Strateji Uzmanı, Emekli Subay Suat Gün ile Doğu Türkistan’ı konuştuk.

86

Oğuz Çetnoğlu: Son zamanlarda Doğu Türkistan’dan gelen haberler
insanın içini acıtıyor. Doğu Türkistan hakkında vereceğiniz bilgilerle
röportajımıza başlayabilir miyiz?

Suat Gün: 1949’da
altın tepsi içinde Kızıl Çin’e armağan edilen Doğu Türkistan o gün bu gün zulüm
altında inim inim inliyor. Çin’in ağır imha politikası olmasaydı, bu gün 100
milyonu aşması gereken Doğu Türkistan’da Türk nüfusu 20.000.000’un altında sâbit
kalmıştır.

Çetinoğlu: Neden?

Gün: Doğu
Türkistan Türkleri, örf ve âdetlerine, Müslümanlığa sıkı sıkıya bağladırlar.
Onları 1000 yıllık vatanlarında, asimle edilemeyeceğini,
Çinlileştirilemeyeceğini anladılar. Genç erkekleri, iş vaadiyle Çin’in uzak
bölgelerine gönderip yerleştiriyorlar. Orada 3-5 kişilik azınlık hâlinde
yaşamaya mahkûm edilerek, kültürlerinden ve dinlerinden uzaklaştırılmaya
çalışıyorlar. Genç kızları ise Çinli gençlerle evlendiriyorlar, yeni evlilere
ev veriyorlar. Onları da bu şekilde asimle ediyorlar. İmkânı olan Doğu
Türkistanlılar,  Afganistan’a, Pakistan’a
Türkiye’ye ve Suudî Arabistan’a kaçıyorlar. On binlerce Doğu Türkistanlı
Müslüman Türk, iftiralara maruz kalıyor. İftiralar ciddiye alınıyor,
göstermelik mahkemelerde ve tek celsede mahkûm ediliyor ve bir daha
kendilerinden haber alınamıyor.

Çetinoğlu: Ne
yapılıyor?

Gün: Uzak
şehirlerdeki hapishanelere gönderiliyor. Akrabaları imkânsızlık sebebiyle
ziyâret edemiyor. Aynı şehirdeki hapishânede bir yakınını ziyâret edenler,
içeridekinin suç ortağı addedilip o da hapse atılıyor. Böylece ziyâretler de
önleniyor.

Çetinoğlu: İnsanca yaşama hakkı için sessiz protesto yürüyüşlerine
katılanların tevkif edildiği haberleri geliyor…

Gün: Onları da
sözde eğitim kamplarına alıyorlar. Orada işkenceye tâbi tutuluyorlar ve sözde
medeniyet dersi veriyorlar.

Çetinoğlu: Çinliler ve medeniyet?! Ne alâkası var?

Gün: Haklısınız.
Söylemiştim. Doğu Türkistanlılar dinlerine son derecede bağlıdırlar. İslâmiyet
saf ve temizdir. Doğu Türkistanlılar, Sahâbe sadakatiyle dinlerinin gereklerini
yerine getirmeye çalışan insanlardır. Onların medeniyet derslerine ihtiyacı
yoktur. Doğu Türkistanlılar Çinlilere medeniyet dersi verecek kapasitedirler.  İslâm din olarak bütün dinlerden üstündür.
İslam medeniyeti gelmiş geçmiş yeryüzündeki en insanî medeniyettir. İslâm
ahlakı kâinattaki en üstün ahlak, medeniyet, fazilet ve meziyettir. Durum böyle
iken 5000 yıllık ilkel bir kültürü temsil eden, böcek –cücük, yılan-tosbağa,
hamamböceği-fare dâhil her şeyi yiyen, canlı canlı maymun beynini kaşıklayan
bir cehalet çukurundan İslam’a ve Müslümanlara medeniyet öğretmesi kabul
edilemez.

Çetinoğlu: Duyuyoruz ki; Pekin, Doğu Türkistan’da insanlık dışı
toplama kampları kurmuştur. Aileleri parçalamak için halkı dağıtmaktadır.

Gün: Evet, Camileri
yıkmakta, İslam dinin öğretilmesini engellemekte millî kültüre ait her değeri
imha etmektedir. Müslüman din adamlarına istihbaratçı / casus gözü ile bakılmaktadır.
Halkın en basit ibâdetleri yapması engellenmekte, kılık kıyafet dâhil İslam’ı
ifâde eden her şey suç kabul edilmektedir. Ailelerin yanına Çin’li erkekler
dağıtılarak aile mahremiyeti aile namusu kirletilmektedir. Böyle bir zulüm
dünya tarihi boyunca hiçbir ülkede görülmemiştir. Mısır firavunlarının dahi
aklına gelmeyen bu zulümler haddi aşmıştır.

Çetinoğlu: Çinliler, işkence metotlarının mûcidi olarak bilinir.
‘Zulüm’ derken bu işkenceleri kast ediyor olmalısınız.

Gün: Mısır
firavunlarının İsrail halkının doğan erkek çocuklarını öldürmesinin bir sebebi
vardı. Bu sebep te bilindiği üzere (Kuran anlatımına / haber vermesine göre)
bir kâhinin Firavun’a bildirmesi ile ortaya çıkmıştı. İsrail oğullarından bir
erkek çocuğu dünyaya gelecek (Firavun’un) sizin saltanatınızı yıkacak haberidir.
Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı zulmün Eski Mısır’daki gibi herhangi bir
gerekçesi de yoktur. Doğu Türkistan’ın Çin’in başına musallat olacak bir
tehlikesi de yoktur. Doğu Türkistan ve Çin Müslümanları Çin’in İslam dünyasına
açılan kapısıdır. Çin’in İslam dünyasındaki itibarının korunması ve millî
kimliğinin muhafazasının kalesidir. Son zamanlarda hızla yürütülen Çin’in
Hıristiyanlaştırılması projesi ve Batının kuklası yapılması hedefinin en büyük
engelidir.

Çetinoğlu: Doğu Türkistan’daki Müslüman Türkler, Papalığın
hazırladığı ‘Bu bin yılda Asya’yı
Hıristiyan yapacağız
’ projesinin engeli olarak mı görülüyor?

Gün: Çin’in
ideoloji ayağını bu gün Çin Komünist Partisi ve Şi Cinping temsil etmektedir.
Bu gün Çin kendi millî değerlerine düşman mason bir ekip tarafından
yönetilmektedir. Bu ekibin takip ettiği kültür ve Çin’deki İslam varlığını imha
politikasının sonucu şimdiden bellidir. Yarım asra varmadan Çin anahtar teslimi
Hıristiyan yapılacak, Papa’ya teslim edilecektir. Böylece Çin köleleştirilecek,
batının karın tokluğuna çalışan ucuz işgücünü oluşturacak aynı Güney Amerika
yerli medeniyetleri gibi tarihten silinecektir.

Doğu Türkistan ve Çin Müslümanları Çin’in köleleşmesine
karşı emniyet kilididir. Batıya karşı savunmasının bel direğidir. Nitekim Nazi
ordularına karşı Rus imparatorluğunu kurtaran Orta Asya Türklüğü olmuştur. O
zamanki Alman Orgenerallerinden Alfred Jodl Ortasya’dan gelen Türk
birliklerinin karşı taarruzları başladığında aynen şöyle demiştir: ‘Mermi yağmuru altında zayiata aldırmadan,
tereddütsüz / korkusuz taarruza devam eden bu askerler karşısında hiçbir dünya
ordusu duramaz
.’ Nitekim Alman ordusu da duramamış, anavatanını, Berlin dâhil
her şeyini kaybetmiştir.

Çetinoğlu: Türkler, Çin’in çehresini değiştirebilirler diyorsunuz…

Gün: Evet! Çin,
batının ırkçı politikalarına kapılarak elindeki kaliteli insan unsurunun
değerini bilememektedir. Onları asimle etmeye uğraşırken kendisi batıya asimle
olmaktadır. Rusya Federasyonunda da ciddi bir Müslüman nüfus vardır. Bu sayı Rusya
nüfusunun üçte birine tekabül etmektedir. Putin’e en büyük destek Müslümanların
oturduğu bölgelerden gelmiştir. Putin son seçimlerde en çok oyu Müslüman
halklardan almıştır.

Çetinoğlu: Çin bünyesindeki cevherden haberdar değil mi?

Gün: Şi
Cinping’in bilmediği nokta şudur: Avrupa’daki bütün ırkçı partilerin başkanları
Yahudi’dir. İslamafobi bir projedir. En yakın zamanda Ukrayna’da seçimi
kazanan  Vladimir Zelenskiy Yahudi’dir.
Komedyendir. Soytarının tekidir. Ukrayna’nın başına propaganda yolu ile
musallat edilmiştir. Propaganda ile gerçek farklıdır. İslam; Büyük İsrail ve
Batının üstünlüğü projesini engellediği için düşman ilan edilmiştir. Çin’in bu
akıma kapılması yanlıştır. Kendi güvenlik duvarının dibini oyar.

 İslam’ın kendisi
tehlike değildir. Kışkırtılmış insanlar her kim olursa olsun her yerde
tehlikelidir. Kendinizi başkalarını tehlikeli görmeye zorlarsanız, evhamınızın
kurbanı olursunuz. Sizin düşmanca tutumunuz, onların gard almasına sebep olarak
düşmanlık doğurur.

Tarihte birçok defa görülmüştür ki; moda akımlar,
ideolojiler, devrimler hepsi boş işlerdir. Esas olan beka ve tarihî
devamlılıktır. Çin tarihte rol almaya devam edecekse İslam kimliğine düşmanca
davranmayı bir tarafa bırakıp kendi vatandaşlarını huzur içinde yaşatacak bir
yol bulmalıdır. Günümüzde asimilasyonun çare olmadığını çocuklar bile biliyor.
Aynı Çin halkı Formoza ve Kıta Çin’i olarak bölünmüştür. Çare asimilasyon değil
Müslüman Çin halklarının gönlünü kazanarak İslam Dünyası ile bütünleşmektir.
Çin Müslümanların kalbini kazanırsa içte ve dışta büyüyecek, dünya gücü
olacaktır. Müslümanlarla işbirliğini (İçte ve dışta) sakatlarsa kendi kimliğini
de kaybederek batının kontrolüne düşecektir. Çünkü batının ideolojik
değerleriyle batıya üstünlük sağlamak mümkün değildir.

SUAT GÜN:

     Malatya Battalgazi’de doğdu. Atatürk İlk
Okulu’nu ve Kubilay Orta Okulu’nu Malatya’da bitirdi. 1973’de Kuleli Askeri
Lisesi’ne girdi. Topçu ve Füze Okulu’nu bitirdi ve orduya katıldı. İstifa
ederek ordudan ayrıldı.

     1987’de İstanbul Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi’nden diploma aldı. Aynı fakültenin Uluslararası İlişkiler
Bölümü’nde Uluslararası Politika alanında yüksek lisans yaptı. İlk yazılarına
1987 yılında Türk Yurdu ve Malatya’nın Sesi Dergisi’nde başladı.

     2002 yılından sonra Önce Vatan
Gazetesi’nde köşe yazıları 2009 yılına kadar aralıksız yayınlandı. Sarı basın
kartı sahibidir. Şafak Gazetesi, 34 Gündem Gazetesi, İş Gündem Dergisi,
Marmara’nın Sesi Gazetesi ve İstanbul Times Gazeteleri yazılarını
yayınlamaktadır.

     Flaş TV’de ‘Kim Haklı’ programına
katıldı. Mesaj TV’de ‘Fikir Penceresi’ programını 50 hafta, MPL TV’de
‘Satranç Tahtası’ programını 200 hafta sundu. Ülke meseleleriyle ilgili
olarak Ülke TV, Kanal 7, Çay TV, Bengisu TV, Kanal 9, ‘Türkiye’nin Sesi
Programı’nda’, Meltem TV, Mesaj TV, Kanal 5, TRT, TRT Arapça, Akid TV, Uzay
TV, Kanal G, TGRT, 1AN Tv gibi televizyon kanallarında tartışmalara katıldı.
Bu çalışmaları hâlen devam etmektedir. Çeşitli dergi, gazete ve internet
sitelerinde (Hicret Haber Com, Kudusde.org ) yazıları çıkmaktadır. Günlük
köşe yazıları Önce Vatan Gazetesi’nde yayınlanmaktadır. Yazı arşivi gazetenin
sitesi olan www.oncevatan.com ‘da bulunmaktadır.

     Strateji ve dış politika üzerine 12 tane
yayınlanmamış, ‘Filistin Savunması İnsanlık Dâvâsı’ adı ile yayınlanmış
kitabı mevcuttur. Ayrıca (Ahi Evren, Kıyamet, Küçük Bilgin İmamı Azam,
Selman-ı Farisi Yük Taşıyan Vali, Ashab-ı Kehf, Gazneli Mahmud’un Şükür
Secdesi) isimli 6 adet senaryo bir adet tiyatro eseri yazmıştır. Son 10 yıl
içinde 2000’in üzerinde makalesi gazete, dergi ve çeşitli internet
sitelerinde yayınlanmıştır. Marmara Üniversitesi’nde takdimini yaptığı; ‘Anayasa Felsefesi’ ne Giriş”, “Türk
Devlet Felsefesi” isimli sunumları bulunmaktadır.

     Assam’ın 2017 yılında tertiplediği
Birinci İslam Birliği Zirvesinde ‘İslam Birliği İçin Bir Vizyon Teklifi’ adlı
sunumunu yapmıştır.

     İstanbul Yazarlar Birliği’nin üyesidir.
DÜBAMDER ‘Dünya Basın Mensupları Derneği’ kurucu üyesidir. MABAMDER
‘Malatyalı Basın Mensupları Derneği’ üyesidir. ‘İstanbul Düşünce
Enstitüsü’nün kurucu üyesidir.

     Avrasya Bir Vakfı’nda Müdürlük
yapmıştır. Ensar Vakfı Akiller Divanı’nda her hafta ‘Haftalık Stratejik
Raporu’ sunmaktadır. ASDER’e ve Ensar Vakfı Fatih Şubesi’ne üyedir. 50
civarındaki dernek ve vakıfla bağlantılıdır.

     2015 yılında kurulan Milletlerarası
Kudüs Derneği’nin Genel Başkanıdır.

 

Önceki İçerikKur’an’da Tevhid
Sonraki İçerik65 Yaş Üstü Vatandaşların Mağduriyetleri Artarak Devam Ediyor
Avatar photo
28 Kasım 1938 tarihinde Bafra’da doğdu. İlk ve ortaokulu doğduğu şehirde bitirdikten sonra Ankara Ticaret Lisesi ve Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu. İş hayatına Ankara’da muhasebeci olarak başladı. Ankara ve Karabük’te; muhasebeci, mali müşavir ve profesyonel yönetici olarak devam etti. İstanbul’da, demir ticareti ile meşgul oldu. SSCB’nin dağılmasından sonra Türk Cumhuriyetlerinde sanayi yatırımları gerçekleştirmek üzere çok ortaklı şirket kurdu. Şirketin murahhas azası olarak Azerbaycan’da ve Kırım’da tesis kurup çalıştırdı. 2000 yılında işlerini tasfiye etti. İş hayatı ile birlikte yazı hayatı da devam etti. İlk yazısı 1954 yılında Bafra’da yayımlanmakta olan Bafra Haber Gazetesi’nde başmakale olarak yer aldı. Sonraki yıllarda İlhan Egemen Darendelioğlu’nun Toprak Dergisi’nde, Son Havadis ve Tercüman gazetelerinde yazıları yayımlandı. Türk Ocakları Genel Merkezinin yayımladığı Türk Yurdu dergisinde yazdı. İslâm, Kadın ve Aile, Yörünge, Ufuk, Emelimiz Kırım, Papatya, Tarih ve Düşünce, Yeni Düşünce, Yeni Hafta, Sağduyu, Orkun, Kalgay, Bahçesaray, Türk Dünyâsı Târih ve Kültür, Antalya’da yayımlanan Nevzuhur, Kayseri’de yayımlanan Erciyes ve Yeniden Diriliş, Tokat’ta yayımlanan Kümbet, Kahramanmaraş’ta yayımlanan Alkış dergilerinde, Dünyâ ve Kırım’da yayımlanan Kırım Sadâsı gibi gazetelerde de imzasına rastlanmaktadır. Akra FM radyosunda haftanın olayları üzerine yorumları oldu. 1990 – 2000 yılları arasında (haftada bir gün) Zaman Gazetesi’nde köşe yazıları yazdı. Hâlen; Önce Vatan Gazetesi’nde, yazmaktadır. Oğuz Çetinoğlu; Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı, ESKADER / Edebiyat, Sanat ve Kültür Araştırmacıları Derneği ve İLESAM / Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sâhipleri Meslek Birliği Üyesidir. Yayımlanmış Kitapları: 1- Kültür Zenginliklerimiz: (2006) 2- Dört ciltte 4.000 sayfalık Kronolojik Tarih Ansiklopedisi: (2008 ve 2012), 3- Tarih Sözlüğü: (2009), 4- Okyanusa Açılan Kapılar / Tefekkür Mayası Röportajlar: (2009). 5- Altaylardan Hira’ya Türk-İslâm Dostluğu: (2012 ve 2013), 6- Bilenlerin Dilinden Irak Türkleri: (2012), 7- Türkler Nasıl ve Niçin Müslüman Oldu: (2013), 8- Türkmennâme / Irak Türkleri Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey: (2013). 9- Türklerin Muhteşem Tarihi: (Nisan 2014 ve Nisan 2015) 10- 115 Soruda Türk İslâm-Âlimi Mâtüridî (Röportaj): 2015) 11- Cihad – Gazi – Şehid: Kasım 2015. 12-Yavuz Bülent Bâkiler Kitabı (2016 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 13-Her Yönüyle Kâzım Karabekir (2017 Mehmet Şadi Polat ile birlikte) 14-Dil ve Edebiyat Dergisi / İlk 100 Sayı Bibliygorafyası (2017 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 15-Büyük Türk İslâm Âlimi Serahsî (2018), 16-Âyetler ve Hadisler Rehberliğinde Kutadgu Bilig’den Seçmeler (2018), 17-Edib Ahmet Yüknekî ve Atebetü’l-Hakayık (2018), 18- Büyük Türk İslâm Âlimi Mâtürîdî (2019), 19-Kâşgarlı Mahmud ve Dîvânu Lugati’t-Türk (2019). 20-Duâ / Huzura Açılan Kapılar. (2019) 10-Yesevi Yayıncılık, 12-Yakın Plan Yayınları, 13-Boğaziçi Yayınları, 14-Dil ve Edebiyat Dergisi, diğer kitaplar Bilgeoğuz Yayınları tarafından yayımlanmıştır.