Unutturulmak İstenen Sivil Darbeler

100

Ahmet Kabaklı Hocayı 14. Ölüm yıl dönümünde Edebiyat Vakfınca düzenlenen bir törenle Eyüp’teki kabri başında saygı ve rahmetle andık. Kabaklı Hoca Aydınlar Ocağının İlim ve İstişare Kurulu başkanlığını yapmıştı. Kendisine yine Ocağımız tarafından Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan bir törenle “Şeyh-ül-Muharririn” ünvanı verilmişti. Kabaklı Hoca kendisini Türk ve Müslüman hissedenlerin, bütün Türkiye’nin hocası idi. Kendisiyle birçok açık oturumda ve seyahatte beraber olduk. Uzun süre Tercüman Gazetesinde gerek kendisinin, gerek rahmetli Ergun Göze‘nin köşe yazılarından istifade ettik. Allah’ın rahmeti üzerlerine olsun.

Geçen hafta İ.Ü. Kongre Merkezinde önemli bir toplantı vardı. Türkiye Kamu-Sen‘e dâhil Türk Eğitim-Sen tarafından düzenlenen toplantıda kamu kesimindeki sendikacılık ve ortaya çıkan sorunlar ele alındı. Toplantıdaki kalite, Türkiye Kamu-Sen’i diğer sendikalardan farklı kılıyordu. İktidar güdümündeki sarı sendikayı gördükçe; Türkiye Kamu-Sen’in değeri daha çok ortaya çıkıyor.

***

Geçenlerde bir e-posta aldım. Le Monde’un Türkiye muhabiri tarafından hazırlanan Türkiye Analizi isimli çalışma bazı abartılarına rağmen dikkat çekici idi. Raporda, ülkemizin son ve büyük bir hesaplaşmaya doğru gittiği üzerinde duruluyordu. İkili bir kültürel bölünmeden bahsediliyordu.

Yazar Türkiye’de muhtemel darbeden bahsederken siyasiler tarafından ülkenin önüne konan tuzakları ve sivil darbeleri sanki görmezden geliyordu. Milli kimliği reddeden yeni anayasa tuzağı, ülkenin ayrışmasına kılıf olacak başkanlık sistemi birer sivil darbe değil mi? Türk Milletine mensubiyeti dışlayan etnik aidiyet ve cemaatçilik sivil darbe değil mi? Sosyal yapımızda çokkültürlülük zorlama ve özentileri, terör örgütüyle müzakere ve pazarlık, hak ve hürriyetlerden geriye gidiş, hukuk devletinin parti devletine dönüşmesi, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını nispeten kaybetmesi, kuvvetler ayrılığının zedelenmesi, milli egemenliğin devredilmesi ve paylaştırılması niyetleri, özerklik taleplerine yeşil ışık yakılması birer sivil darbe değil mi?

Le Monde’un muhabirine göre hayat tarzları bakımından iki farklı gurup vardır: Birinci gurup uzun süre seçkinler tarafından bir ölçüde aşağılanmış ve horlanmıştır. Kaba görülmüş ve şehirli sayılmamıştır. Şimdi bunlar değişen ortam ve siyasi irade ile sosyal ve ekonomik hayatın değişik alanlarında ayağa kalkmış, zenginleşmiş ve yeni bir burjuvazi oluşturmuştur. Bu yükseliş farklı sektörlerde diğerleriyle rekabetçi ve çatışmacı alanlar açmaktadır.

Bu birinci gurubun özellikleri; başörtülü oluşu, erkeklerinde kahve kültürünün yaygınlığı, kız çocuklarına baskı, türkü ile arabesk arası müzikten zevk alma, kitap okumama, hiç tiyatroya gitmeme, sadece futbolu tanıma, inançları kuvvetli ama istismara da açık olma şeklinde sıralanabilir.

İkinci gurup ise; daha ziyade modernliği temsil eden, azınlıkta kalan ve siyasi etkinliği gün geçtikçe azalan, kolejlere çocuğunu gönderebilen, eğitimli ama örf adet ve geleneklerini tam yaşayamayan, çağdaşlık merakına tutulmuş, sinema ve tiyatroya giden, fazla olmasa da kitap okuyan, kadın erkek bir arada oturan, magazinle ilgili, pop ile klasik müzik arasında gezinen, yabancı kelime kullanmaya meraklı, tatil yapma merakında ve Batı standartlarına yakın bir guruptur.

Hayat tarzı olarak Batı’ya karşı olan birinci gurup, ekonomik ve siyasi iktidarı Batı’ya rağmen değil; Batı ile uzlaşarak ele geçirebileceğine inandığı için Batı düşmanlığını terk etmiş görünmektedir. Yani artık AB, bir Hıristiyan kulübü değil… Çağdaş ve demokrat olabilmek için eski kriterler artık geçerli değil. Giyim-kuşam ve kullanılan araba da artık farklı. Bu gurupların ortak zevk ve düşünce yaratan, müzikten sanat dallarına kadar birleştirici kültürel zeminleri yok. Seçkinler, yargı, ordu ve bürokrasinin önemli kesimi etkinliğini korumak için birinci gurup kaynaklı olmasına rağmen, ikinci gurupla iç içedir.

 

Önceki İçerikBürokratik Devletten İstifalar!
Sonraki İçerikBir Tabak da Tablet İçin Lütfen!
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)