Gazeteci-Yazar MÜJGÂN SUVER Hanımefendi ile OPEC+ Kararının Petrol Piyasasına ve Rusya Ekonomisine Muhtemel Tesirleri Hakkında Konuştuk.

99

Oğuz Çetinoğlu: OPEC+1 Rus petrolüne tavan fiyat uygulaması yürürlüğe girdi.
Kararın petrol piyasasına etkileri ne olur?

Müjgân Suver: Bilindiği üzere AB, G7 ülkeleri ve Avustralya, Rusya
üzerindeki baskıyı arttırmak için, Rus petrolünün fiyatını varil başına 60
dolarla sınırlamayı kabul etmişlerdi.

Bunun üzerine büyük petrol
üreticilerinin oluşturduğu OPEC+’ın hafta sonu üretimi azaltmaya devam
edeceğini açıklamasıyla fiyatlar yükselişe geçti. Brent ham petrolün2
varil fiyatının yaklaşık 86 doların üzerine çıktığı görüldü. OPEC+ Dünya
pazarına ne kadar petrol satılacağına karar vermek için toplanan petrol ihraç
eden 23 ülkeden3 oluşan gruba verilen isimdir. Dünyanın en
‘gelişmiş’ yedi ekonomisini temsil eden G7 Kanada, Fransa, Almanya, İtalya,
Japonya, İngiltere ve ABD’den oluşuyor ve tavan fiyatı uygulaması, Rus
petrolünün G7 ve AB ülkelerinin tankerlerine, sigorta şirketlerine ve kredi
kurumlarına satılırken 60 doların altında işlem görmesi anlamına geliyor.

Çetinoğlu: Bu uygulama petrol
piyasalarında ne tür değişikliklere yol açabilir?

Suver: Görülen o ki, bu uygulama, birçok büyük nakliye ve sigorta
şirketinin AB/ G7 içinde bulunması sebebi ile Moskova’nın petrolünü yüksek bir
fiyata satmasını zorlaştırabilecektir.

Diğer yandan Rusya tavan fiyat
uygulamasını kabul etmeyeceğini ve önlemleri benimseyen ülkelere petrol ihraç
etmeyi durdurabileceğini açıklarken, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy
ise uygulamayı ‘zayıf bir önlem’ olarak
nitelendirdi ve ‘
Rus ekonomisine zarar verecek kadar ciddi olmadığını’
söyledi.

Çetinoğlu: Rus ham petrolünün en
büyük tekil alıcıları Hindistan ve Çin gibi ülkeler Batı’nın yaptırımlarına
katılmadığı için, tavan fiyatı uygulamasının etkisini yumuşatabilir mi?

Petrole
tavan fiyat uygulamasının etkisi ne olur?

Suver: Avrupa Birliği basınında bu sorulara dâir farklı değerlendirmeler
yer alıyor.

Çetinoğlu: Ne gibi Efendim?

Suver: Meselâ: Almanya’da yayınlanan TAZ, Batı’nın söz konusu
cezalandırıcı eylemiyle başarısız olacağını düşünüyor: “Kremlin’in ‘kara altın’
ihraç etmesine izin veriliyor, ancak mümkün olduğunca az kâr etmesi isteniyor.
Rusların gücünü hafife alan bir yaklaşım bu. Diledikleri an petrollerini hiç
arz etmemeye de karar verebilirler ve bu da enerji piyasalarında anında muazzam
fiyat artışlarına yol açar. Kulağa ne kadar tuhaf gelse de Batı, fiyatı
frenlemenin tamamen sembol siyâsetiyle sınırlı kalacağını ve pek çok boşluk
bulunacağını ummalı. Zira aksi durumda, petrol gerçekten pahalı hale gelir.
Batı belki bunu karşılayabilir, ancak Küresel Güney4 için durum öyle
değil.”

İspanyolca yayın yapan El Pais’e
göre AB ve G7’nin yaptığı her şey doğru:

‘İhracat fiyatlarına bir sınır
konması genel olarak doğru yönde atılmış bir adım. Hâlihazırda  Rusya’ya uygulanan yaptırımlar, Rus
ekonomisine muazzam zararlar vermekle birlikte bir çöküşe sebep olmadı.
Rublenin şu anki gücü ve Moskova’nın ekim ayındaki petrol gelirlerinin
2021’deki aylık ortalamanın üzerine çıkarak 17,3 milyar dolara ulaştığı gerçeği
bunu kanıtlıyor. Kremlin giderek daha acımasız bir savaş yürütüyor ve sivil
halkı cezalandırıyor. Demokratik ülkelerin bir cevap vermesi gerekiyor ve bunun
bir yolu da Vladimir Putin’i saldırılarını finanse edecek gelir kaynağından
mahrum bırakmak… Kazanan bir kez daha siyâsî uzlaşı oldu ve bu iyi bir şey.

Çetinoğlu: Gazetecilerin ferdî
görüşlerine de bakabilir miyiz?

Suver: Ekonomi profesörü ve blog yazarı Jože P. Damijan, tavan
fiyat uygulamasının başarılı olacağına inanmıyor.

Çetinoğlu: Beyanı yorumlananız
mümkün mü?

Suver: ‘Tavan fiyat uygulaması, tavan fiyat uygulamak gerektiği
için getirildi ve büyük bir ihtimalle birkaç ay içinde, bu tedbirin fiyatlar ve
Rusya bütçesine akan gelirler üzerinde önemli bir etkisinin olmayacağını
yeniden göreceğiz. Sayısız istisnanın öngörüldüğü tavan fiyata rağmen,
ülkelerin Rus petrolünü ithal etmenin başka pek çok dolambaçlı yolunu bulacağını
da…’

Çetinoğlu: Başka yorum var mı
Efendim?

Suver: Polonya’da yayınlanan Wprost’un da tavan fiyat
uygulamasından pek bir beklentisi yok:

İki taraf da idâre ediliyor. Denizyoluyla ithalata yönelik ambargo
bugün yürürlüğe girerken, AB’nin petrolü karayoluyla varil başına 60 dolardan
satın alma kararı bu şekilde değerlendirilebilir. … Batı bir eliyle
Zelenskiy’nin sırtını sıvazlayıp kahramanlığına övgüler düzerken, diğer elini
de kışın 19 derece evlerinde üşümemek için Putin’e uzatıyor
.’

Avusturya’da yayınlanan günlük
gazete der Standart konuya daha temkinli yaklaşıyor ve kısa vâdede etkilerini
öngörmenin zor olduğunu söylüyor: ‘Aylardır mücâdelesi verilen bu girişimin
başarılı olup olmayacağı, Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelere ve
aynı zamanda Türkiye’ye, dolayısıyla farklı yollarla Kremlin’in çıkarlarına
hizmet eden devletlere bağlı. Her anlamda riskli bir operasyon bu… Çünkü
şimdilik yalnızca teoride etkili bir tedbir söz konusu. Kulağa akıllıca ve
mantıklı gelen bu yaptırımın hangi tâlî zararları beraberinde getireceğini
öngörmek.

Çetinoğlu: İngiltere basını görüş
belirleyip açıkladı mı?

Suver: Avrupa basınında tavan fiyat uygulamasının etkileri ne olur
tartışmaları devam ederken, İngiliz Financial Times’ın, ticâret şirketlerine
dayandırdığı Türkiye iddiası ‘Rus petrol
tankerleri Boğazlara yığıldı
!’ haberi gündeme damgasını vurdu.

 Haberde İstanbul ve Çanakkale boğazlarından
geçiş için 19 petrol tankerinin Türk sularında beklediği belirtiliyordu.

Habere göre dört petrol şirketi
yöneticisi, tankerlerin yükümlülük sigortasının geçiş sırasında geçerli
olduğunu gösteren yeni bir belgenin Türk makamlar tarafından talep edildiğini
belirttiler.

Batı’nın o uygulamaya geçtiği
tavan fiyat uygulamasına göre, Batılı sigorta şirketleri Rus petrolü taşıyan
gemileri ancak petrolün satış fiyatı varil başına 60 doların altında olduğu
zaman sigortalayabilecekler.

Haberde tankerlerin İstanbul ve
Çanakkale boğazları açıklarında beklediği belirtildi.

Çetinoğlu: Siz bu haberleri nasıl
yorumluyorsunuz?

Suver:  Batı ile Rusya
arasındaki bitmeyen satranç oyunu yeniden başladı!

Çetinoğlu: Çok teşekkür ederim
Efendim!

 

MÜJGÂN SUVER: Marmara Grubu Vakfı AB ve İnsan Hakları
Platformu Başkanı

Münih Ludwid
Maximilien Üniversitesi’nde yüksek tahsilini tamamlayan pedagog Müjgân Suver,
Münih Devlet Pedagoji ve Âile Araştırmaları Enstitüsü’nde çalıştı. Bavyera’da
yabancı statüsünde çalışanların ve onların çocuklarının Alman toplumuna
entegrasyonunu sağlayacak eğitim modellerinin oluşturulmasında ve
uygulanmasında faaliyetler yürüttü. Münih Kent-Pedagoji Enstitüsü’nde, ‘iki
dilde, iki kültürde eğitim modelleri’ konusunda eğitimcilerin eğitilmesinde,
uzman akademisyen olarak görev aldı… Göç ve göçmenler, entegrasyon
problemleri, yabancı hakları konularında danışmanlıklar verdi. Münih’te çalışan
yabancıların ‘güvenilir kişisi
seçilerek şehir meclisinde danışman üye olarak yer aldı.

2000 yılından beri
Marmara Grubu Vakfı AB ve İnsan Hakları Platformu başkanlığını yürütüyor.
Avrupa Birliği, demokrasi, sürdürülebilir kalkınma, teşkilâtlı sosyal
sorumluluk, kadın liderler, kadınların ekonomiye kazandırılması, sosyal
cinsiyet eşitsizliği, eşitlik ve uzlaşma kültürünün geliştirilmesi konularında
projeler yürüten Müjgân Suver, aynı konularda çalışan Sivil Toplum Kuruluşları,
platformlar ve çalışma gruplarıyla da ortak savunuculuk faaliyetleri
yürütmektedir. KAGİDER’in kurucu üyesi, TÜSİAD – Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Çalışma Grubu uzman üyesi, Eşitlik, Adalet ve Kadın Platformu Organizasyon
Komitesi üyesi, Yanındayız Derneği Danışma Kurulu Üyesi, Denge Denetleme Ağı
Koordinasyon Grubu Sözcüsü olan Müjgan Suver, İzmir GÖZLEM Gazetesi
yazarlarındandır.

Müjgan Suver’in;
Almanya’da ‘Okullarda İki Dilde İki
Kültürde Eğitim
’, ‘Alman Çocukları
İçin Almanca
’, ‘Trafik Ve Çocuk’,
Türkiye’de farklı yılları kapsayan ‘Ulusal
Kadın Politikaları – Eylem Planı
’ isimli iki kitabı, issiz kadınları
istihdama kazandırma hedefinde hazırlanmış ‘Arıcılık
ve Organik Bal Üretimi
’, ‘Temel
İşletme ve Pazarlama
’ konulu iki kitabi, dergi ve gazetelerde yayınlanmış
birçok makalesi bulunmaktadır.

 

AÇIKLAMALAR: (Oğuz Çetinoğlu)

1OPEC+: OPEC (Petrol İhraç
eden Ülkeler Teşkilâtı, 14 Eylül1962’de kurulmuştu. Kurucu 5 üye: Irak, İran,
Kuveyt, Suudi Arabistan, Venezuella. Üye 8 ülke: Angola, Birleşik Arap
Emirlikleri,  Cezâyir, Ekvator Ginesi,
Gabon, Kongo Cumhuriyeti,  Libya,  Nijerya. Daha sonra Gabon ayrıldı, Katar ve
Endonezya dâhil oldu. Hâlen OPEC’in 14 üyesi var.

OPEC+ ise; OPEC üyesi olan ve Rusya
önderliğindeki OPEC dışı petrol üreticisi Azerbaycan, Bahreyn, Brunei, Güney
Sudan, Kazakistan, Malezya, Meksika, Rusya, Sudan ve Umman’ın ştirâkiyle 24 üye
tarafından 2016 yılının sonlarına doğru kuruldu.


2Brent
ham petrol:
Kuzey
Denizi’nden çıkarılan tatlı petrol türüdür. Dünya petrol piyasasına yön verir.
İşlenmesi daha kolaydır.


3petrol
ihraç eden 23 ülke:
Yıllar
itibariyle ihracat miktarı değiştiğinden her yıl yeniden belirlenir. ‘OPEC+ teşkilâtının üyeleri’ ifâdesi de
kullanılabilir.


4Küresel
Güney:
Daha
önce ‘üçüncü dünya ülkeleri’, ‘gelişmekte olan ülkeler’ gibi ifâdelerle
anılan Afrika, Lâtin Amerika, Asya, Orta Doğu gibi yerlerdeki sosyoekonomik
açıdan kuzey yarı küreye kıyasla daha az gelişmiş bölgelere verilen isim. 

Önceki İçerikTürkiye’nin Genetik Haritası Kimlerin Elinde?
Sonraki İçerikMevlânâ’nın Hatırlattıkları
Avatar photo
28 Kasım 1938 tarihinde Bafra’da doğdu. İlk ve ortaokulu doğduğu şehirde bitirdikten sonra Ankara Ticaret Lisesi ve Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu. İş hayatına Ankara’da muhasebeci olarak başladı. Ankara ve Karabük’te; muhasebeci, mali müşavir ve profesyonel yönetici olarak devam etti. İstanbul’da, demir ticareti ile meşgul oldu. SSCB’nin dağılmasından sonra Türk Cumhuriyetlerinde sanayi yatırımları gerçekleştirmek üzere çok ortaklı şirket kurdu. Şirketin murahhas azası olarak Azerbaycan’da ve Kırım’da tesis kurup çalıştırdı. 2000 yılında işlerini tasfiye etti. İş hayatı ile birlikte yazı hayatı da devam etti. İlk yazısı 1954 yılında Bafra’da yayımlanmakta olan Bafra Haber Gazetesi’nde başmakale olarak yer aldı. Sonraki yıllarda İlhan Egemen Darendelioğlu’nun Toprak Dergisi’nde, Son Havadis ve Tercüman gazetelerinde yazıları yayımlandı. Türk Ocakları Genel Merkezinin yayımladığı Türk Yurdu dergisinde yazdı. İslâm, Kadın ve Aile, Yörünge, Ufuk, Emelimiz Kırım, Papatya, Tarih ve Düşünce, Yeni Düşünce, Yeni Hafta, Sağduyu, Orkun, Kalgay, Bahçesaray, Türk Dünyâsı Târih ve Kültür, Antalya’da yayımlanan Nevzuhur, Kayseri’de yayımlanan Erciyes ve Yeniden Diriliş, Tokat’ta yayımlanan Kümbet, Kahramanmaraş’ta yayımlanan Alkış dergilerinde, Dünyâ ve Kırım’da yayımlanan Kırım Sadâsı gibi gazetelerde de imzasına rastlanmaktadır. Akra FM radyosunda haftanın olayları üzerine yorumları oldu. 1990 – 2000 yılları arasında (haftada bir gün) Zaman Gazetesi’nde köşe yazıları yazdı. Hâlen; Önce Vatan Gazetesi’nde, yazmaktadır. Oğuz Çetinoğlu; Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı, ESKADER / Edebiyat, Sanat ve Kültür Araştırmacıları Derneği ve İLESAM / Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sâhipleri Meslek Birliği Üyesidir. Yayımlanmış Kitapları: 1- Kültür Zenginliklerimiz: (2006) 2- Dört ciltte 4.000 sayfalık Kronolojik Tarih Ansiklopedisi: (2008 ve 2012), 3- Tarih Sözlüğü: (2009), 4- Okyanusa Açılan Kapılar / Tefekkür Mayası Röportajlar: (2009). 5- Altaylardan Hira’ya Türk-İslâm Dostluğu: (2012 ve 2013), 6- Bilenlerin Dilinden Irak Türkleri: (2012), 7- Türkler Nasıl ve Niçin Müslüman Oldu: (2013), 8- Türkmennâme / Irak Türkleri Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey: (2013). 9- Türklerin Muhteşem Tarihi: (Nisan 2014 ve Nisan 2015) 10- 115 Soruda Türk İslâm-Âlimi Mâtüridî (Röportaj): 2015) 11- Cihad – Gazi – Şehid: Kasım 2015. 12-Yavuz Bülent Bâkiler Kitabı (2016 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 13-Her Yönüyle Kâzım Karabekir (2017 Mehmet Şadi Polat ile birlikte) 14-Dil ve Edebiyat Dergisi / İlk 100 Sayı Bibliygorafyası (2017 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 15-Büyük Türk İslâm Âlimi Serahsî (2018), 16-Âyetler ve Hadisler Rehberliğinde Kutadgu Bilig’den Seçmeler (2018), 17-Edib Ahmet Yüknekî ve Atebetü’l-Hakayık (2018), 18- Büyük Türk İslâm Âlimi Mâtürîdî (2019), 19-Kâşgarlı Mahmud ve Dîvânu Lugati’t-Türk (2019). 20-Duâ / Huzura Açılan Kapılar. (2019) 10-Yesevi Yayıncılık, 12-Yakın Plan Yayınları, 13-Boğaziçi Yayınları, 14-Dil ve Edebiyat Dergisi, diğer kitaplar Bilgeoğuz Yayınları tarafından yayımlanmıştır.