Prof. Dr. Mehmet Okuyan ile
Emre Dorman’ın konuşmacı olduğu bir Ramazan programında peygamberler hakkında söylenen
birkaç cümle bana çok çarpıcı geldi.
Salih Peygamber ile alakalı
bir ayet (Hud Suresi 62) üzerinden mealen şu açıklamalar yapıldı:
“Kavmi onun önceden de akıl,
zekâ, şahsiyet ve bilgisiyle daha önce içlerinde itibarlı biri olduğunu itiraf ediyordu.”
Fakat peygamber olarak iyiliğe ve ilahi mesaja davet edince kavminin tavırları
değişmişti.
Salih Peygamber, (Hazret-i
Muhammed ve hatta bütün peygamberler) peygamber olmazdan evvel de toplum için
iyi, ahlaklı, erdemli, saygın, gözde insanlardı. Allah onları iyi insan, örnek
şahsiyet oldukları için peygamber olarak seçti.
Peygamberlik görevini üstlenmeleriyle
birlikte, toplumları iyiye ve iyiliğe doğru dönüştürmek için yaptıkları iş ve eylemler, onları unutulmaz
kılan bir yüceliğe eriştirdi.
Ancak bu dönüştürme işini
yapmaya kalkınca düşmanlıklar, fesatlıklar ve kötülüklere muhatap oldular.
Meziyetlerini sadece kendi iç
dünyasında yaşayan “kendine iyi” yani
kendisi ile sınırlı iyi bir insan olarak yaşamak hakiki mümin olmak için
yeterli mi? Öyle olsaydı, peygamberler bize örnek olarak gösterilmezdi.
“Pasif iyiliği aktif iyiliğe” dönüştürmek,
“İyiliği yaymak ve kötülükten alıkoymak”
sadece peygamberlere değil, hepimize verilmiş bir görevdir.
“Bu devirde” kötülüğe
bulaşmamış olmak, başkasına zararı olmamak,
toplumun güvendiği iyi bir insan olmak çok önemli meziyetler olarak
görülebilir.
Oysaki kendi iç dünyamızda iyi
olmak, toplumdan tecrit edilmiş iyilikleri yaşamak yeterli değil. İyiliği
yaymak gerek.
“Kimseye zararı olmayan insan”
olmak kâfi değil, “insanlara yararı ne?”
Ona da bakmak gerek.
Ama iyiliği yaymak için harekete geçmek risk almak, kötüler ve
kötülüklerle mücadele etmek zorunda kalmayı göze almak demektir.
Bunun için insanların
örgütlenmesi, iyiliğin geniş kitlelere yaygınlaşması için canını ve malını
ortaya koyarak mücadele edilmesi icap edebilir.
******************************
Zalimin Zulmüne Engel Olmak Görevi
İyiliği yaymak için aynı
zamanda kötülere ve zalimlere karşı tavır almak, dahası, kötülüğü ve zulmü engellemek için çaba göstermek gerekir.
Prof. Dr. Mehmet Okuyan bu
kapsamda şu veciz sözleri ifade ediyor:
“Zalim olmamak yetmez,
Zalimlerle
olmamak yetmez,
Zalimlere
destek vermemek yetmez,
Zalimleri
sevmemek yetmez,
Zalimlere
meyletmemek yetmez…
Zalimlerin zulmüne engel olmak gerekir.”
“Zalimin kim olduğuna bakmadan, Müslüman mazlumdan yana
olmalıdır.”
Hz. Peygamberin hadisinde
(vahiyden alınmış ilhamla) ifade ettiği tavsiye ne kadar anlamlıdır.
“İçinizden kim bir kötülük görüyorsa onu eliyle değiştirsin.
Buna gücü yetmiyorsa diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmeyen kalbiyle buğz
etsin.” (Buğz: Düşmanlık hissi, nefret, kin)
Yani bir kötülük gördüğünde
kötülüğü engellemek için elinde olan bütün imkanları kullan. Ama gücün
yetmediğinde dahi kötülüğün kötülük olduğunu haykır! Bunu da yapamıyorsan hiç olmazsa kötülüğün
kötülük olduğunu unutma ve kötülüğe karşı
kalbinde nefret olsun.
“Kötülüğü engellemezseniz onu
kötülük olarak görmez olursunuz.
Kötülüğün kötülük olduğunu
unuttuğunuzda da kötülüğe karşı mücadele etmeyi kötülük olarak görmeye
başlarsınız.”
******************************
Ayetlerden… Allah Kimleri Sever?
…Allah iyilik edenleri sever. (Al-i İmran, 148)
…Allah, adalette titiz davrananları sever. (Hucurat,
9)
…Allah, adaletle hükmedenleri/adaleti ayakta
tutanları sever. (Maide, 42)
…Allah, güzellik sergileyenleri sever. (Bakara, 195)
…Allah, çok tövbe edenleri sever, iyice
temizlenenleri de sever. (Bakara, 222)
…Allah sorumluluk bilinciyle hareket edenleri sever.
(Al-i İmran, 76)
…Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever.
(Al-i İmran, 134 ve Maide, 93)
…Allah sabredenleri sever. (Al-i İmran, 146)
…Allah kendisine güvenenleri sever. (Al-i İmran, 146)
****
Allah Kimleri Sevmez?
…Allah, zalimleri sevmez. (Ali İmran, 57; Şura, 40)
…Allah, zulme sapanları sevmez. (Ali İmran, 140)
…Allah, kendini beğenmiş, böbürlenen şımarıkları
sevmez. (Nisa, 36)
…Allah, azıp sınırı aşanları sevmez. (Maide, 87)
…Allah, israf edenleri sevmez. (En’am, 141 / A’raf,
31)
…Allah, haddi aşanları/azmışları sevmez. (A’raf, 55)
…Allah, şımaranları sevmez. (Kasas, 76)
…Allah, bozgunculuk yapanları sevmez. (Kasas, 77)