Anayasa Göre 3.Kez Cumhurbaşkanı Seçilebilme

119

Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte kamuoyunda yeteri kadar
olmasa da Erdoğan’ın 3.kez Cumhurbaşkanı adaylığı konusu tartışmalara neden
olmuştur.

Peki, bir kimse 3.kez nasıl Cumhurbaşkanı olabilir ya da
olamaz?

Anayasanın 101.maddesinde “ Cumhurbaşkanının görev süresi
beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.” Denmektedir.
Ancak 2017 Anayasa değişikliğiyle 101.maddeye konu olan 116/1-3 maddeleri ihdas
edilmiştir. Bu hükümle TBMM üye tamsayısının beşte üçüyle, dolayısıyla 360
milletvekilinin oyuyla seçimlerin yenilenmesi kararı alınırsa Cumhurbaşkanı,
üçüncü kez aday olabilir denmektedir.

Anayasada, 3.kez Cumhurbaşkanı adaylığının koşulları açık
bir şekilde gösterilmiştir. Fakat bu konu kamuoyunda yeteri kadar tartışılmadı.
Deprem ve sonrasında bu önemli konu gündemden düştü. Mevcut Anayasaya göre
3.kez adaylığın kabul edildiği fikri oluştu.

Cumhurbaşkanının aday olabileceğini savunanların
söyledikleri 2017 Anayasa değişikliğiyle birlikte yeni bir hükümet sistemine
geçilmesi dolayısıyla 3.kez adaylığın mümkün olduğu görüşü hiçbir hukuki,
anayasal dayanağı olmayan farazi, varsayımsal bir görüştür. Çünkü 2017’de
Anayasa maddelerindeki değişiklikle 3.kez aday olabilmekle ilgili bir hüküm getirilmemiştir.
Getirilen istisnai hükmün gerçekleşmemesi halinde oluşacak bir adaylık
Anayasanın genel ilkelerine, hukuk devletinin gereklerine tamamen aykırıdır.
Türkiye yeni bir Anayasa kabul etmedi, sadece belirli maddeler değiştirilerek
parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçildi ve bu da asli kurucu bir
iktidar yaratmaz. Değişiklikle getirilen istisnai durumun gerçekleşmemesi
halinde 3.bir adaylık Anayasaya aykırı bir karar olacaktır. 2017’deki
değişikliği yapan günümüz iktidarıdır ve istisna hüküm olan Anayasa md.116’yı
getiren de günümüz iktidarıdır. Dolayısıyla kendi kararlarıyla getirdikleri
hükme bile uymayan iktidarın tutarsızlığı özen eksikliği ya da bilgisizlik ve
fevrilikle verilmiş bir karar değil de nedir?

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Yöneltilen bu
eleştirilere Cumhurbaşkanının öne sürdüğü soyut gerekçeler zamanın da
daralmasıyla halkın zihnini oyalamaya yönelik açıklamalardır. Mevcut Anayasal
şartlar oluşmadan bu kararı alabilecek kişiler ya hukuk bilmiyorlardır ya da
hukuka hiç ihtiyaç duymamışlardır. Tüm bu olanlara rağmen muhalefetin ve tüm
sorumluların konuyla alakalı neredeyse hiç ses çıkartmaması önümüzdeki
dönemlerde de yetkili kişilerin görevlerinde sınırı aşmalarının önünü açmaktan
başka bir şey değildir. Hukuksuzluk meşrulaştırılamaz.