Orman
yangınlarında 8. gününde hala kontrol altına alınamayan çok sayıda yer var.
Yangının sirayet ettiği alan ve hasar yönünden şimdiden ülkemizde yaşanan en
büyük orman yangınları olarak tarihe geçti.
Yangınların söndürülmesi
için canla başla ve kahramanca mücadele eden görevli ve gönüllü herkese
minnettarız ve başarılı olmaları için duacıyız.
Türkiye zor
zamanlarda içinden kahramanlar çıkarır ve onların kahramanlıkları sayesinde
felaketlerin verdiği zarar azaltılır. Bu iyi bir şey.
Fakat bütün
felaketler ve savaşlarda kahramanlara ve kahramanlıklara ihtiyaç duymak
övünülecek bir durum değil.
Daha önce yazdığım
bir yazının başlığı “Sisteminiz iyi ise kahramanlara ihtiyaç azalır” idi.
Bu yazıda demiştim ki, “Eğer çok kahramana ve kahramanlıklara ihtiyacınız
varsa karargâhınızın eksiklerini gözden geçirmeniz gerekir.”
Yangınla mücadele
de, salgınla mücadele de, terörle mücadele de birer savaştır. Bu savaşların ön
hazırlığı iyi yapılmamışsa, karargahınızda eksikler var ise ve yönetim
zafiyetiniz varsa başarılı olmanız için bireysel kahramanlıklar yetmez.
Koronavirüs
salgınına Hıfzıssıhha gibi aşı geliştirmede uzman müessesemiz kapatılmadan; yerli
aşı, test kiti vb malzemelerin üretimleri için devlet desteği var iken
yakalansak herhalde hasta ve ölüm sayılarımız daha az olurdu. Ve herhalde
sağlık çalışanlarımızın bu kadar kahramanca mücadelesine daha az ihtiyaç duyardık.
Bakın bir de
olumlu örnek verelim: Terörle mücadelede İHA / SİHA’lar ile diğer
teknolojik imkanların devreye girmesi mücadelenin daha etkin olmasını sağladığı
gibi, askerlerimizin daha az riskle netice alabilmesini sağladı.
Yangınların bu
boyuta gelmesinde karargâh açısından, mücadele birimlerinin eğitim ve
teçhizatı yönünden eksikler ve hatalar olduğu açık.
*******************************
Zamanında Ve
Yerinde Etkin Müdahale
Avrupa’da yangın
riski yönünden bizim şartlarımızda olan ve bize göre daha küçük olan ülkelerde
30-80 adetlik yangın söndürme uçak filoları var. Fakat biz “envanterimizde
uçak yok” iken yangınlara yakalandık.
Yangınlarla
mücadelenin etkin olması için öncelikle yangın olmasını önleyici
tedbirlerin alınmış olması gerekir. Kurban Bayramı sonrasında, 40 derece
civarında ve düşük nem ortamında ormanlarda piknik yapımına izin verilmesi;
yangın çıkarması muhtemel terör unsurlarının etkin izlenmesi yerine sınırlarımızın
kevgire dönmesi bu alanda yapılmış ihmallerdir.
Her şeye rağmen
yangın çıkmışsa da zamanında ve yerinde etkin bir müdahale
yapılmalıdır. Bunu yapamazsanız her geçen dakika yangının boyutunu
büyütür. Daha çok uçak, daha çok helikopter, daha çok itfaiye vd. araç ve
gereçler bile yetersiz kalır.
Ancak yangının
8. gününde yangınla mücadeleye dahil olan uçak sayısı 16 oldu.
Bunlar dış ülkelerden kimisi kiralık, kimisi yardım olarak gelen uçaklar.
2002 yılında
THK’nun elinde 19 yangın söndürme uçağı ve bu alanda çok tecrübeli 19 pilot
bulunuyordu.
Şimdi bu imkân
aynen devam ediyor olsaydı yangınların çoğu büyümeden söndürülmüş olacaktı.
19 senede daha modern uçaklardan oluşan, daha güçlü bir uçak filomuz olması
gerekirken “sıfır uçak” ile yangınlara yakalanmayı sadece “talihsizlik” olarak
nitelendiremeyiz.
Elbette bu sene hava
sıcaklığı, nem ve rüzgâr gibi şartlar olumsuz etkiliyor. Ancak yangınları
zamanında ve yerinde tespit edip müdahale edilebilseydi sonuç asla bu kadar
olumsuz olmayacaktı.
*******************************
Orman Köylüleri –
Liyakatin Önemi
1980 ve 1990’lı
yıllarda orman yangınları sayımız ne kadarsa 2020 yılında da aynı olmuş. Fakat 2020
yılındaki yanan alan o yıllara göre yüzde 50 fazla olmuş.
O dönemde teknik
imkanlar bu kadar yok iken nasıl oldu da mücadele etkinliğimiz azaldı?
Uzmanlar bunda
(çoğu Yörük olan) orman köylülerinin şehirlere indirilmesinin ve orman
teşkilatında işe alımların ormanı iyi tanıyan orman köylülerinden değil,
liyakate göre değil, parti aidiyetine göre yapılmış olmasını
gösteriyorlar.
“Orman köylüleri
eskiden yangını ilk aşamalarında görüp müdahale ediyordu. Onları ormandan
çektikten sonra yerine anlık gözlem ve acil müdahale sistemleri kurulmadı”
diyorlar.
Bakanlıkta sadece
alt kadrolarda değil, üst kademelerde de liyakat arka planda kalmış. “Tarım ve
Orman Bakanlığı’nın üst düzey sorumluları olan bakan ve 4 bakan
yardımcısının ormancılık konusunda eğitimi ve ihtisası olmadığı ortaya çıktı.”
*******************************
Kriz Masaları
Ben uzun yıllar Petkim
ve Tüpraş’ta yani yangınla mücadelenin çok önemli olduğu tesislerde
çalıştım. Aldığım eğitimler ve yaşadığım tecrübelerime göre, yangınla
mücadelede ilk yapılması gereken iş, bir kriz masası kurmaktır.
Bu kriz masasında
yangın mahallinin harita veya planları olur. Tıpkı savaş esnasında karargâhta
yapıldığı gibi, yangında ilk korunması gereken yerlerin tespiti, yayılmanın
önlenmesi için yapılacak soğutma ve malzeme taşıma işlerine karar verilmesi;
çeşitli yerlerden gelen itfaiye araç ve personelinin birbirine mâni olmayacak
şekilde görevlendirilmesi gibi kararlar verilir. Gerekirse daha az önemli bazı
bölümlerin yanmasına izin verilir.
Bu masanın
yetkilisi yangın söndürme konusunda yetkin bir kişi olmak zorundadır.
Diğer görevliler makamı ne olursa olsun bu kişiye yardımcı durumundadır.
Devam eden orman
yangınlarında uzun süre bu organizasyonu sağlayacak etkin kriz masalarının
kurulamadığını düşünüyorum.
Daha sonra teşkil
edilen kriz masalarına yörenin CHP’li Belediye Başkanlarının dahil
edilmemesi ise gafletten öte bir şeydir.
Bu ülke hepimizin
ve böyle bir yangında bile partizanca düşünce ile hareket edenlerin olduğunu
görmek utanç vericidir.