Yeni Irak tan Yeni Türkiye’ye…

86

 

Yeni Türkiye bir Truva atı gibi ortada dolaştırılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde slogan bile yapılıyor. Hergün ırkçı ve bölücü terör örgütü yandaşları, bazı siyasiler ülkeye küstahça ve alçakça hakaretler yağdırıyorlar. Özerklik ve ayrı devlet olma niyetlerini ortaya koyuyorlar. Devleti devlet yapan unsurlara saldırılmasına, değerlerin tahrip edilmesine, silahlı veya silahsız teröre, Devletin varlığını, Türk milletinin birlik ve bütünlüğünü hedef alan eylemlere demokratik sıfatı hiçbir ciddi devlette verilmez. Türkiye bir istisnadır.

Türkiye’yi Türkiye yapan milli değer ve sembollere yapılan sözlü ve fiili saldırılara iktidar hiç sesini çıkarmıyor. Sadece seyrediyor ve bazen de bizzat uyguluyor. Devletin kurumları bugün aklanmaya çalışılan yasa dışı görüşmeler yapıyor; silah bırakmayan terör örgütüyle pazarlıklar sürüyor. Pazarlık deyince de bazıları bozuluyor; ama gerçekler artık örtülemiyor.

İşbirliğinde malum cemaatin yerini terör örgütü ve yandaşları almışa benziyor. Bugün cemaat ile işbirliğinin doğurduğu TSK’ni zayıflatıcı oyunları, kumpasları cemaate yükleyerek kendilerini aklamaya çalışanlar, yarın çirkin işbirliği yürüttükleri örgütü ve yandaşlarını suçlarlarsa ve reddettikleri milli değerlere uygun laflar ederlerse, hiç şaşırmayalım. İhanet dolu beyan ve eylemlere iktidarın yerine muhalefet tepki gösteriyor. Bu bir iktidar boşluğu mudur?

İktidarın başı “Filistin bizim davamızdır“diyor. Aynı ümmete mensup olduğumuzdan buna itirazımız olamaz. Ancak Filistin ,Gazze ve Afrika ile ilgilendiğimizden daha fazlasını İngilizlerce isimleri Türkmen olarak konan Suriye ve Irak Türklerine, Doğu Türkistan’daki soykırıma göstermek zorundayız. Ne idiği belirsiz İslamı istismar eden bazı örgütlere anlaşılmaz destekler verdik ve şimdi namlu maalesef bize çevrildi. IŞİD adlı öldürdükleri Müslümanların kafalarıyla top oynayan Batının uşakları, Irak’ın dönüştürülmesi ve üçe bölünmesinde kullanılıyor. Türkiye de PKK’nın, bazı yazar ve siyasilerin kullanıldığı gibi. Devlet olarak bunlara karşı tedbir alarak ihanetin üstüne gitmek yerine, saçma sapan açılımlar yapılıyor. “Gereğini yaparsak ülke bölünür. Şu halde, ne yapalım bazı tavizler veriyoruz” gerekçesine sığınarak sorumluluğumuzu yerine getirmiyoruz. Bir ara Sayın Mehmet Ali Şahin’in Milliyet’te çıkan açıklamaları bunu doğruluyordu.

Suriye, Irak ve hatta Kıbrıs’ta hayati sorunlara açıkça Türk ve Türkmen gözlüğüyle bakmadıklarını söyleyip adeta tarafsız kalanların, Türklerin demokrasi ve insan haklarından yana siyasi ağırlıklarını koymalarını bekleyemeyiz.

İşgalci ABD Irak’ta yeni anayasayı etnik ve mezhep merkezli hazırlatmıştı. Simdi sırada yeni anayasamızın düzenlenmesi var. Hedef Ankara’nın Bağdat’laştırılmasıdır. “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Gerçekleştirilmesi “yeni bir mayın olarak önümüzdedir. Bize sürekli “Yeni Osmanlı olun, Anadolu’da ufalanın, Osmanlı siyasi coğrafyasında büyüyün ve ağabeylik yapın” talimatları veriliyor. Bazıları da buna paralel Osmanlısızlaştırıldığımızdan şikayet ediyorlar. Maalesef Osmanlı kullanılarak Milli ve Üniter Devlet düşmanlığı yapılıyor. Bazıları sözde tarihimizle hesaplaşıyor. Çelişkiye bakın ki, bir Cumhurbaşkanı adayı Devlet karşıtlığını körüklüyor.

Bir zamanlar terör örgütüne operasyonlar yapardık; şimdi Türkiye’ye karşı ortak operasyonlar yapılıyor. Milli Mücadele öncesinin şartlarına döndürülüyoruz. Egemenliği paylaştırın, Devleti ufalayın ve demokratikleşin diyorlar. Egemenliğin devri eğitim ve öğretim dili ile doğrudan ilgilidir. Egemenlik hiç devredilebilir mi? Devreden Devlet olarak kalır mı?

İktidar Ermeni açılımının gereğini yapmak için sabırsız görünüyor iç ve dış tepkiler olmasa sınır kapıları hemen açılacak. Ermenistan’ın Rusya kontrolünden ABD kontrolüne geçirilebilmesi için Türkiye kullanılıyor. Açılımla Ermenistan yumuşatılmaya çalışılıyor.

Burada toplu iftarların önemini ve faziletlerini anlatmaya gerek yok. Ancak, sahipsiz bırakılan, peşmergenin insafına terk edilen Türkmenler ateş altında iken; iftarlarda harcanacak paranın yardım olarak gönderilmesi daha isabetli olabilir.

 

 

Önceki İçerikBir Devlet Nasıl Yaşar ?
Sonraki İçerikBeyoğlu Müftüsü Aydın Yığman ile Ramazan ve Oruç Sohbeti
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)