Şair demiş ya: “Ölmek için erken, sevmek için çok geç“. Aslında her ölüm, insanın bu dünyadan erken gidişidir. Kişi, kaç yıl yaşarsa yaşasın arkasında bıraktıkları dostları ve yakınlarının ruhunda derin boşluklar oluşturur.
Hele bu kişi Nihat Ağabey(Nihat Gürer) ise, dostları ve yakınları için asla yeri doldurulamayacak; iyi bir dost, iyi bir eş, iyi bir baba ve iyi bir ağabeydi. Hatta hayatı boyunca sürdürdüğü siyasi, ekonomik ve sendikal mücadelede de çok iyi bir rakipti.
Nihat Ağabeyi, 21 Ocak 2017 tarihinde kaybettik. Defnedileceği gün, İzmit’te olağanüstü denilebilecek mahşeri bir kalabalık vardı. Meğer sandığımızdan daha fazla sevenleri varmış. Memleketimizin hemen hemen her vilayetinden dostları, Nihat Gürer’e son vazifelerini yapmak için gelmişlerdi.
Kocaeli, 1970’li yılların başından itibaren hızlı sanayileşme sürecinde, iç göç olayını da beraberinde getirmişti. Bu yüzden nüfus itibarıyla gittikçe kozmopolitik bir yapıya bürünüyordu. Sovyetler Birliğinin dünyayı kasıp kavuran komünizm terörünün Türkiye’ye de dalga dalga yayıldığı vilayetler arasında Kocaeli vilayeti de vardı ve kimsenin kimseyi tanımadığı, kimseye güven duymadığı böyle bir ortamda tanıdım Nihat Gürer’i.
Daha henüz kendisini tanımadan çevremde ve çalıştığım işyerinde ismi sıkça geçen birisiydi ve hakkında konuşulanları dinledikçe merakımı uyandırıyor, kendisiyle bir an evvel tanışmak istiyordum. İşte böyle bir ortamda 1975 yılının Ağustos ayında tanıştık Nihat Ağabeyle.
Kimseyi tanımadığı, yeni bir şehre gelmiş ve yeni bir işyerinde çalışmaya başlamış benim gibi birisi için; insana güven veren, konuşurken gözlerinin içi gülen birisiyle tanışmak büyük bir olaydı.
MHP Kocaeli İl Başkanıydı, onun sayesinde birçok dost ve arkadaş edindim. Hele işyerinden birlikte çıkıp İzmit demiryolundan(bu günkü yürüyüş yolu) partiye giderken mutlaka birileri önümüzü keser hal hatır sorar ve fikir danışırlardı. Anlayacağınız daha genç yaşında Kocaeli’nin ombudsmanı ve geleceğin lider adayıydı o.
İyi bir siyasetçiydi:
Yurt içinde gittikçe dozunu artıran Komünist terör olayları, özellikle İstanbul’da her gün 3-5 kişinin kanlı teröre kurban gittiği günlerde olaylar Kocaeli ‘ye de sirayet etmiş, İstanbul’da vur kaç eylemi gerçekleştiren Komünistler, kaçıp saklanacak yer olarak en yakın vilayet Kocaeli ‘yi seçerlerdi. Yurt çapında Milliyetçi Hareket Partililerin ve ülkücülerin hayatları büyük ölçüde tehlikedeydi ve gün geçmiyordu ki, gazete ve radyolardan bir ülkücü veya MHP’li saldırıya uğramamış olsun. İşte böylesine kaotik bir ortamda Kocaeli de MHP il başkanı olarak görev yapmak o kadarda kolay olmasa gerekti.
Nihat başkan, böylesi fırtınalı günlerde sağduyulu hareketleriyle partililerini ve Kocaeli Ülkü Ocaklarını terörden uzak tutmasını bilmiş, birkaç münferit olay ve üç ülkücü şehidin(Ruhları şadolsun) haricinde 12 Eylül 1980 darbesine kadar başkanlığını sürdürmüştür.
İyi bir sendikacıydı:
Birlikte çalıştığımız Petkim Petrokimya Yarımca tesisinde zaman zaman fırtınalı sendikal mücadeleler olmuştu. Herkes onun yanına gelir neler yapılması gerektiğini sorar, rakipleri hakkında çeşitli iftiralarla onları karalamaya çalışırken o: “Hayır biz dürüst sendikacılık yapacağız, kimsenin şeref ve haysiyetiyle oynamayacağız” diyerek gelenleri dürüst siyaset konusunda ikna etmeğe çalışırdı. Zaten rakip sendikacılar da onun bu dürüstlüğünü bildikleri için kendisine saygılı davranırlardı. Sendikal mücadeleler esnasında o kadar hareketli anlar yaşanmıştır ki, valilik, emniyet ve hâkimler Petkim’e gelmek zorunda kalmışlardır. Böyle durumlarda muhatap olarak Nihat Gürer onların karşısına çıkar güven verici ikna kabiliyetini kullanarak olayların yatışmasına büyük ölçüde katkı sağlardı. Hatta bir dönem sendika baştemsilcisi iken, toplu sözleşme döneminde kendi çalıştığı kauçuk fabrikaları için iş güçlüğü zammını Petkim genelinden daha fazla alınmasında katkı sağlamıştır.
İyi bir dost, vefalı bir arkadaştı.
Yazımın başında da değindiğim gibi güven verici, daima güler yüzlü naif ve candan bir dosttu. Sık sık dostlarını arar, bizlere de dostlarımızı aramamızı telkin ederdi. Böylece aradaki iletişim bağı kuvvetlenir, fitneye fesada meydan verilmezdi.
Bir tartışma anında istişarede bulunur, herkesin görüşünü aldıktan sonra son sözü o söyler ve görüşleri herkes tarafından kabul görürdü.
İyi bir aile babasıydı.
“Siyasetçinin parası bol, karısı dul olur” denildiği günlerde Nihat Ağabey, ailesini asla ihmal etmez onların üzerine titrerdi. Fırsat buldukça dostlarıyla aileler arası geliş-gidişler yapar ve ailesine yeteri kadar zaman ayırırdı. Zaten Allah bahtlarını açık etsin yetiştirdiği pırıl pırıl üç kız evladını tanıdıktan sonra nasıl bir aile babası olduğu kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
İşte İYİ Parti cesurlar hareketinin lideri Sayın Meral Akşener, böyle bir ağabeyin yanında büyümüş, kendisini yetiştirmiştir. Keşke bu günleri o da görebilseydi.
Yukarıda sıraladıklarım Nihat Gürer’in sadece çok az bilinen özelliklerinden birkaçı. Yaşadığı döneme Kocaeli tarihinde kendisi gibi çok iyi intibalar bırakarak giden kaç kişi bulunur bilinmez ama kanaatimce fazla olmasa gerek.
Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum, ruhu şadolsun.