Aydınlar Ocağı Dernekleri 34. Şurası münasebetiyle 29-30 Mayıs’ta Malatya’daydık. Her Şurada olduğu gibi Kocaelililer olarak büyük bir katılımcı ordusu ile Malatya’ya çıkarma yaptık. Ülke gündemindeki önemli konularda sunumlar dinlemenin yanında gezmek, görmek ve Malatya mutfağının özgün örnekleri keşfetmek için de iyi bir fırsat oldu.
Malatya Şurası vesilesiyle yazılmış ama “Kocaeli Aydınlar Ocağı için Şura hangi anlamları taşır, nasıl bir süreç izlenir” gibi merak edilen bazı sorulara da cevap olması muhtemel bir yazı okuyorsunuz şu anda.
Kocaeli Aydınlar Ocağı’mızın Genel Sekreteri Hasan Uzunhasanoğlu’nun marifetiyle bizim uçak biletlerimiz aylar öncesinden alındı.
Ne yeyip ne içeceğimiz hususunda fizibilite çalışması yapılmıştı zaten. Başkan Vekilimiz Selçuk Arslan işi şansa bırakmadı, bizzat gidip yerinde inceledi, sonra kararını verdi.
Hangi mekânda vakit geçirilecek ve hangi tür müzik dinlenecek gibi mevzularda Denetim Kurulu Başkanımız Mustafa Toka ehildir. Denetim Kurulu Başkanı olması münasebetiyle de çok fazla itiraz edilmez.
Yapmayı planladığımız şeylerin hepsini yapabilmek için iki buçuk gün çok da yeterli değil aslında. O yüzden adil bir iş planı çerçevesinde Kocaeli ekibi iki gruba ayrılır. Cumartesi günü çoğunlukla erkeklerden oluşan bir grup sunumları izler, hazırlıklarını sunar, ülkemizin gündemini meşgul eden önemli konularda istişareler yaparlar. Çoğunlukla hanımlardan oluşan ikinci grup da şehrin gezilmesi gereken önemli yerlerini gezerler, alışverişler yaparlar. Bu bahsettiğim ikinci gruba Denetim Kurulu Başkanımız Mustafa Toka başkanlık eder. Bu amaçla önceden Malatya Aydınlar Ocağı ile irtibata geçildi, Cumartesi programımızın da ön çalışması yapıldı.
Her Şura öncesi, bir önceki Şurayı takip eden altı ayda yaptığımız etkinlikleri, bu etkinliklerin medyadaki yansımaları ve yazarlarımızın yazdığı yazılardan seçilmiş örnekleri içeren bir kitap hazırlıyoruz. Bu kitabı Şura’da diğer Ocakların temsilcilerine ve arzu edenlere veriyoruz.
Yıllardır bu kitapları Başkanımız Ahsen Okyar, sınırlı imkânlara ve sınırlı zamana rağmen aksatmadan hazırlıyor. Şimdi bir geriye dönüş yapıp sloganı hatırlayalım. “Gönüllü, istikrarlı, kültür….”. İstikrar kelimesinin oraya hoş seda olsun diye yazılmadığını anlıyoruz. Saygıyla eğiliyoruz.
Son iki Şuranın kitaplarını Quark Xpress programında Eğitimci Emrah Porgalı ile birlikte diziyoruz. Daha afilli bir şeyler yapma isteğimizin bir tezahürü. Kendime pay çıkarmaya çalıştım ama aslında Emrah diziyor, ben asistanlık yapıyorum. Görsellik namına ne varsa Eğitimci Göksu Özen çiziyor. Photoshop kullanıyor bu işler için. Galiba web işleri için bundan sonra Adobe Fireworks kullanacakmış, biz öyle duyduk. Hatta Emrah da artık Adobe inDesign diyordu. Bir Adobe modasıdır gidiyor. Kitap en geç 25 Nisan’da biter diyorduk ama ancak 26 Nisan öğle saatlerinde baskıya verdik.
28 Nisan’da Göksu ile birlikte Ankara’da olmamız icap ettiği için biz Malatya’ya Kocaeli kafilesi ile birlikte gidemedik. 28 Nisan akşamı Ankara’dan Malatya Zafer Turizm ile yola çıktı. Yaklaşık 10 saat süren bir yolcuğunu sonunda Şura’nın gerçekleşeceği Anemon Otel’e vardık. Alelacele kahvaltımızı yaptıktan sonra Göksu kendi grubuna katılıp Malatya’yı keşfetmek üzere otobüse geçti, ben de Şurayı takip edecek gruba katılıp toplantı salonuna geçtim.
Şura çok yararlı oldu. Bazen tekrarlar da oluyor ama sıra dışı güzellikte sunumlar da yapılıyor. Mesela www.kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitemizin de yazarı olan Prof. Dr. Hacı Duran, çok güzel bir sunum yaptı. Daha önce yazısında da okuduğumuz Mardin Fetvası konusundaki çalışmasını daha açıklayıcı ve interaktif olarak dinleme imkânı buldum. Şura konusunda yazı yazmaya niyetli olanlar vardır, onlara da malzeme kalsın diye düşünüyorum. Bu amaçla Şuranın içeriğinden daha fazla bahsetmeyeceğim. Zaten sonuç bildirisinde özetleri var.
Aydınlar Ocağı Şuralarında gelenekselleşen bir güzellik de Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın hediyeleridir. Sadece faaliyet kitabımız değil, başka hediyelerimiz de olur. Bizim bu geleneğimizi bilen ve Şuraların müdavimi olan dostlarımız dört gözle bizi beklerler, acaba bu Şurada nasıl bir hediye verecekler diye merak ederler. Bu sefer hanımlara Kocaeli Aydınlar Ocağı logolu tava, beylere de stres bardağı hediye ettik. Pişmaniye hediye ettiğimiz dostlarımız da oldu.
Cuma akşamı biz yoldayken yapılan açılış programına Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik de katılmış.
Geçen yıl asker öğretmen olarak vatani görevimi Gaziantep’in Nizip ilçesinde yaptım. Nizip’te de Ocağımız var. Nizip Aydınlar Ocağımızın Başkanı Dnt. Zeydan Çıkın ve eşleri ile de hasret giderdik. Bu vesile ile hanımlar da birbirlerini tanımış oldular. Zeydan Bey, geçenlerde emekli olup Mersin’e taşınmıştı. Ahsen Bey ona “Mersin’in Nizip Mahallesi’nden” diye latife yaptı. Biz de çok tuttuk bu yakıştırmayı.
Manisa Aydınlar Ocağı’mızın Başkanı Dnt. Mehmet Dilşen de Şurada görmeyi arzu ettiğim dostların başında geliyor. Bu sevgi, her Şurada bizim için özel olarak getirdiği mesir macunundan kaynaklanmıyor. Dostluğundan ve muhabbetinden ayrıca keyif alıyoruz. Yanlış anlaşılmasın 🙂
Marmara Üniversitesi Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Yümni Sezen Hoca Divan Başkanı oldu. Onunla da tanışmış olduk, birlikte resim çekilme fırsatı bile buldum. Yümni Hoca’yı kitaplarından dolayı biliyordum ama görmek nasip olmamıştı.
Cumartesi akşamı, önceden planladığımız şekilde otelden ayrıldık ve Beşkonaklar adlı mekânda Malatya mutfağının çok çeşitli lezzetlerini test ettik. Analıkızlı, kiraz yaprağı dolması başta olmak üzere pek çok bulgur ağırlıklı yemek yedik. Beşkonaklar mekân olarak da çok hoş bir yer. Prof. Dr. Mehmet Karagöz Hoca, Malatya’nın geleneklerini, konaklar yapılırken nelere dikkat edildiğini, yemeklerin hangi ince düşünce ile servis edildiğini bir bir anlattı. Bol bol da alkış aldı. Hocamın eşi de, aralarda Hocamın unuttuğu detayları bize izah etti. Rahatsızlığı olmasına rağmen bizi bir an bile yalnız bırakmadı.
Pazar sabahı sonuç bildirisi okundu. Basın açıklaması yapıldı. Öğle yemeğinde yine güzel bir mekânda tekrar toplandık. Yemeğe Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik de iştirak etti. Kocaeli Aydınlar Ocağı’nı Aydınlar Ocakları içerisinde çok ayrı bir yeri olduğunu düşünüyormuş. Bu düşüncesini değişik örneklerle izah etti. Başka güzel şeyler de söyledi. Bu şekilde bir rektör tarafından methedilmekten dolayı çok mutlu olduk.
Pazar gecesinden check-in işlemlerimiz yine Hasan Uzunhasanoğlu tarafından yapıldığı için havaalanında da çok rahat ettik. Uçakla Sabiha Gökçen havaalanına indikten sonra Başkan Vekilimiz Selçuk Arslan’ın organize ettiği otobüsle yine toplu halde, güle oynaya evlerimize döndük. İzmit’e kadar Sakarya Aydınlar Ocağı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kemal Cerrahoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Emin Sezer Hocalar da bizimle birlikte geldiler. Bizimle seyahat etmekten dolayı çok keyif aldıklarını söylemişler. Yetmemiş ertesi gün telefon edip Ahsen Bey’e bunu bir daha söylemişler.
Şura boyunca canla başla çalışarak bizleri mutlu etmeye çalışan Malatyalı Hocalarımızı burada zikredip teşekkür etmek istiyorum. İnönü Ü. Rektörlük Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Karagöz ve ailesi, Malatya Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Dr. Abdullah Korkmaz, İnönü Ü. Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Hüsniye Canbay Tatar ve Doç. Dr. Taner Tatar ile Doç. Dr. Yaşar Kaya. Fotoğraf çektirirken Başkanımıza değen Yaşar Hocam bir hafta sonra doçent oldu. Hayırlı olmasını diliyorum.
Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş Hoca, bir sivil toplum örgütünü başarıya götürecek prensipleri 4D olarak tespit ettiğini söylemişti. Dinamizm, Devamlılık, Disiplin, Düşüncede derinlik. Hoca; Kocaeli Aydınlar Ocağı üyelerinin; dinlenmeyi, gezmeyi, ziyaretleri ve kendilerine zaman ayırmayı da ihmal etmediklerini vurgulayarak bu prensiplere 1 madde daha ilave ettiğini söyledi. 5D Prensibi oldu.
- Dinamizm
- Devamlılık
- Disiplin
- Düşüncede derinlik
- Dinlenmek 🙂
Aydınlar Ocağı Dernekleri 34. Şurasının memleketimiz için hayırlara vesile olmasını dilerim. Güzel bir Şura oldu. Aynı zamanda dinlendik de…