Çözüm Nasıl Olmalı?

87

Barış ve kardeşlik projesi olarak takdim edilen sözde çözüm sürecinin ülkeyi ne hale getirdiği ortadadır. Açılımlar ve çözüm süreciyle Türkiye ileride Sevr şartlarının kabul ettirildiği, T.C.’nin tasfiye edildiği bir yola sürüklenmektedir. Yeni Türkiye’nin ne olacağı şimdiden belli oldu. Çözüm sürecinin sadece terör örgütünün ve onlarla birlikte hareket eden Cumhuriyet ve Türk düşmanlarının işine geldiği açıktır. Gerek yönetenlerin yetersizliği, gerek dış baskılarla verilmeyecek tavizler verilmiş, tehdit ve saldırılar, devleti dışlayıcı faaliyetler ortaya çıkmış, sınır güvenliği zayıflamış, örgüt silahlanmış ve nihayet KCK’lılar salıverilmiştir.

Sorunların nasıl çözülebileceğini, iktidar kadar demokrasinin vazgeçilemez bir unsuru olan muhalefet ortaya koyabilmelidir. Her söylenene cevap yetiştirmeye gerek yoktur. İktidarın gündemi dışına çıkılabilmelidir. T.C.’nin varlığı ve sürdürülebilirliği hayali ve bir ümit olmaktan çıkan AB üyeliğinden çok daha önemlidir. Ayrıca iktidar, milli devlet ve üniter yapıyı zayıflatıcı federal maceralardan uzak durmalıdır. Bunun için rey almamıştır.

Çözüm tedbirleri bölücü ırkçı terör örgütü yararına değil; ülke menfaatlerine uygun olmalıdır. Türkiye terörle mücadeleden hiç de yenik çıkmamıştır. Mağaraların cesetlerle dolu olduğu 2011 yılı unutulmamalıdır.

Dıştan kumandalı bölücü ve ırkçı terör sınırlarınızı tartışırken PKK ile müzakere nedir? Terör örgütüne karşı olan vatandaşların göçe zorlandığı bir ortamda, egemenliğe ortak aramak ve daha fazla demokrasi çözüm olamaz. Demokrasinin teröre yenik düşürülmediği söylenebilir mi?

Çözüm, ciddi ve kaliteli devlet adamlığında ve yönetim anlayışındadır. Sorunları çözmek için sözde gazeteci aracılar, PKK’lı siyasetçiler ve İmralı kullanılarak ciddi konuları ayağa düşürmek değildir.

Çözüm, milli kimliği etnik guruplardan biri gibi görmekten, Anadolu’da yapay milletler arayışından uzaklaşmadadır.

Çözüm, milli mücadeleyi yapan, onu Cumhuriyet ile taçlandıran milli iradeye saygıdan geçer.

Çözüm, sorunları demokrasi içinde çözülebilir olmaktan çıkarmamakta ve hukuk devletini işletebilmektedir.

Çözüm, bölücü terör örgütü ile iç içe olan siyasi partiye demokratik ülkelerde yapılabilecek işlemin yerine getirilmesindedir.

Çözüm, etnik ırkçılığı ve bölücülüğü tahrik edecek Yeni Anayasa macerasından uzaklaşmadadır.

Çözüm, bölgemizde bulunan bütün ülkelerle çatışmaktan geçmez. Ülkeye itibar ve güven kaybettiren çelişkili Ortadoğu politikası değişmelidir.

Çözüm, TSK dahil devlet kuruluşlarını çeşitli sebeplerle etkisizleştirecek yanlışlardan uzaklaşmakta ve istihbarat zaafını gidermededir.

Çözüm, bazı belediyelerin terör üssü olmaktan çıkarılmasına ve alan hâkimiyetinin tesisine bağlıdır. Ankara Bağdatlaştırılmamalıdır.

Çözüm için; kale kolların yapımı hızlandırılmalı, sınır güvenliği sağlanmalı, askerin operasyon yapma izni valilerden alınmalı, jandarma teşkilatı güçlendirilmeli, ülkeye sokulan çeşitli silahların yerleri tespit edilebilmeli, koruculara sahip çıkılmalıdır.

 

Önceki İçerikAllah Cömertleri Sever
Sonraki İçerikMış Muş Düşünemiyor Muş!
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)