Cumhuriyet Düşmanlığı ve Osmanlı Tezgahı

79

Siz değerli okurlarımız bu makaleyi okurken, Aydınlar Ocakları 40. Şurası için Adana Aydınlar Ocağı’nın ev sahipliğinde Adana’da düzenlenen toplantıda olacağız. Bu kritik dönemde toplanan Şuranın sonuç bildirgesinden ileride bahsedeceğiz.

Mustafa Kemal Atatürk’ü 76. ölüm yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz. Daha önceki yıllarda olduğu gibi Atatürk’e ve Cumhuriyet’e saygıyı ve özlemi sadece 10 Kasımlarda hatırlayabilenler ve gazetelerinde tam sayfa 10 Kasım Atatürkçülüğü yapanlar yine ortaya döküldü. Onun eseri ve emaneti olan T.C.’ye ve TSK’ ya kumpaslar ve tuzaklar kurulurken sessiz ve tarafsız kalanlar unutulamaz. Milli devlet ve Cumhuriyetle hesaplaşmaya ve ondan rövanş almaya fırsat kollayanları, Türk’e karşı ırkçılık yapanları, Anayasa’dan Türklüğü silmeye uğraşanları, Türkçe yer adlarını değiştirenleri, kamu kuruluşlarından T.C.’yi silenleri, andımızı kaldıranları, Atatürk resimlerinden rahatsız olan AB yetkililerini, çözüm sürecini çözülmeye dönüştürenleri görmezden gelenler; bir günlüğüne Atatürkçü oluverdiler. Bir gün bile saygılı olamayanlar da vardı. Adam en yüksek tirajlı bir gazetede köşe yazarı. Yazısında dokuzu beş geçe ayağa bile kalkmadığını neden yazmaya ihtiyaç duyar ve beklentisi nedir bilemiyorum. Anlaşılan bazı yetişkinlerin de sosyalleşme sorunu var.

Atatürk ve Cumhuriyetle bir türlü barışık olamayanların, sadece Mustafa Kemal demeleri, Atatürk’ü ağızlarına almamaları dikkat çekicidir.

Tarihin çarkını geri çevirip Osmanlı’ya tekrar dönüş hayali dün olduğu gibi bazılarının beynine sokulmuşa benziyor. Bu tezgâh ülkemizi sözde büyüterek ufaltma tuzağıdır. Bu film hep oynanır. Kuzey Irak’ı içine al, ağabeylik yap; ama eyalet sistemine ve federal yapıya geç gibi örnekleri hep gördük. Bu Türkiye’nin siyasi intiharıdır. Osmanlı çok etnikli bir yapıydı; ama eğitim ve öğretim dili Türkçe idi. Cumhuriyeti Türkler ve kendilerini Türk olarak hissedenler, Batı sömürgeciliğine karşı kader birliği yapanlar kurdu. Osmanlıdan çok farklı ve oldukça homojen bir yapıya Cumhuriyet ile geçiş; küçük bir azınlığın çoğunluğa hükmetmesi ve kimlik dayatması değildir. Zaten çöken bir İmparatorluktan-daha doğrusu devletten- milli devlete geçiş milletleşme sürecini hızlandırmış, asla dönüş olmuş; aksini düşünenler zaten Cumhuriyetin siyasi coğrafyasını terk etmişlerdi.

Cumhuriyetin asıl zaafı, büyük çoğunluğa ve milli kimliğe karşı çoğu kere tarafsız hareket edilmesidir. Milli mutabakatlardaki yetersizliktir. Bırakın kimlik dayatmasını, adeta kimliksizleştirme ağır basmış, Atatürk sonrası dönemde en çok Türk Milliyetçileri baskı ve zulüm görmüştür. Dünya siyasi ortamına göre güçlenen Sovyetler Birliği’nin rejimine hoş görünmek için çelişkili uygulamalar yapılmış ve milliyetçiler hedef alınmıştır.

Rahmetli İnönü’nün 19 Mayıs 1944 nutkunda Türk Milliyetçilerini hedef alması, rahmetli Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün 19 Mayıs 1976 tarihli nutkunda Türk Milliyetçilerini “eksantrik”likle suçlaması, 1944 Türkçülük davalarındaki yargılamalar ve işkenceler, 1954 yılında Milliyetçiler Derneği’nin kapatılması, yakın tarihimizde 12 Mart ve 12 Eylül duruşmalarındaki hasmane resmi tavır Türk Kimliğinin dayatılmasının örnekleri midir?

Anlamakta güçlük çektiğim nokta; acaba bazılarına eski topraklarımızın, Osmanlı siyasi coğrafyasının tekrar geri verilmesi sözü mü verilmiştir de; biz bilemiyoruz. Dün Osmanlıya küfredenlerin ve reddedenlerin bugün dış akıl hocaları ile Cumhuriyeti tasfiye etmede, yeni Türkiye’yi kurmada dün küfrettiklerine bugün sarılmalarıdır. Baş danışman yapılan Ermeni vatandaşımıza yıkamayacaklarının yerine yenisini de kuramayacaklarını hatırlatmak isteriz.

Gümrük Birliği ile soyulan, aşağılanan, hayali AB üyeliği yolunda oyalanan ve ikinci sınıf üyelik teklif edilen bir Türkiye’yi Atatürk’ün de kabul edebilmesi mümkün değildir. Milli gurur ve haysiyeti ayaklar altına alan bu süreci kabul edebilen bir Mustafa Kemal, Milli Mücadeleye de gerek görmez ve olsa olsa yeni bir Damat Ferit olurdu.

 

Önceki İçerikVay ki Ne Vay!
Sonraki İçerikYine İnsanları Gördüm
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)