Yıl 2015 PKK’nın Anadoluyu İşgali!

105

1919 yılının 15 Mayıs’ında Yunanlılar; İngiliz, Fransız ve ABD’nin isteği ile Türk yurdu Anadolu’yu işgale başladı.

Bu devletlerin Yunan işgaline yol vermelerinin nedeni; kendi toplumlarına duyurdukları gibi Batı Anadolu’daki Rumların katledilme tehlikesi değil, Anadolu’yu Türklerden tümden temizlemek ve bu bölgelere göz dikmiş olan İtalyanların işgaline izin vermemekti. Yani duygusal ve emperyal nedenler? Şimdi bu işgal, ülkemizin Doğu ve Güneydoğu Anadolu’sunda Pkk tarafından hayata geçiriliyor.

Yunan işgali süresince, Türklerin varlığını yeryüzünden silmek gayesinin bir aşaması olan Anadolu’yu Türklerden temizleme projesi için; köy, kasaba, cami, fabrika, ev dinlemeden yakıp yıktılar. Pkk’da yıkıp yakmadımı? Buna günümüzde de devam etmiyormu?

Yunanlılar, işgale ve giriştikleri soykırıma, temel teşkil eden görüşleri; “Türklerin, Küçük Asya’ya hakim olmasından sonra, buralarda yaşayan büyük Yunan kitlelerinin dinlerini ve milliyetlerini değiştirdikleri”idi. Benzer iddia, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Kürtleri asimile ederek yok ettiği yönünde değilmi?Bunu hem Pkk hem de arkasında olan küresel güçler söylemiyor mu?

Hedefte bugün olduğu gibi o zamanda,yine Türk Ordusu ve kumandanları vardı. Çünkü onlar veya yönlendirdikleri silahlı Türk grupları, hristiyanları kesmeye hazırlanıyordu. 2007 yılından itibarenTürk Ordusu’na karşı yürütülenplanlı saldırı ve ordunun kışlaya hapis edilmesi bunun içinmi acaba? Kürtlerimi keseceklerdi?Tarihte kimi kesmişiz ki; onları keselim.  Hem biz onlarla bir millet değilmiyiz? Kürtlerinde Lozan’da iradesi böyle değilmiydi?

Örneğin Nurettin Paşa, o dönemde Yunan ve Ermenilerin bütün faili meçhul suçları kolaylıkla üzerine attığı bir hedef olmuştu. Bugünde Türk Ordusu’nun ve emniyet güçlerinin kahraman mensupları, faili meçhul uydurmacası ile hedef değillermidir?

Yunan kaynaklarına göre 15 Mayıs 1919 öncesinde, İzmir’in nüfusunun % 50’sinden fazlası Rum’du. Yunan unsurunun sayısal çoğunluğu ve sosyal yaşamdaki baskısı, kentte bir Yunan havası esmesine neden oluyordu. Yani İzmir, Rum’undu ve Türklerin elinden alınmalıydı!Diyarbakır’ın bir Kürt şehri olduğu iddiası ile ne kadar benzeşiyor değil mi?

Hristiyan ahalinin, can ve mal güvenliğini korumak için İzmir’e çıkan Yunan askerleri, önlerine çıkan her Türk’ü katletmekten çekinmediler. Askerlerin bu insanlık dışı hareketlerine, Rum ve Ermenilerde iştirak etti.Son günlerde kendileri gibi düşünmeyen insanlara ve koruculara; Pkk’nın neler yaptığını biliyorsunuz!Benzemiyor mu?

Hükümet Konağı ve kışladan çıkarılan sivil memurlar ile askerlere, yerli Rumlar; taş sopa ve demirlerle saldırmış ve bir çok kişiyi feci şekilde katletmişlerdir. Kordon ve rıhtımda öldürülen ve yaralananların çoğu denize atılmıştır. Denizden  günler sonra çıkartılan cesetlerin birbirine zincirle, demir  telle bağlı oldukları görülmüştür. Pkk’nın yaptığı katliamların vahşeti arşivlerde duruyor. İsterseniz bir bakın! Nice öğretmen, hakim, savcı, kaymakam, asker ve polis benzer akibete uğramamışmıdır?

İşgalde ilk önce, Türk ahalinin tamamen silahsız kalması için, silahlarını teslim etmeyenlerin kurşuna dizileceğini ilan ettiler. Türklerin oturdukları yerleri yakmadan önce, su kaynaklarını kestiler. Gayr-ı Müslim halkı, Müslüman Türklerden ayırmak için onlara fes yerine şapka giydirerek, ev ve iş yerlerini işaretlediler. Yağma da yanlış yapılmaması için, levhaların Rumca yazılmasını emrettiler. Biliyorsunuz çözümcü hükümet; halen Pkk’ya silah bıraktıramadı. Oslo görüşmelerinde de 1.5 milyon silahın Türkiye’de halka dağıtıldığını kabul ettik.Pkk’nın bu silahları kime karşı kullanacağını Cizre’de bir kez daha görmedik mi?

Sadece Aydın’da öldürülen binlerce insanımızın dışında; 11.500 ev, 50 cami ve mescit, 400 kadar mağaza ve dükkan, 130 yağ ve pamuk fabrikası, 160 okul ve 20 resmi bina yakılmış ve yıkılmıştır. Germencik’te isimleri tespit edilebilen 1800 Türk genci öldürülmüştür. Günümüzde de Pkk tarafından bu yakma ve yıkma olayları devam ediyor. Acaba ne kadar okul, cami, belediye ve hükümet binası, araç, gereç, iş makinası Pkk tarafından yakılmıştır?

1919’dameydana gelen olayları araştırmak için Paris Konferansı Yüksek Konsey’inin kararı ile bir “İnceleme Komisyonu” kuruldu. İngiliz, Fransız, İtalyan, ABD, Osmanlı ve Yunan temsilcilerinin bulunduğu bu komisyonun, 13 Ekim 1919’da sunduğu raporun 6. maddesinde Yunan kuvvetlerine “Çıkarma esnasında Türkler, en küçük bir mukavemet dahi göstermemiştir” diye yazıyordu. Hep söylüyorum,bugünde Türk Milleti, Pkk’ya ve çözülme sürecine ses çıkarmıyor diye.

Gördünüz değilmi? Yunan’ın Anadolu’yu işgal nedenleri ve işgal sırasında yaptıkları ile Pkk’nın stratejisi ve yaptıkları arasında nasıl benzerlikler var. Aslında Pkk ile Yunanlılar arasında fikri ve duygusal bağlarda bulunuyor. Yoksa günümüzde bunların arasındaki işbirliğini, başka ne ile izah etmek mümkün?

2015 yılına girerken geçmişe ve 2014’e dair güzel şeyler anlatmak isterdim. Ancak ne yazık ki, öyle yapamıyorum. Çünkü gerçekler acıtıcı!

Biliyorum ki; siz emekli maaşınıza zam, atama, vergi affı, bedelli askerlik, sosyal yardımlar, ballı teşvikler yada çiftçiyi, köylüyü, hayvancılığı destekleyen kolay krediler peşindesiniz… Belki uyandınız ama tercihleriniz, geçmişte Selanik ve İzmir’de olduğu gibi suskun kalmak!

Pembe hayatınız, bölücü işgal başarıncaya kadar küresel güçlerin desteği ile sürecek ve işgal tamamlanınca acı gerçeklerle karşı karşıya kalacaksınız.

Bütün bunlara rağmen ben, 2015 yılından ümitliyim çünkü mücadele ediyorum. Ama biliyorum ki; siz benim kadar ümitli değilsiniz. Eğer böyle devam ederseniz ve bende mücadelem ile kazanırsam, başarıyı sizle paylaşmak gibibir niyetim olmadığınıda biliniz.

Unutmayınız ki, Türkiye ve Türk Milleti; yaşadığı bu topraklardaki tek çakıl taşına varıncaya kadar sahip olduklarının bedelini fazlasıyla ödedi. Fırsat buldukça üstüne çullanan Yunanlılar, Ermeniler, hainler, vatansızlar ve bu ülkenin toprağında yetişip de köklerine ihanet edenleri gördü, yaşadı ve halen de yaşamakta.

Vesselam, 2015 ümidin, zenginliğin, varlığın, sıhhatin ve Pkk ile arkasındaki şer güçlerin darma duman edildiği bir yıl olsun. İnşallah başaracağız! 9 Eylül’de yaşadıklarımız önümüzü aydınlatıyor.