Yalnızlık şarkılarımızda da işlenmiş bir konudur. Bilenlerin zaman zaman mırıldanarak söylediği güftesi Hikmet Münir Ebcioğlu’na bestesi Teoman Alpay’a ait, nihavent makamında ki
‘Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar, yeryüzünde sizin kadar yalnızım’
Şarkısı bu duygumuzu ifade eden güzel bir eserdir. Şehirleşme ve günümüz teknolojileri olan TV, bilgisayar ve gelişmiş telefon sistemlerinin daha da derinleştirdiği bu yalnızlaşma, günümüz insanının önemli bir sorunudur. Bu sorun çeşitli psikolojik bozukluklarla beraber, insanımızda verimsizleşme, ikili ilişkilerimizde bozuk davranış biçimleri, ailede eşler ve anne-baba-çocuk ilişkilerinde değişik seviyelerde ilişki bozuklukları ve aile parçalanmalarına kadar gidebilen sorunlar yaratabilmektedir.
Şehirleşmenin, teknolojinin, günlük mecburiyetlerimizin bizi yalnızlaştırmasına fırsat vermemeliyiz. Eşimizi, işlerimizi, aşımızı ihmal etmeden hayatımızı sürdürmemizin önemini unutmamalıyız. Komşularımızı, dostlarımızı, çevremizdeki insanların hayatımız için önemli olduğunu unutmadan onlarla olan sorumluluğumuzun gereği selamlaşmayı hatırımızdan çıkarmadan hayatımızı sürdürmenin kendimiz için de önemli olduğunu unutmamalıyız.
Böyle bir yazıyı yazmama, hürriyet gazetesi yazarlarından Sn. Mehmet Yılmaz’ın 28.02.2015 tarihli makalesini okumam sebep olmuştur. Yazarın konu ile ilgili makalesinde bir psikoloji dergisinden aktardığı özellikle eşler arası ilişkiyi canlı tutmak bakımından önemsenmesi gereken on hususu burada sizlerle paylaşmak isterim.
‘ 1- Yatağa aynı anda girin. “Sen yat, ben şu diziyi bitirip geleceğim” demeyin.
2- Ortak ilgi alanlarınızı çoğaltın. “Nasıl olsa tutku bitecek, bari birlikte vakit geçirdiğiniz zaman konuşacağınız şeyler olsun” anlamına geliyor bu. Arada kendinize özel ilgi alanları da geliştirirseniz, eşinizi şaşırtarak size yönelik ilgisini canlı tutabilirmişsiniz.
3- El ele yürüyün ya da her fırsat bulduğunuzda oynaşın! Yanından geçerken popoya bir şaplak ya da mutfakta arkasından yaklaşıp boynundan öpmek gibi mesela.
4- Güvenin ve affedici olun! Çözemediğiniz meseleleri didiklemekten vazgeçip unutmanın yolunu arayın.
5- Sevgilinizin olumsuz yönlerine değil, olumlu yönlerine odaklanın! “Yalancı ama olsun, çok güzel” gibi ya da “Kıskanç ama olsun beni güzel yerlere götürüyor” gibi.
6- Her karşılaştığınızda birbirinize sarılın! Siz unutsanız bile “ten” aranızdaki yakınlığı hiç unutmazmış.
7- Uyandığınızda “Seni seviyorum” deyin, her sabah tekrarlayın. Tabii ikinizin de böyle yapmasından söz ediyoruz.
8- Kavga bile etseniz, yatarken birbirinize “iyi geceler” dileyeceksiniz.
9- Gün içinde hal hatır sorun: “Nasılsın” diye, “Ne yapıyorsun” diye aramayı ihmal etmeyin.
10- Onunla birlikte sosyal ortamlarda görünecek ve onunla birlikte olmaktan da gurur duyunuz. ı
Aileler için verilen bu bilgiler mutlu ve uzun sürekli sağlıklı birliktelik için tavsiye edilmektedir. Hayat felsefemizi ‘mutlu et ki, mutlu ol’ şeklinde yaşamaya çalışmalıyız. Bu önce eşimizden başlamalıdır. Sonra Anne-Babamızı, çocuklarımızı, dostlarımızı, çevremizdeki insanları halka halka kapsayabilmelidir. Bunu başarabileceğimiz oranda huzur, mutluluk ve başarıyı yakalayacağımıza inanıyorum.
Büyük Türk Şairi Yunus Emre’nin deyişiyle konuyu bağlayalım;
‘SEVELİM SEVİLELİM
Hak cihana doludur, kimseler Hakkı bilmez
Onu sen senden iste, o senden ayrı olmaz
Dünyaya gelen geçer, bir bir şerbetin içer
Bu bir köprüdür geçer, Cahiller onu bilmez
Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım
Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz
Yunus sözün anlar isen, mani’sini dinler isen
Sana iyi dirlik gerek, bunda kimseler kalmaz.’
‘Yaratılanı sev, yaratandan ötürü’ sözü gereği sevebilen ve bunun gereği davranışları bol olan günler dileğiyle.