İnsanlıktan anlamayanların, kardeşçe yaşamaktan çok uzak olanların aylardır karar vermesi bekleniyor. Siz korksa da, cengâver gözükse de; lüks otel salonlarında kaliteli sırıtan, terör sevicilerine partiyi feshetme, koşulsuz silah bırakma hakkını bile vermek aslında onlar için bir kurtuluştur. TC vatandaşlığının değerini fark ettirme insanlığıdır. Ancak, anlayan kim? Zaten bunlara bir şey olmaz, çatışmalarda da bulunmazlar. Bunların teröristleri kurşun yemeyi baklava yemek gibi anlarlar.
Devletimiz insani ve medeni bir yaklaşımla onlara hiç de layık olmadıkları Türkiye partisi olma imkânını sunuyor. Örgüt silahları koşulsuz bıraksın; pili bitmiş PKK da kapatılsın diyor. Terör seviciler ise; utanmadan devlet ile pazarlık yapmaya çıkıyorlar. Devletin bunları adam ve insan kabul edip görüşmesi bile bir bakıma itibar kırıcıdır; iyi de anlayan kim? Terör örgütü ABD’ce kara kuvvetleri gibi kullanıldı ve sonra çöpe atıldı. Birçok defa yapıldığı gibi… İsim değiştirdiler ama geçmiş ola… Demokrasilerde terör örgütünün partisinin bulunması bile demokrasiye yakışmaz. Hem demokrat olacaksınız ve hem de terör örgütüyle iç içe bulunacaksınız. Bu çelişkiyi kim kabul eder? Yüksek Seçim Kurulu seçilme ve seçime girme hakkını bunlara nasıl verebilmiştir? Kimlerden emir almıştır?
Siz bu hakkı layık olmayanlara verirseniz; sandıklarına da aşırı soldan Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarına, dışarıyla işbirliği yapanlara, bazı sosyetik çevrelere ve bölücülere kadar oy atanlar çıkabilir. Bu da gayet normaldir. Gelin asla dönelim; herkes layık olduğu muameleyi görsün ve kimseyi fazla şımartarak sorun haline getirmeyelim. Vatanı, bayrağı ve manevi değerleri için toprağa düşmüş; çok şey borçlu olduğumuz aziz şehitlerimizi de fazla rahatsız etmeyelim.