İktidar büyük servetlerin
kimlerde olduğunu, kimlerin servetinin helal kimlerinkinin haram olduğunu,
kimlerin vergi kaçırdığını kesinlikle ve net olarak biliyor.
Bizim Paradise, Panama ve
son olarak Pandora Belgeleri ile öğrendiklerimizin Türkiye’yi alakadar
eden kısmını eminim ki iktidar önceden de biliyordu.
Neden böyle bir kanaatim
var?
Çünkü AK Parti
hükümetlerince 7 defa çıkarılan “Varlık Barışı” yasalarıyla, şaibeli servet
ve vergisiz kazanç aflarının boşuna çıkarılmadığını düşünüyorum.
Yurt dışındaki 200-300
milyar dolar arasında olduğu hesaplanan varlıkların ülkeye getirilip, ekonomiye
kazandırılacağı vaadiyle 2008, 2011, 2013, 2016, 2018, 2019 ve 2021 yılında
uygulamaya giren yasalar çıkarıldı.
Bu yasalarla milyarlarca
dolarlık servet sahiplerine kazancın kaynağını sormama, vergi talep etmeme,
inceleme-soruşturma açmama taahhüdünde bulundu.
Devletimiz işsiz
üniversite mezunlarının öğrenci iken aldıkları kredileri dahi geri isteyen,
asgari ücretten bile vergi kesen bir devlettir. Fakat yurtdışında servet
biriktiren dolar milyonerlerine “yeter ki yurtdışındaki paralarınızı getirin
vergi istemeyeceğim, kaynağını da sormayacağım” dedi.
“Pandora
Belgeleri” adıyla sızan milyonlarca belgenin
incelenmesiyle, pek çok ülkedeki ünlü kişilerin servetlerine dair
bilgiler ortaya saçıldı. Türkiye’den 220 ünlü ve zengin kişinin de servetlerini,
vergi cennetlerinde kâğıt üstünde kurulu şirketler üzerinden, transfer ettiği
ve vergi kaçırdığı anlaşıldı.
Pandora Belgelerinde, Türkiye’den
ismi geçen 220 ismin önemli bölümünün iktidara yakın yandaş
müteahhitler, medya patronları olması çoğumuzu hiç şaşırtmadı.
Bunlar Hazine ve gelir
garantili KÖİ (kamu-özel iş birliği) projelerinden devasa servet edinenler. Kamu
İhale Kanunu’nun olağan yöntemleri yerine, Saray’dan paylaştırılan projeleri
olağanüstü kârlarla yapıp işletenler. Kamu bankalarının milyarlarca
dolarlık kredilerinden beslenerek medya ve enerji sektörünü ele geçiren
şirketler ve patronları.
Bu malum zevat ve
şirketleri için aslında defalarca şahsa özel vergi afları çıkarılmasına
rağmen bunlar da yurtdışına para kaçıranlar listesinde yine en başlarda.
*************************
İktidar
Değişecek Korkusu
En ziyade kayırılan
şirketlerin de vergi cennetlerindeki kâğıt üstündeki şirketler üzerinden yüz milyonlarca
dolar transfer etmesini iki yönden incelememiz gerekir.
Birinci ihtimal, bu
kişiler muhtemelen, servetlerine servet kattıkları AKP iktidarının sonuna
geldiğini düşünmekteler. Bu iktidarın geleceğine güvenmedikleri için
haksız kazançlarını ve yasadışı servetlerini vergi cennetleri üzerinden
yabancı ülkelere taşımaktalar. Yüz milyonlarca, bazıları milyarlarca
doları, vergisiz şekilde döviz veya altın olarak yurt dışına götürmüşler. Malikaneler,
lüks taşınmazlar, pahalı jetler yatlar almışlar veya oradaki hesaplarına
yatırmışlar.
İktidar değişir ve
servetlerinin kaynağı araştırılacak olursa, dile getirilen şaibelerin doğru
olduğu ortaya çıkar korkusuyla kendilerince tedbir almış olabilirler.
****
Bağış Mı
Rüşvet Mi?
İkinci incelenmesi gereken
yön ise yapılan yüz milyonlarca dolar transferden bir kısmı “bağış”
yapılmış.
“Bağış” denilse de kime
veya hangi kuruma bağışlandığı meçhul. Herhalde Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu,
Mehmetçik Vakfı gibi bir kuruma bağışlanmış olsa idi açıkça isimleri yazılı
olur veya açıklanırdı.
Mesela Cumhurbaşkanlığı
Sarayını, CB Yazlık Sarayını ve birçok dev şehir hastanesini yapmış olan
holding açıklama yapabilir, 1 Milyar liralık bağışın hangi hayırlı işe
gittiğine dair merakı giderebilirdi.
Bu fevkalade himayeye
mazhar holdingler, iktidarın yakın himayesindeki “vakıflara” bağış yapmış olsalardı,
“bağış” yapılan vakfın ismini açıklayabilirler miydi?”
Bundan emin değilim.
İsim belirtilmeyince
-haklı olarak- “Bağış” denilen ve isimsiz birilerine veya bir yerlere gönderilen
bu yüz milyonlarca dolar paranın komisyon, rüşvet, haraç ya da ihalelerden pay
olup olmadığı tartışılmakta.
Erken veya zamanında
yapılacak ilk seçimden sonra kuvvetle muhtemel iktidar değişecek.
Yeni iktidar döneminde bu
paranın bağış değil, komisyon, rüşvet, haraç ya da ihalelerden pay olduğu
ortaya çıkarsa bu işin sonu mahkemede biter.
Yeter ki, “ucu nereye
varırsa varsın” milletin hakkını takip edecek bir iktidar gelsin.
*************************
İktidar
Yaptıklarından Da Yapmadıklarından Da Sorumludur
* Vergi cennetlerine para
aktarmayı kim yasal hale getirdi?
* AKP iktidarı 2006’da Kurumlar
Vergisi Kanunu‘nun 30. Maddesinde yaptığı değişiklikle bu işlemleri
yasadışı olmaktan çıkardı. Ancak yasada aktarılan paralardan yüzde 30 vergi
kesileceği hükmü de bulunuyor.
* Peki bu vergi
alınabiliyor mu?
* Hayır! Çünkü iktidar
yasanın 30/7 maddesi uyarınca yayınlanması gereken vergi cenneti ülkeler
listesini bugüne kadar yayınlamadı. Bu sebeple 15 yıldır kanunun bu hükmü
uygulanmıyor.
* Hem Cumhurbaşkanı
Kararnamesiyle ve hem de Meclis’ten kanun çıkararak en çok itiraz edilen düzenlemeleri
istediği anda yapabilen bir iktidar var. Bunlar açık bir kanun hükmünü bilerek işlevsiz
bırakmaktan sorumlu tutulmayacak mı?
* İktidar yapması gereken
bir işlemi/ eylemi yani görevini yapmamak suretiyle yasayı deliyorsa bundan da
sorumlu olacaktır.