan’ın Zor Zamanlarda Diplomat Olmak kitabından nakletmiştim. Allah rahmet eylesin. Genç diplomatlarımıza kutup yıldızı olsun, daha niceleri gibi.

Önceki İçerikBir Deprem Ülkesinde “Önemsenmeyen” Bilim: Sismoloji
Sonraki İçerikDüşün Damlaları  (4)
İskender Öksüz
İskender Öksüz 14 Eylül 1945 tarihinde İzmir'de dünyaya gelmiştir. 1966 yılında Ege Üniversitesi Kimya-Fizik Bölümü'nde lisans eğitimini tamamlamıştır. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun yurtdışı bursuyla ABD'de Yale Üniversitesi'ne kabul edilmiş, burada, Oktay Sinanoğlu'nun danışmanlığında, 1968'de yüksek lisansını 1969'da da doktora derecesini almıştır. İskender Öksüz 1968-1979 yılları arasında; Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde bölüm başkanlığı, rektör yardımcılığı ve rektör vekilliği görevlerinde bulunmuştur. Yine aynı yıllarda senato üyeliği (ADMMA), Türkiye Atom Enerji Komisyonu 7. Dönem üyeliği, Atom enerjisi konusunda bakan danışmanlığı ve Töre-Devlet Yayınevi yöneticiliği yapmıştır. Öksüz, 1981-1987 yılları arasında, Suudi Arabistan'da bulunan University of Petroleum and Minerals'da akademik ve idari görevler, bilgisayar destekli öğretim koordinatörü, yeni öğretim üyesi seçimi ve terfi komitesi üyeliği yapmıştır. 1987 yılından itibaren sağlık, bilişim ve eğitim sektörlerinde çeşitli firmalarda üst düzey yöneticilik yapan Öksüz, çeşitli şirketlerde yönetim kurulu üyeliği, genel müdürlük ve holding genel koordinatörlüğü yaptı. İskender Öksüz 2012 yılında Gazi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümünden emekli oldu. Otuzun üstünde bilimsel yayını yedi yüzün üzerinde atıfı bulunan Öksüz, KÜBİTEM (Kültür, Bilim ve Teknik Merkezi) kuruculuğu, Türk Ocağı Hars Heyeti ve Yönetim Kurulu üyeliği, Millî Düşünce Merkezi Yönetim Kurulu üyeliği; Töre, Devlet, Bozkurt, Türk Yurdu dergilerinde makale ve başka yazıları yayımladı. Üniversiteler de dâhil olmak üzere çeşitli platformlarda konferans, söyleşi ve röportajlarda bulundu.[5][6] Ayrıca Son Havadis, Yeni Ufuk ve Ayyıldız gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Karar gazetesinde köşe yazarlığına devam etmektedir. İskender Öksüz, 5 Mayıs 2021 tarihinde vefat eden ünlü romancı Emine Işınsu ile evliydi. Eserleri[7] Millet ve Milliyetçilik Bilim, Din ve Türkçülük Alt Akıl: Aptallar ve Diktatörler Türk Milliyetçiliği Fikir Sistemi Türk'üm Özür Dilerim Niçin Geri Kaldık? Çin Dünyayı Ele Mi Geçiriyor? (Konuralp Ercilasun ile birlikte)