Kanagava’nın Büyük Dalgası

94

Düşman bulunamazsa virüsün Allah’tan geldiği söylenir.
Gerçi Müslümanlar hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine inanır. Ama hepsi değil.
Mesela popülist size, hayırların şahsından, sadece şerlerin Allah’tan geldiğini
söyler.

Popülistler Covid19’dan hoşlanmaz.

Bir kere popülizm düşmansız yaşayamaz. Salgında, virüsün
kendisinin dışında bir düşman bulmak, bulunamazsa icat etmek kolay değildir.
Kolay değildir ama imkânsız da değildir.

Mesela salgının çok tehlikeli olduğunu söyleyen muhalifleri
terörizmle suçlayabilirsiniz. Salgının ekonomiye kötü etki yapacağını
söyleyenleri de.

İnsanlar yaratılan düşmanlara inanır mı? Araştırmalar sosyal
veya asosyal medyada en çok paylaşılan, en çabuk yayılan yalanların nefret
haberleri olduğunu gösteriyor. Hani şu tavırdaki haberler: Coronavirüsü’nün
Çin-ABD rekabetinin zirvesinin yaşandığı bir zamanda çıkması sizce tesadüf mü?
Salgın başlamadan yurt dışından gelenler arasında muhalif X, Y, Z’nin bulunması
da mı tesadüf?

Veya: Bunlaaar! Şu zor günlerde millî birlik ve beraberliğe
kast etmenin bedelini ödeyecektir. Bunlaaaar! İyi de, kim bunlar? Bu eğer hâlâ
müsaade ediliyorsa muhalefet partisi, muhalif basın ve televizyonlar, muhalif
belediyeler olabilir. Hatta salgın, bunlardan bir kısmının ortadan kaldırılması
için bir fırsat da sunabilir.

Covid-19 çok hain

Düşman bulunamazsa virüsün Allah’tan geldiği söylenir. Gerçi
Müslümanlar hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine inanır. Ama hepsi değil. Mesela
popülist size, hayırların şahsından, sadece şerlerin Allah’tan geldiğini
söyler.

Popülizmin en sık kullandığı “dış güçler” de bu sefer
çalışmaz. Çünkü o dış güçler de salgının pençesindedir. Mevcut şartlarda onları
itham etmek pek inandırıcı olmayabilir.

Kahrolsun rakamlar

Popülizmin Covid19’dan hoşlanmamasının bir sebebi de olan
bitenin rakamlarla takip edilebilmesidir. Artış hızı… Mücadelede başarılı
ülkelerdeki artış hızı ile sizinki… Bunlar açıklansa bir türlü, saklansa bir
türlüdür. Saklarsanız dedikodu öyle bir başını alıp gider ki, ortalıkta en kötü
gerçeğin iki, üç, on katı rakamlar dolaşır. Açıklarsanız bu sefer başarılı
ülkelerle hemen karşılaştırma yaparlar. Çok haindir rakamlar. Laf dinlemezler.

Devletlerin ekonomiyi tehdit eden tehlikelere karşı
yaptıkları para desteği… Bu da bir rakamdır. Mesela ABD’de bu rakamın 2,2
trilyon dolar olduğunu biliyoruz. Hesaplayalım:  ABD nüfusu 331 milyon.
Bir dolar, bu yazı yazılırken 6,7 TL… Adam başına yaklaşık 44 000 TL düşüyor.
Aile başına değil, adam başına. Tabi bunun içinde doğrudan insanlara yapılacak
yardım ve zora düşen işletmelere yapılacak yardım da var. Diyelim ki ABD pahalı
ülke, sayıyı yarıya bölelim. 22 000 TL eder. 83 milyona çarpın: Kabaca iki
trilyon TL’nin altında bir rakam çıkıyor. Bu rakamın muadili bizde bağış
kampanyasıyla toplanacaktır. Şimdiden yüz milyona yakın para toplanmış. Sadece
20 bin misli daha lazım.  Yok, biz neden ABD’nin yarısı kadar verecekmişiz
derseniz 40 bin misli eder.

Bu rakamlara karşı nasıl tedbir alınabilir? Aritmetik
öğretilmez… Hesap makineleri yasaklanabilir. Pek makul şeyler yazamadım galiba…
Bir de vakaların seçilerek rapor edilmesi var. Rusya’da bir hekim öyle
yapıldığını söylemiş, tutuklamışlar.

Kanagava’nın büyük dalgası

Dünya rakamlara bakıyor ve salgının ardından bir ekonomik daralma
(resesyon) beklendiğini hesaplıyor.

Bugün bir karikatür gördüm. Önde dünya, arkada büyük bir
dalga. Hani şu Japonların üstad ressamı Hokusai’nin Fuji Yama’nın otuz altı
görünümü serisinden en meşhur çizimi vardır: Kanagava’nın Büyük Dalgası. Dev
dalganın üstü tepeden püskül gibi öne sarkmıştır, önünde kalanın vay hâline;
arkada, uzakta mukaddes Fuji dağı görülür… İşte öyle bir dalga. Dalganın
üstünde Covid19 yazıyor. Fakat arkadan onun birkaç katı daha büyük bir dalga
geliyor, aynı biçimde ve bu ikincinin üstünde ‘Daralma’ (Recession) yazıyor. (
Karikatür ektedir..)

Dünya Bankası, IMF gibi, Fitch, Moody’s, Standart and
Poor’s, JCR gibi bize karşı ön yargılı kuruluşlar dünyanın ne kadar küçüleceği
tahminlerini yayımlıyor. Fakat çok şükür, bizim maliye bakanımız, birkaç gün
önce 2020 için tahmin edilen %5 büyüme hedefini değiştirmek için bir sebep
görmediğini açıkladı. Ben katiyen sayın maliye bakanımız kadar iktisat bilmem.
Fakat dünya çapında kriz tahmini yapılan bir dönemde yukarda saydığım kuruluşların
da sayın bakan kadar ekonomi bilmediği anlaşılıyor. Yoksa o haince küçülme
tahminlerini yapıp insanların içini karartmazlardı. (Laf aramızda çoğunda
Yahudilerle Masonlar hâkim bunların.) Gerçi onlar henüz Türkiye hakkında bir
tahmin yayımlamadılar. Belki de dünya küçülürken Türkiye büyümeye devam edecek.
Şu bağışlarla toplanacak paranın da buna yararı olacaktır sanırım.

Her zaman söylüyorum. İyi ki bizi popülist bir iktidar
yönetmiyor.  Onun için sen Türkiye’m, dünya küçülürken bile büyürsün.