İşaret fişekleri

90

Vaiz, Cuma namazı öncesi camide cemaate vaaz veriyordu.

Konu: Namaz.

Namazın faziletlerinden, Allahın emri oluğundan, herkesin bu ibadeti yapması gerektiğinden bahsediyordu Vaiz efendi!

En son şöyle bağladı vaaz’ın sonunu:

Namaz kılmayan kadınlarınızı ve çocuklarınızı dövebilirsiniz, hadisler bunu emrediyor”.

Ve son noktayı da şöyle koyuyor:

“Tabi öldüresiye kadar da değil”!

Herkesin içinden geçmesine rağmen saygıda kusur etmemek için olsa gerek, kimse vaize şu soruyu sorma cesaretini gösteremedi:

Ya Vaiz Efendi benim elim biraz ağırdır, vurduğumda ya çocuğum ya da karım ölürse”?

***

Gezi olayları esnasında Eskişehir’de öldürülen Ali İsmail Korkmaz davasına bakan hâkimler de buna benzer bir karar vermişlerdi.

Korkmaz’ın ölümüne sebep olan polisler, öldürmek kastıyla dövmemişlerdi. Onun için hafifletici sebeplerden dolayı birisine 4, diğerine 6 yıl ceza verildi.

Ve vicdanlar hep bir ağızdan, sessiz çığlık halinde haykırdı:

Adaletiniz batsın sizin”!

***

En son Tarsus ta Hunharca yakılarak öldürülen Özgecan Aslan, için bütün yurtta vatandaş infiale kapıldı, ayaklandı adeta.

Ama o da ne?

Selahattin Demirtaş;

Yandaşı olduğu PKK lıların öldürdüğü onca bebekleri, belediye otobüslerinde diri diri yaktıkları üniversiteli kız öğrenciyi, kurban eti dağıtırken öldürdükleri bir Kürt gencini ve yine PKK canilerince katledilen sayıları elli bin’e ulaşan vatan evlatlarını unutmuşçasına oda kınama mesajları yayınlıyordu.

Şu an devletimizin en tepesinde bulunan yetkililer hep dinden, dindar gençlikten bahsediyorlardı da ahlâk’ı ve adaleti nedense hiç ağızlarına almıyorlardı.

Tek başına dini ritüeller yeterli gelseydi, İşid denilen terör örgütü, din adına Suriye ve Irak’ta kelle kesip can alırlar mıydı, Bakanlar ve Bakan çocukları hırsızlık yapar, yetim hakkı yer, beytülmal’a el uzatırlar mıydı?