39. Şura’nın Ardından

64

Aydınlar Ocaklarını bir araya getiren, aileleri tanıştıran ve kaynaştıran, dünya ve ülke sorunlarını görüşme, tartışma, çevreyi tanıma ve sosyal bağları geliştirme imkanları sağlayan Şuraların 39.su 1-3 Kasım 2013 tarihlerinde Çanakkale Ocağımızın ev sahipliğinde yapıldı.  Saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından Ocak Başkanı Abdullah Sarıca açış konuşması yaptılar. Ardından biz de gündemi değerlendiren bir konuşma yaptık.

Protokol konuşmalarında Kosova Türk Aydınları Ocağı heyeti adına Ferhat Derviş’e ve Azerbaycan Aydınlar Ocağı heyeti adına Vugar Kadirov’a söz verildi.

Çanakkale tanıtım belgeselinin gösterilmesinden sonra, Çanakkale Savaşları konusunda Em.Ögr.Gör. Kenan Çelik, Piri Reis ve dünya haritasının 500. yılı üzerine de Yrd.Doç.Dr. Hayri Çamurcu tebliğ verdiler.  Ocaklara geniş istişare imkanı tanındı.  Çanakkale Savaş alanları gezildi ve şehitlerimiz rahmet ile anıldı.

Dönüşte Bolayır’da bulunan Rumeli’ye ilk geçen Süleyman Paşa ve Namık Kemal’in kabirleri ziyaret edildi; Fatihalar okundu. 

Çevredeki kültürel yabancılaşmanın otel isimlerinden yer ve değişik örneklere kadar yansımış olması üzüntü verici ve oldukça düşündürücü idi.  Aslında bizim dışımızda hiçbir ciddi devlet turizm adına kendini bu ölçüde inkar edip açık arttırmaya çıkarmaz.  Çanakkale geçilmez deyip vatan için hayatlarını seve seve genç yaşta feda eden o asil Türk çocuklarının manevi dünyası, bugün yaşayanların önemli bir bölümünden çok farklıdır.  Acaba otellere Çanakkale kahramanlarının isimleri verilemez miydi? Bir ara ülkeyi yönetenlerimiz savaş alanlarında yabancılara yönetecekleri özerk bölgeleri teklif edebilmişlerdir.  Yabancılarla bazı şeyleri paylaşmayı nedense çok seviyoruz; vatanımızın topraklarını da…Türkiye gibi gelenek ve tecrübesi derin olan bir ülkeye magazin yöneticiler ve karton aydınlar hiç yakışmıyor. 

Şehitlerimiz kabirlerinden doğrulup kalksalar, biz yanlış bir iş mi yaptık, bizden sonraki nesiller bu ölçüde milli hassasiyetlerini kaybettiklerine göre, acaba düşmanı Çanakkale sahillerinde çiçekle mi karşılasaydık diye düşünmezler miydi?

Aydınlar Ocağı soydaşlarımızın bulunduğu coğrafyaya açılarak uluslararası hale gelmektedir. Böylece Türk Dünyası ile resmi kanal dışı ilişkiler geliştirilecektir. Şurada teklifler arasında geniş bir kurultay düzenlenmesi fikride vardı. Ocak olarak iki ayrı Milliyetçiler Kurultayı düzenlemiştik; ama o dönemde iktidarda bulunanlar Türklük, Cumhuriyet, Milli Devlet ile bugünkü gibi kavgalı değillerdi.  Maddi ve manevi destek görmüştük.  Bugünkü durum dünün maalesef tamamen tersidir. Bugün Aydınlar Ocağı’na düşen görev 1970’lerde olduğu gibi, yamalı bohça haline gelen ve çok farklılaşan sağı birleştirmek değil; Milli kimlikten, Milli Devlet ve üniter yapıdan kısaca Türkiye’yi Türkiye yapan değerlerden yana olanları birleştirmek ve bu alanda anahtar rolü oynayabilmektir. 

Şura sonunda sonuç bildirisi hazırlanarak kamuoyuna sunuldu.  İnternet sitemizde bu bildiri yeralmaktadır.

39. Şuranın gerçekleştirilmesinde emek ve gayretleri olan Başkan Abdullah Sarıca, Faik Şen ve yönetim kurulundaki değerli arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilir ve çalışmalarında başarılar dilerim.

Önceki İçerik“Ruhtan Düşmek”
Sonraki İçerikKocaeli Aydınlar Ocağı Mensupları’nın Çanakkale Seyahati ( 1 )
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)