Her Şey Küresel Sömürü İçin!

100

Pearl Harbor baskını, İkinci Dünya Savaşı’nın en önemli olaylarından biridir.

ABD, bu savaşa henüz girmemiştir. Ama bu savaşa girmek ve dünya liderliğini ilan etmek istemektedir. ABD’nin savaşa girmesi için bir “bahane” gerekmektedir!

Dünya liderliği için bir başka aday Japonya’dır.

7 Aralık 1941 günü, Japonya Hava Kuvvetleri, ABD’nin Hawaii adalarından Oahu adasında, Pearl Harbor limanında bulunan ABD Pasifik Filosu’na bir saldırıda bulunur. Saldırı 90 dakika sürer. ABD’nin 12 savaş gemisi ciddi hasara uğrar. 188 savaş uçağı imha edilir. 2 bin 403 ABD askeri ve 68 sivil ölür. 1178 kişi yaralanır.

Bu olaydan sonra ABD, Japonya’ya resmen savaş ilan eder ve “İkinci Paylaşım Savaşına” katılır.

Savaşın sonunda Japonya, İtalya ve Almanya’dan oluşan “Mihver Devletler” yenik düşmüş, ABD, Birleşik Krallık (İngiltere), SSCB, Fransa ve Çin’den oluşan “Müttefik Devletler” savaşın galibi olmuştur.

Savaşın sonunda Japonya yenilgiyi kabul etmiş ve teslim olmak üzeredir. Ama ABD son darbeyi vurarak, “Dünya Egemenliğini” İngiltere’den almak kararındadır! Bu nedenle 6 Ağustos 1954’de Hiroşima’ya, 8 Ağustos 1945 günü de Nagazaki’ye iki atom bombası atarak noktayı koymuştur!

Artık “Dünya Egemeni” ABD’dir. Bütün dünya Amerikan otomobilleri, lastikleri, beyaz eşyaları ve silahları ile donatılacaktır!

İlginç olan şu ki; savaştan 50 yıl sonra açıklanan ABD belgelerinde, Pearl Harbor saldırısından bir hafta önce, ABD istihbaratı, Japonya’nın bu saldırısının olacağını Başkan Franklin D. Roosevelt’e resmen bildirmiştir!

Roosvelt, denizaltıların ve tanker gemilerin çekilmesini emretmiş ve fakat bu saldırıya geçit vermiştir!

ABD emperyalist sahneye bu vesileyle çıkmıştır!

11 Eylül 2001 Dünya Ticaret Merkezi ikiz gökdelenlerine terör saldırısının da Pearl Harbor benzeri bir senaryo olduğu öne sürülmektedir!

Dünyadaki her ülkeyi uydular aracılığı ile gözaltında tutan, ABD’ye giriş çıkışlarda en modern cihazlarla güvenlik sağlayan ABD, bu terör saldırısından nasıl haberdar olamamıştır?

Bu konuda pek çok uzman bu olayın bir “tuzak” olduğunu iddia ettiler. Son olarak, internet ortamına bir video görüntüsü çıktı.

Bu videoda, İkiz Kulelere saldıran uçağın binanın öteki cephesinden çıkarken uçak burnunun hiç hasar görmediği görülüyor!

Oysa, havadaki bir uçağa bir kuş sürüsü bile çarpsa uçağın burnu yamuluyor! Yine aynı videoda, ABD’de bir savaş uçağı ile yapılan bir deneyi gösteriyor. Saatte 800 km hızla gelip bir duvara çarpıyor ve uçak şiddetli bir patlamayla tuz buz oluyor! Üstelik duvar, esmek ve enerjiyi emmek üzerine inşa edilmiş!

Öte yandan, İkiz Kuleleri inşa eden mühendisler, binanın birkaç uçak çarpsa bile binadaki çelik karkası geçemeyeceğini iddia ediyorlar!

Sonuç;

ABD bu saldırıyı kendisi planladı. Özel olarak üretilmiş bir uçak bu amaçla kullanıldı. Bu bir deneydi ve “terör bahanesi” ile petrol kaynaklarına sahip ülkelerde savaş çıkarmak için “gerekçe” idi! Bu olayda 3 bin kadar insan öldü!

Hemen ardından ABD Afganistan’a saldırdı ve kukla bir yönetim oluşturdu. ABD şirketleri Afganistan’da petrol buldu! Sonra sıra Irak’a geldi. Ardından Kuzey Afrika ülkeleri, Mısır ve Suriye’de kanlı çatışmalar ve parçalanmalar oldu. Kimilerinin “Arap Baharı” dedikleri ama gerçekte “Büyük Ortadoğu Projesi” BOP’un adım adım gerçekleştiği bir kanlı süreç başladı.

“Dünyanın efendisi” olma iddiasındaki ABD yönetimi, küresel tekellerin çıkarları için dünyayı savaş alanına çevirdi.

Eğer, “ulusal birlik” sağlayamazsak, iktidar-muhalefet didişmeleriyle zaman yitirirsek, ekonomik ve teknolojik gelişmemizi sağlayamazsak, dünya egemenlerine sürekli borçlanırsak, Allah esirgesin sıra Türkiye’dedir!

Kurtuluş için tek yol, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve ideallerinde buluşmak, öncelikle de “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesini hayata

geçirmektir.