Kayıp-Kaçak!

107

İlginç bir ülkede yaşıyoruz.

Örneğin;

Akaryakıt kaçakçılığı almış başını gidiyor.

Şehirlerarası yollarda sık sık  “10 Numara Yağ Bulunur” tabelaları çarpıyor gözümüze!

Neden?

Çünkü siyasi iktidar, “üretimsiz ekonomi” beceriksizliğini tüketiciden çıkarıyor! KDV, ÖTV ile halkını soyuyor.

Dünyada petrol fiyatı yarı yarıya düştüğü halde, biz 3-5 kuruşluk indirimlerle oyalanıyoruz!

Otobüs firmaları ve TIR-Kamyon sahipleri de kaçak yakıta ya da 10 Numaralı yağa yöneliyor. Otobüslerde, kamyon ve TIR’larda ani çıkan yangınlar can yakıyor. Ulusal serveti tüketiyor.

YAT sahipleri ucuz motorin kullanıyor ama karayolu insan ve yük taşıyıcıları ile köylümüz ucuz motorin kullanamıyor!

Adalet mi bu?

Kaçak içki ve sigaranın da nedeni bu.

Bir kez, her Türk vatandaşı şunu bilsin ki; artık “TÜRK SİGARASI” ve “TÜRK İÇKİSİ” yok!  Türkiye’de sigara pazarı 5 yabancı firmanın tekelinde! Türk tütün ekicisi perişan! İçki tekeli de İngiliz ve Amerikan firmalarının elinde. Siyasi iktidar da yüksek vergi ile kamçılıyor tüketiciyi!

Sonuç?

Kaçak içki ve sigara önlenebilir mi?

Çin malları “ucuz ama tehlikeli” imiş!

Ayakkabılar, oyuncaklar zehirliymiş!

Bu ülkenin “Gümrük Bakanlığı” yok mu? Varsa ne iş yapar?

İhracat yaptığımız ülkeler,  üzerinde ilaç kalıntısı olduğu tespit edilen gıda ürünlerimizi hemen geri gönderiyor!

Peki, bizim gümrüklerimizde neden denetim yok?

Çünkü bu ülkede siyasal iktidar görevini yapmıyor!

Çünkü aklı fikri faizle yeni borçlar bularak iktidarını sürdürmek!

Bu ülke ekonomisinin yüzde 36’sı yabancı firmaların elinde!

Bankaların ve Sigorta şirketlerinin neredeyse tamamı yabancıların.

Borsa’da yabancılar egemen.

Yüzbinlerce esnaf yok olurken, yabancı sermayeli büyük alışveriş merkezleri (AVM’ler) ahtapot gibi sarmış perakende piyasasını.

Küçük esnaf 12 yıldır “Perakende Yasası” çıkacak diye bekliyor!

Siyasi iktidar, açıklarını kapatmak için her şeyi satıyor; elektrik dağıtım şirketleri ümüğümüzü sıkıyor, özellikle Güneydoğu’da ödenmeyen elektrik faturalarını, namusuyla ödeyen vatandaşlara “kayıp-kaçak” diye ekliyor ve alenen “soygun” yapıyor.

Peki, bu millet bunca illete karın nasıl sessiz kalıyor?

Kimisi “Bakara Makara” ile uyutuyor, kimisi “din-iman” nutukları ile siyaseti kirletiyor ve kuzucukları uyutuyor!

Siyasi iktidarın başındakiler ve çevrelerindekiler hızla zenginleşirken, halk hızla yoksullaşıyor!

Milli Gazete’nin 1 Aralık 2014 tarihli nüshasında, birinci sayfada din alimi Prof. Dr. Cevat Akşit  adeta haykırıyor; “Yeminle söylüyorum, vallahi billahi rüşvet kaldırılmadıkça, zina serbest oldukça, homoseksüellik önlenmedikçe LANET YAĞAR!” diyor.

İnsanların kutsal inanç değerlerini siyasete malzeme yaparak iktidarlarını sürdürenlerin “gerçek yüzlerini” görmek için daha ne kadar hamsi kafası yemeliyiz?